Eski MHP Milletvekili Akşener:
"Bu mesele artık, milletin iradesinin 'bugün gidişata dur' demesi halini aldı. Milli irade yürüyüşe geçti. Bu bir milli irade yürüyüşüdür"
ANTALYA (AA) - Eski MHP Milletvekili Meral Akşener, "Bu mesele artık, milletin iradesinin 'bugün gidişata dur' demesi halini aldı. Milli irade yürüyüşe geçti. Bu bir milli irade yürüyüşüdür." dedi.
Akşener, Konyaaltı ilçesindeki bir otelde düzenlediği basın toplantısında, kongre sürecinin MHP'nin kendi iç işi olduğunu belirterek, MHP'li delegelerin karar vereceği bir konuya AKP mensuplarının ve yandaş medya mensuplarının "şöyle olmalıdır" diye karışmasını anlamanın mümkün olmadığını belirtti.
Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere AK Parti'yi yönetenlerin her konuda "Edep ve haya" diye iki kavramdan bahsettiklerini vurgulayan Akşener, kendisinin bunlara siyasi nezaket ve siyasi ahlakı da eklediğini bildirdi. Akşener, "Bu ne edebe, ne hayaya, ne de siyasi nezakete sığmayan çok ayıp bir hadisedir." ifadesini kullandı.
Akşener, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın mahkeme süreciyle ilgili verdiği bir beyanatının apaçık bir müdahale ve ayıp olduğunu savunarak, bunların kendilerini, delegeleri ve milleti etkilemediğini vurguladı.
Antalya'da milletin gösterdiği teveccühü hep beraber yaşadıklarına işaret eden Akşener, "Bu mesele artık, milletin iradesinin bugün gidişata dur demesi halini aldı. Milli irade yürüyüşe geçti. Bu bir milli irade yürüyüşüdür." dedi.
Akşener, dışarıdan yapılan müdahalelerin, milleti kendilerinin yanına çektiğini belirterek, artık salon toplantılarına sığmadıkları için miting şeklinde açık hava toplantıları yaptıklarına dikkati çekti.
"Bu bir yeni baştan millet yürüyüşü, millet hareketi haline dönmüştür." diyen Akşener, şöyle devam etti:
"Zaman zaman partimizde sloganlar atılır. Hep beraber 'Milletin başına devlet gelecek' dedik. Geçen de bir kaç arkadaş 'Devletin başına Meral gelecek' dedi. Ben dedim ki yok, devletin başına meral gelmeyecek, devletin başına millet gelecek. Dolayısıyla kimsesizlerin kimsesi olmak, kavruk Anadolu çocuklarının temsilcisi olmak iddiasıyla gelenlerin kendileri birer oligark ve oligarşik yapı oluşturdular. Bütün siyasi hareketler, esasında asıldan halkı Cumhuriyet trenine bindirmek için olmuştur. Ama maalesef, onlar şimdi kendileri ile binen arkadaşları trenden atmakla meşguller. Allah'ın izniyle önce kongremizi yapacağız. Daha sonra da hızlı bir seçim kararıyla, Türkiye oraya gidiyor, iktidarı yakalayacağımı umut ediyorum. Başaracağımıza inanıyorum."
Akşener, mahkemelerin kongre süreciyle ilgili verdiği durdurma kararıyla ilgili olarak beşten fazla hukukçuyla görüştüğünü belirterek, kararların yok hükmünde olduğunu savundu.
Kararları alan hakimlerin şikayet edilmesi gerektiğini iddia eden Akşener, şu ifadeleri kullandı:
"Verildiği iddia edilen kararları henüz görmedik. Bu kararları verdiği iddia edilen hakimleri HSYK'ya şikayet edeceğiz. 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin yaptığı şu, başka bir şey yapmadı. Baktı bu imzalara, tek tek bunları hukuki olarak tespit ettirdi, Yargıtaya sordu. Yani bu delegelerin imzaları gerçek midir sahte midir? Bunların gerçek olduğu ortaya çıktı. Tespit edildi. Ondan sonra dedi ki 'Bunlar gerçektir.' Genel merkeze döndü ve 'Kongre yapılacaktır', bizim tarafa döndü 'İmza sahibi 3 üst kurul delegesinden imzaları olanlar çağrı heyeti olarak atandı' dedi. Buradan da yola çıkarak hakimlerin kararı yok hükmünde."
Akşener, bin 100 delegenin 548'inden imza aldıklarını, imza vermeyenlerin büyük kısmının da kongrede tüzük değişikliği için evet oyu vereceklerini söylediğini aktararak, bu nedenle ilk aşamanın tüzük maddesinin değişmesi, ikincisinin ise seçimli kongre olduğunu kaydetti.
AA
Kaynak: