Zeki Oğuz
Evliya Tekke'den Ketenli'ye
Dağcılığa başladığım yıllarda şehrimizde pekaz dağcı vardı. Bu gurup Recai Kıcıkoğlu abinin başkanlığında zirvelere çıkıyorlardı. Ben de yazar arkadaşım Mehmet Gündoğdu’nun sayesinde bu guruba katlmıştım.
Amatör olarak fotoğraf çekmeye başladığım yıllarda bir dernek çatısı altında toplanma fikri ortaya atılınca, yönetim için gerekli çoğunluğun olmadığını görmüş, fotoğrafla hiç ilgisi olmayan insanları üye yazmıştık.
Şimdiyse onlarca dağcılık gurubu var şehrimizde. Yüzlerce amatör fotoğrafçı arkadaşımız var. Ki çoğu katıldıkları yarışmalarda önemli ödüllere imza atıyorlar.
Konya Loras Dağcılık (KONLORD) da yeni kurulan guruplarımızdan biri. Bu arkadaşlarla ilk defa geçtiğimiz pazar Evliyatekke’den Ketenli’ye kadar zorlu ama çok zevkli geçen bir yürüyüşe katıldım. Katılımcıların sayısı şaşırtıcıydı, tam 53 kişiydik.
Günlerdir olduğu gibi puslu, insanı bunaltan bir hava vardı şehirde. Şehirden çıkarken şunu biliyordum ki günlük güneşlik bir hava bizi bekliyor dağlarda. Lalebahçe’yi geçtikten sonra açılmaya başladı hava, Hatunsaray’a vardığımızda ise günlük güneşlikti.
Gurubun iki önderi, dağcı ve fotoğraf sanatçısı arkadaşım M. Ali Eren ile Eşref Bozoğlu’ydu. Gezi rotalarını bu gezide ilk defa tanıştığım Eşref Bozoğlu belirliyordu.
Evliyatekke’den sonrası karlıydı dağlar. Güneylerde erimişti ama kuzey yamaçlarda epeyce kar vardı. Şansımıza bizim rotamızda hep kuzey yamaçlarından geçiyordu.
İlk kısa molamız Evliyatekke göletindeydi. Gölet tamamen buz tutmuştu. Rotamızın üzerindeki Güneydere göleti, Gavur gölü ve Ketenli göleti de buz altındaydı. Bizim gurup Güneydere göletinin doğu yakasından geçerken Konya dağcılıktan bur gurupda batı yakasında mola halindeydi.
Guruptaki arkadaşlardan Melek Yaya ve Ayşegül Çakır Çolak ile geçtiğimiz yaz üç gün süren Vie Sebasta yürüyüşünde de birlikteydik. Seydişehir’den başlayarak Akseki bölgesindeki antik yollarda üç gün birlikte yürümüştük. O gurupta 55 kişiydik ama çok uyumlu bir gurup olduğu için unutulmaz yürüyüşler yapmıştık.
Evliyatekke-Ketenli arası çok güzel bir yürüyüş parkuru. Dağların arasında dümdüz ve çok geniş alanlara yayılmış göletler. Doğal bir göl olan Gavurgölünün yılanlarıyla ünlü olduğunu anlatmıştı arkadaşlar.
Gavur gölünü geçtikten sonra Ketenlinin bir yaylasından traktörle avcı gençler geldi peşimizden. 13 arkadaş traktöre binip Ketenli göletine kadar indik. Göletin aşağısında dolmuşları beklerken akşam olmuştu. Dolmuşlarla birlikte muhtar Ömer Ekizoğlu’da gelmişti bizi karşılamaya. Muhtar bir kahvede çay hazırlatmış, gezgin arkadaşımız Mefkure Şakiroğlu’nun hazırladığı çorbayı ısıtmışlar. Onca yorgunluktan sonra sıcak çorba ve çay iyi olmuştu.
Nuzumla yolna çıktığımızda saat 19.00 a geliyordu.
O dağların, buzla kaplı göletlerin kışta ayrı bir güzellikleri vardı ama asıl bahar aylarında aynı rotada yürümek gerektiğini düşünüyordum dönüşte.