Eski başkan, AK Parti aleyhine düzenli toplantılar yapmış
FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında dönemin Aşkale Belediye Başkanı Başaran hakkında "Terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı- İddianamede, Başaran'ın 1990'lı yıllardan bu yana hizmet ettiği cem
ERZURUM (AA) - MUHAMMET MUTAF - Erzurum'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında dönemin Aşkale Belediye Başkanı Enver Başaran hakkında, "Terör örgütü üyesi olmak" suçundan hazırlanan iddianame tamamlandı.
FETÖ/PDY soruşturmasını yürüten Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca, AK Parti'den ihraç edilen eski Aşkale Belediye Başkanı Başaran hakkında hazırlanan ve Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 23 sayfalık iddianamede, kurumlarda çalışan örgüt üyelerinin faaliyetlerine ve çalışma biçimlerine yer verildi.
"Terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi istenen ve tutuklu olan Başaran hakkında hazırlanan iddianamede, "cemaat" elemanlarının, 17-25 Aralık süreci ile 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde aktif olarak sahaya inerek hükümet aleyhine propaganda yaptıkları, Başaran'ın da ilçe belediye başkanı görevine geldiği günden itibaren AK Parti ilçe teşkilatından bağımsız hareket etmeye başladığı kaydedildi.
İddianamede, Başaran'ın, seçim dönemlerinde kendine yakın seçmenlerle görüşerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve AK Parti iktidarının paralel yapı ile uğraştığı için oyunun yüzde 25'lere kadar düştüğü yönünde konuşmalar yaptığı ve bu yönde bir algı oluşturmaya çalıştığı ifade edildi.
İlçede faaliyet gösteren FETÖ'ye ait yurt ve dershanenin reklam ve duyuru pankartlarının 17-25 Aralık sürecinden sonra da o dönem belediye başkanı olan Başaran'ın talimatıyla belediyenin araçları ve personeli eliyle asıldığı belirtilen iddianamede, Başaran'ın ilçede faaliyet gösteren ve kardeşlerinin de ortağı olduğu yurt ve benzeri yerlere sohbet vermek amacıyla gittiği vurgulandı.
İddianamede, şöyle denildi:
"Sohbet içeriğinde Fetullah Gülen'i ve cemaat faaliyetlerini övücü konuşmalar yaptığı ve 1990'lı yıllardan bu yana cemaate her türlü hizmet ettiği ve o dönemde himmet toplantısı adı altında yapılan cemaat toplantılarında sohbete katılan kişilerin dini duygularını istismar ederek himmet toplanmasında önemli rol oynadığı, söz konusu örgüte ait dershanelerin kapatılması sürecinde, Cumhurbaşkanı aleyhinde sürekli gittiği her ortamda nüfuzunu da kullanarak aleyhte konuşmalar yaptığı, hükümetin dershaneler konusundaki politikasını eleştirdiği ve FETÖ'ye ait Ramizefendi Erkek Öğrenci Yurdunda düzenlenen sohbet toplantılarına sürekli katıldığı, 7 Haziran ve 1 Kasım genel seçimlerinde, bağlı bulunduğu parti aleyhine çalışmalar yaptığı ve 15 Temmuz'da birtakım askerler tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan darbe girişiminin olduğu akşam Aşkale İlçe Jandarma Komutanlığına gittiği, AK Parti aleyhinde sürekli olumsuz propaganda yaptığı, başka bir ortamda da 'AK Parti'nin yolsuzluklarından dolayı vatandaşın bu seçimde Saadet Partisine oy vereceği' söyleminde bulunduğu, Cumhurbaşkanı'nın şehirlerde miting yapmasının AK Parti seçmeni üzerinde olumsuz etki yarattığı, çözüm süreci ile ilgili Cumhurbaşkanı'nı her ortamda eleştirdiği ve 'Habur Sınır Kapısından giren mi terörist, yoksa namaz kılan, FETÖ'ye inanan mı daha çok terörist?' şeklinde beyanlarda bulunduğu tanık ifadelerinden anlaşılmaktadır."
- FETÖ'ye beddua eden imamı sahneye çıkarmamış
Başaran'ın, 15 Temmuz'da gerçekleştirilen ve başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişimi sonunda ilçe Hükümet Konağı Meydanında demokrasi nöbetlerine katıldığı kaydedilen iddianamede, yaptığı konuşmalarda sürekli olarak "Kimse birbirini ihbar etmesin. Sizler namaz kılanla silah kullananı bir tutuyorsunuz." şeklinde söylemlerde bulunduğu vurgulandı.
İddianamede, demokrasi nöbetlerinin ilk günü ilçe merkezinde görev yapan bir imamı kürsüye çağırarak dua ettirdiği, dua sırasında imamın FETÖ'ye yönelik beddua etmesinden rahatsız olduğu için aynı imamı, demokrasi nöbetlerine katılmasına rağmen kürsüye bir daha çağırmadığı anlatıldı.
Başaran'ın 15 Temmuz gecesinde parti binasına son derece rahat tavırlarla geldiği, panik halinde durumu endişe ile takip eden çalışanlara "Rahat olun, bir şey olmaz" dediği ve "Genel Merkezden haber bekliyoruz" diyerek halkın sokağa çıkması için anons yapılmasını engellediği ifade edildi.
İddianamede, Başaran'ın darbe girişimi gecesi iktidar partisine mensup bir belediye başkanı olmasına karşın kayıtsız davranışlarda bulunduğu, demokrasi nöbetleri sırasında haklarında FETÖ/PDY terör örgütü üyesi iddiası bulunan ve ByLock kullanan kişilerle görüşmeye devam ettiği, soruşturma makamlarını itibarsızlaştıracak şekilde konuşmalar yaptığı da vurgulandı.
- Gizli tanık ifadesi
İddianamede ifadesi yer alan "Bakır" kod adlı gizli tanık da resmi bir kurumda düzenli olarak toplantılar yapıldığını anlatarak, şunları kaydetti:
"Bu toplantılar haftada bir gün olacak şekilde düzenli olarak devam etti. FETÖ/PDY terör örgütü ile alakası bulunan dershane ve yurtlara el konulması üzerine bu görüşmeler 10-15 günde bir olmaya başladı. Cemaat sohbeti olarak adlandırılan bu sohbete katılanlardan biri, genel seçimler öncesinde çevresine 'AK Parti'ye oy vermeyin, kime verirseniz verin önemli değil ama AK Parti'ye oy vermeyin' şeklinde telkinde bulunuyordu."
- Başaran, iddiaları kabul etmedi
Başaran ise iddianamede yer alan ifadesinde, FETÖ'yle bir ilgisinin olmadığını öne sürerek, "Sayın Cumhurbaşkanı yaklaşık 30 yıldır bizim dava büyüğümüzdür. Son 15 gündür gözlemlediğim kadarıyla gözden düşürülmem maksadıyla bana karşı bir tezgah kurulduğunu düşünüyorum ve suçlamaları kabul etmiyorum." dedi.
AA
Kaynak: