Erdoğan-Say buluşması için kim ne yazdı?

Erdoğan-Say buluşması için kim ne yazdı?

Gündemin ön sıralarına oturan buluşma köşe yazarlarının da gündemiydeydi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, piyanist ve besteci Fazıl Say'ın davetiyle "Truva Sonatı" konserine katıldı.  Ankara'da gerçekleşen piyanist ve besteci Fazıl Say’ın "Truva Sonatı" konserine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan, ABD Senatörü Lindsey Graham, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve davetliler katıldı.  İki saat süren konserin ardından sahneye çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fazıl Say’a teşekkür ederek Aşık Veysel’in “Kara Toprak” plağını hediye etti. Gündemin ön sıralarına oturan buluşma köşe yazarlarının da gündemiydeydi.

 

fazil-say-(1).jpg

 

İşte köşe yazarlarından alıntılar:

FAZIL SAY’IN RÜYASI

“Klasik Batı Müziği çağdaş, modern ve makbul olan vatandaş kimliğini temsil ediyordu. Say da bu anlayışın oluşturduğu bir 'habitus'un içinden çıktı.
İçinden geçtiği özneleşme süreçlerinin, onun bahsettiğim önyargılı yaklaşımlarına sebep olduğuna inanıyorum. Ancak o da her sanatçı gibi öğrenmeye ve dönüşmeye açık olsa gerek ki geçtiğimiz cuma gecesi muhteşem bir tabloya vesile oldu.
Geçtiğimiz sene Başkan Erdoğan'ın, annesinin vefatı sebebiyle aradığı Say, bu insanî adımdan oldukça etkilendiğini ifade etmiş ve ardından Erdoğan'ı konserine davet etmişti. Erdoğan da eşi Emine Erdoğan, beraberindeki bakanlar ve Ankara'yı ziyaret eden ABD'li senatör Lindsey Graham ile konseri izledi. Karşılıklı güzel sözler sarf edildi, hediyeler verildi. Şüphesiz en önemlisi gecenin kendi başına verdiği mesajdı: Biz birlikte Türkiye'yiz.
Türkiye, herkesin rüyasını gerçekleştirebileceği bir ülke. Muhalefetini nefret söylemi üzerine kurmayanlar, bu hakikati er ya da geç teslim edecekler.”

Hilal Kaplan-Sabah

 

aw600929_11.jpg

 

NE CUMHURBAŞKANI KAZANDI, NE FAZIL SAY, NE DE SİZ!

“..Bu buluşmada tek galip gelen kim ya da kimler biliyor musunuz?
Anadolu’nun tüm farklılıklarıyla ancak gerçek Anadolu olabildiğine inandığı için her daim kutuplaşmanın karşısında olan…
Dil, din, ırk, mezhep gibi ayrımların mutlaka zarar vereceğinin bilincinde olan…
Hoşgörü ve değerlere saygı duyabilmenin vazgeçilmez bir ilke olduğuna inanan…
Hayata sizler gibi siyasi birer holigan gibi bakmayan, ideolojik körlüğü olmayan BİZ galip geldik!
Evet!
Sayı olarak belki sizlerden üstün değiliz ama nihayetinde illaki barış, huzur, kardeşlik diyen BİZLER kazandık!” Sevilay Yılman-Haber Türk

 

fazil-say-erdogan.jpg

 

AYNI FİKİRDE OLMAK GEREKMİYOR KARESİ

“Türkiye’ye dair hayalleri farklı olabilir ya da aynı hayale ulaşmak için seçtikleri yol farklı olabilir, hiç fark etmez. Bu ülkede yaşayan herkesin Cumhurbaşkanı olarak, düşüncelerinin farklı olduğunu bildiği Fazıl Say’ın sanatını ayakta alkışladı Erdoğan.
Fazıl Say da, davetine icabet eden, ABD’li misafirini gururla konserine getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tüm saygısıyla ağırladı.
Güzel olduğu kadar öğretici bir kare bu...
Farklı hayaller kuruyor olmak, birbirimize saygı duymaya da iyi yaptığımız şeyleri görmezden gelmeye sebep değil işte.
Bu  kare, ülkenin tüm siyasi renkleri tarafından iyi anlaşılırsa, Türkiye bambaşka bir ülke olur...”

Özay Şendir-Milliyet

 

aw600929_19-001.jpg

 

SİZ DE BİR ADIM ATACAK MISINIZ FAŞOLAR?

“Müzik, bir “kulak” ve zevk işidir. 

Mozart’a aşina kulak, Dede Efendi’yi de dinler, ondan da zevk alır. Alabilir. 

Fazıl Say ve Glenn Gould’un “Bach’lamaları”ndan zevk alan dimağ, Celal Güzelses ve Seyfettin Sucu’dan da zevk alır... Alabilir... 

Rutkay Aziz’in anlayacağı basitlikte söyleyecek (daha doğrusu tekrarlayacak) olursak, sadece Mozart ve klasik Batı müziği dinleyen kişi daha çok çağdaş, daha çok ilerici, daha çok aydın değildir... 

Hiç Mozart dinlemeden de çağdaş ve ilerici olunabilir. 

Sadece Doğu müziği dinlemek de kişiyi daha çok çağdaş, daha çok ilerici, daha çok aydın kılmaz... 

Rutkay Aziz (ve benzeri faşolar) Mozart’ı salık veriyor ama Cumhurbaşkanımız Fazıl Say dinledi. 

Rezervlerini kaldıracaklar mı? 

Yani, Cumhurbaşkanımızı anlamayı deneyecekler mi? 

Daha da yakıcı soru şu: 

Ülkemin laik ve çağdaş bireyleri kaç gündür Fazıl Say’a küfrediyor... 

Bu azgın kalabalığı karşılarına alıp, “Neden küfrediyorsunuz? Siz ne terbiyesiz, ne tahammülsüz, ne çirkin insanlarsınız böyle...” diyecekler mi? 

Onlara Mozart dinlemelerini salık verecekler mi? 

Hadi faşolar... Siz de bir adım atın! “

Ahmet Kekeç-Star

 

aw600929_19.jpg

 

FAZIL’A KIYMAYIN EFENDİLER

“Hayyam dizelerini suç aleti sayan yargımız, “kamusal barışı bozmaya elverişli bir eylem yaptığı” ve “dini değerleri alenen aşağıladığı” gerekçesi ile Say’ı 10 ay hapisle cezalandırdı.
Dünyanın en önemli sahnelerinde çalan, küresel şöhrete sahip bir sanatçı olmasına rağmen kendisini görmezden gelen iktidar mensupları, bu tavırları ile Say’a yapılanları adeta tasvip ediyordu.
Annesi Güngür Say vefat ettiğinde, durum Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a bildirildi. Aylardan ağustostu. Erdoğan telefonla arayarak başsağlığı diledi.
İlk diyalog kurulmuştu. Bir süre sonra Fazıl Say, Truva Sonatı’nın Ankara prömiyerine Erdoğan’ı da davet etti. Bu davet Beştepe’de çok tartışıldı. Zira, Say’ın takipçileri genelde “öteki” mahalledendi ve kutuplaşma siyasetinin bir eseri olarak “protesto” ile karşılaşılabilirdi.
Bazı danışmanları protesto ihtimaline dikkat çekerek “katılmayalım” dese de çoğunluk “katılalım” dedi. Erdoğan da bu görüşü destekleyince, organizasyonu yapanlara durum bildirildi.
Bakıyorum da 18 Ocak 2019 günü çekilen o fotoğraf, kendi mahallesinde Say’ı hedef haline getirmiş.”

Deniz Zeyrek-Sözcü

 

fazil-say-(2).jpg

 

FAZIL SAY

Büyük iş başardı. Hem de bunu tek başına başardı... Üzerimizdeki karabulutlardan birini, en önemlisini defetti... İşte, sanat’ın ve sanatçı’nın gücü. Yaygın bir kanaata göre: - Sanatçı, muhalif olur. Elbette olur. Olmalıdır da. Ama saygısız olmaya mecbur değildir. Bu nüansı vurguladı. Ve hepimize öğretti 

Rauf Tamer-Posta

 

aw600929_09.jpg

 

ÖZLENEN TABLOYU İSTEMEYENLER
”Düne kadar muhalif tavrı yüzünden belli bir kesimin linç ettiği Fazıl Say, annesi vefat ettiğinde taziye için kendisini arayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Ankara’daki konserine davet etti. Davete olumlu yanıt veren Erdoğan, eşiyle birlikte konsere gidince düne kadar Say’ın yanında olanlar bu kez “linç cephesi”ne geçti.
Toplumsal kutuplaşmanın pik yaptığı bir dönemde sandığa giden seçmenden yüzde 52,6 oyla Türkiye’nin Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan’ın, muhalif kimliğiyle tanınan Fazıl Say’ın konserine gitmesi, kuliste sohbet ettiği sanatçıya Aşık Veysel’in “Benim Sadık Yarim Kara Topraktır” plağını hediye etmesi, sağduyu sahibi her insanın alkışlaması gereken bir tablo.
Buna rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Fazıl Say’ın toplumsal barışa ciddi katkı sağlayacak, siyasi kutuplaşmanın bitmesine hizmet edecek buluşmasından rahatsız olanlar ünlü piyanisti sosyal medyada adeta linç etti.
Fazıl Say’ın “Truva Sonatı”, farklı fikirdeki insanların huzur içinde yaşamasını istemeyen, toplumsal çatışmadan beslenenleri, gizlendikleri “Truva Atı”ndan çıkardı. Koro halinde saldırıya geçti hepsi…
Ayıptır, günahtır…
Bırakın insanlar, hakaret ve suç içermeyen fikirlerini istedikleri gibi dile getirsin, diledikleri gibi yaşasın…”

Ali Eyüpoğlu-Milliyet