Fahri Kubilay
Evvella Allah'ın Kullarıyız.
Bu ümmetin evlatları; hangi mezhepten, hangi milletten, hangi ülkeden olursa olsun, “İ’lay-ı Kelimetullah” uğruna hangi zalime, hangi firavuna, hangi zorbaya karşı mücadele ederse etsin, başımızın tacı, gözümüzün nurudur.
Çünkü zalim –küfür nasıl tek millet ise Muhammed (SAV) ümmeti olabilmek için uğraşan müminlerde öyle yekparedir.
İ’lay-ı Kelimetullah” uğruna, İslam uğruna ömürlerini veren, canlarını ortaya koyan herkes ile yolumuz da yönümüz de, menzilimiz de birdir bizim.
İster Mısır’da, ister Yemen’de, ister Filistin’de, ister Çeçenistan’da ister Doğu Türkistan’da, isterse adı daha önce hiç duyulmamış bir toprak parçasında olsun bu durum asla değişmez.
Irkı, kabilesi, dili, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun bizi kardeş kılan Rabbimizdir, Kitabımızdır, Peygamberimizdir, Dinimizdir. Ortak amacımız tevhit mücadelesi ve “İ’lay-ı Kelimetullah”tır.
Bu uğurda mücadele eden tüm yiğitlere selam olsun.
Unutulmamalıdır ki; Müslüman’ın yaşadığı her bir metre kare toprak bizi ilgilendiriyor. Çünkü bütün “Müslümanlar ancak kardeştir.” Emri ve akabinde gelen “Sizden iyiliği emreden kötülükten nehye den bir ümmet bulunsun" Emri gereği biz yeryüzünü imara ve bir selam yurduna çevirmeye memur kılınmış bir ümmetiz, Hakka çağıran ve bütün insanlar üzerine şahit kılınan şüheda toplumun üyeleriyiz, bize verilmiş bu büyük ve değerli payeyi imanımız neticesinde sorumluluğumuzdur.
“İ’lay-i Kelimetüllah” Mücadelesi ile Mekke Müşriklerinin Zulmünden Medine’ye hicret eden Peygamber Efendimizin ümmeti , Hz Âdem'in, Hz. Nuhun, Hz. İbrahim'in, Hz. Yusuf'un, Hz. Davud'un, Hz.Süleyman'ın, Hz. Zekeriya'nın, Hz.Musa'nın, Hz.İsa'nın davasının ve mücadelesinin takipçileriyiz.
20. Yüzyılda uyanışın meşalesini tekrar yakmak için Canını ortaya koyan Başta Anadolu’da olmak üzere Dünyanın Dört bir yanındaki; Ömer Muhtarın,Hasan El Benna’ın, Seyyit Kutub’un , Şamil Baseyeve’nin, Ali Şeriati’nin, Şeyh Ahmet Yasin’in Mustafa Çamra’nın ,Malcom X’in, Aliya izzetbegovic’in ve daha sayamadığım bu yol uğruna mücadele eden mücahitlerin takipçileriyiz.
Biz öyle bir ümmetiz ki Allah’ın ifade ile “Bu ümmet, Allah’ın seçtiği ve Müslüman diye isimlendirdiği ümmettir… O, sizi seçti ve dinde üzerinize hiç bir güçlük yüklemedi. Babanız İbrahim’in dinine uyun. Allah, sizi hem daha önce, hem de bu Kur’an’da Müslüman diye isimlendirdi ki, Peygamber size şahit (ve örnek) olsun, siz de insanlara şahit (ve örnek) olasınız…”
Müslüman olarak isimlendirme payesine layık görülen her insan artık Yalnızca Allah ve Resulüne itaat ve teslimiyete mecburdur. Ve bu uğurda nefislerini ve aileleri de dahil olmak üzere her şeyi geride bırakabilmelidir.
Bizim Mücadelemiz Hz Ademle başlayıp Kıyamete kadar devam edecek olan Hak -Batıl, Tevhid–Şirk, İman –Küfür ,İyilik –Kötülük , Adalet –Zulüm mücadelesinde Haktan, Tevhidden ,İmandan , iyilikten Adaletten yana saf tutup yürümektir.
Çünkü bizim ilk ve ana görevimiz Allah’a kul olmak ve “İ’lay-i Kelimetüllah’ı” bağlı olmaktır.
Selam olsun bu yolda Can Verenlere Selam olsun bu yolda canı ile malı ile mücadele edenlere …