Fatih Altaylı'dan Aykut Kocaman'ı kızdıracak sözler: Allah eşine sabır versin

Fatih Altaylı'dan Aykut Kocaman'ı kızdıracak sözler: Allah eşine sabır versin

Fatih Altaylı, Aykut Kocaman'ın “Federasyon, şu 13:30 maçlarını gözden geçirsin. Neden? Kahvaltı yapıp maça çıkıyoruz" sözlerini eleştirdi. Altaylı, ''Aykut Kocaman her şeyden şikayet ediyor. Allah karısına sabır versin”' dedi

Fatih Altaylı, Aykut Kocaman'ın Süper Lig'de Konyaspor'un Rizespor'a 2-0 yenildiği maçtan önce “Federasyon, şu 13:30 maçlarını gözden geçirsin. Neden? Kahvaltı yapıp maça çıkıyoruz" sözlerini eleştirdi. Altaylı, ''Aykut Kocaman her şeyden şikayet ediyor. Allah karısına sabır versin”' dedi

Habertürk yazarı Fatih Altaylı Habertürk TV'de Emin Çağlar'ın moderatörlüğünde yayınlanan Spor Saati programında spor gündemini yorumladı.

"GENÇLEŞTİRME BİTTİ, KAŞARLAŞTIRMA BAŞLADI!"

Fatih Altaylı, A Milli Takım’daki Şenol Güneş dönemi ve yeni kadro için şu yorumları yaptı: “Lucescu geldi, bir dünya para aldı. Çok da başarılı olmadı ama bizim şöyle bir avuntumuz yok muydu, ‘Biz geleceğin Mili Takımı’nı hazırlıyoruz’ diye.  Gençler, gençleştirme operasyonu falan filan… Bu federasyonun projesi değil miydi? Birdenbire Lucescu gitti, gençleştirme operasyonu bitti, bütün kaşarlar geri geldi! O zaman biz bu kaşarları geri getireceksek eğer niye o gün ‘Gençleştirme operasyonu’ falan dedik. Bu federasyonda bir proje yok muydu? Gençleştirme sadece Lucescu aklına estiği için mi yapılıyordu, yoksa Türk futbolunun böyle bir proje için Lucescu’yla anlaşması mı vardı? Demek ki yokmuş. Lucescu  gitti, gençleştirme bitti, kaşarlaştırma başladı. Bu kadar da olmaz. Aynı federasyon, bir tek başkanı değişmiş, yardımcılarından biri başkan olmuş, bu projeyse eğer devam eder. Yok bu bir proje değilse, başarısızlığa kılıfsa eğer onu bilemem. Eğer hakikaten bir projeyse Lucescu gitti, Şenol Güneş geldi, proje çöpe gitti. Yeni proje, kaşarları alacağız, yanına biraz dil peyniri, biraz bir şey! Ne bu mıhlama mı yapıyoruz kardeşim ne bu? Milli Takım mı kuruyoruz? Bununla nereye gideceğiz? Mesela Emre… Emre 2020 Avrupa Şampiyonası’nda 40 yaşında olacak. O zaman de ki kardeşim, “Biz onu çöpe attık, biz yeni bir şey yapıyoruz falan de. Mesela o zaman Arda neden yok? Madem kaşara gidiyoruz. Uluslararası tecrübeli falan. Son maçlarda da fena oynamıyor.”

‘BU DA FUTBOLUN TANZİM SATIŞI!’

“Yapılan yanlıştır demiyorum. Bu yapılanın kendi içerisinde bir mantığı vardır diyebilirsiniz. Ligin en iyi futbol oynayan takımın omurgasını alırsın, buna bir itirazım yok. Ama o zaman 1 sene önce niye öyle yapmadı. Neden gençleştirme operasyonu diye palavra yapıldı. Neden Türk halkını aptal yerine koyuyorsunuz? Günlük ilerleyeceğiz, belli oldu. Türkiye proje mroje yapamaz, her şeyimiz günlüktür. Bu da futbolun tanzim satışı!

“KULÜP TAKIMI BAŞARILI OLMADAN MİLLİ TAKIM BAŞARILI OLMAZ”

“Kulüp takımında başarı yoksa milli takımda da olmaz. Pek enderdir. Önce milli takıma oyuncu veren kulüplerde o ufuk olacak. O havanın içerisinde yetişecek futbolcu. Fatih Akyel mesela Galatasaray’da oynadığı dönemde Roberto Carlos ile karşılaştığı için Milli Takım’da da karşılaştığında ne yapacağını biliyordu. Mesele budur. Eğer kulüp takımları Avrupa’da başarılı olamıyorsa Milli Takım’dan da bir halt olmaz. O yüzden de Şenol Güneş’in işi zor. O zaman da yurt dışında oynayan oyuncularla takımı kurması lazım. Keşke sakatlanmasaydı da Cengiz Ünder bu takımda olsaydı.”

“YABANCI SINIRINI FENERBAHÇE İSTİYOR!”

Altaylı, kulislerde konuşulan 6+2+2 şeklindeki yeni yabancı sınırı için ise şunları söyledi: “Bir yöneticinin bakışı yabancı sınırına şu; yurt dışında başarı ve maliyet. Yabancı sınırı yüksek olduğu dönemde yerli oyuncuların fiyatlarında inanılmaz bir artış oluyor. Tarık Çamdal gibi. Bu durumda kulüplerin yurt dışında başarılı engelleniyor ve milli takımınız da olumsuz etkileniyor. Yabancı sınırının kaldırılmasıyla yurt dışına giden Türk oyuncuların sayısı arttı.”

“SÖZLEŞMELERE BAKILIP AÇIKLANMALI”

“Türkiye’de bu iş şöyle düşünülüyor. Özellikle Fenerbahçe camiası, Galatasaray bir şeyi istiyorsa ve memnunsa bunun aleyhinde oluyor. Galatasaray bu yabancı kuralının olmasından memnun diye Fenerbahçeliler “Aman bunu engelleyeyim” derdinde. Azaltın da bu böyle boyacı küpü değil. Bir günde azalmaz. Yapılmış sözleşmeler var. Eğer 6+2+2 yapılacaksa –ki o da fena bir sayı değil- o zaman tüm kulüplerin sözleşmelerine bakarsın. Dersin ki en son ne zamana kadar var. Zamana göre açıklarsın. Bu futbolcuları almış. Sözleşmesini imzalamış, bu kuralı yarın değiştirebilir misin? Bu iş sonuç Türk futbolu açısından zarar vermedi. Kuralın getirildiği gün pek çok kulüp memnundu. Şimdi tersini söylüyorlar. Kulüp başkanlarının yarısı zaten götürücü! Menajerler cirit atıyorlar. Bu adamların ne istediklerini bilmeleri mümkün değil. Hiçbir şeyden haberleri yok. Hangi yönetici spordan gelmiş de yabancı sınırından ne anlarlar. Otururlar menajerlerin kucağına! Önce neyin olacağını görmek için nelerin olmayacağını yaşayıp görmemiz gerekiyor.”

“FATİH TERİM FORMSUZ”

“Galatasaray’da Fatih Terim’in çok ciddi bir formsuzluğu sözkonusu gibi geliyor bana. Formda bir hoca değil. Çok yanlışlar yapıyor Galatasaray. Yanlış futbol oynuyor. 3-2 kazandın, güzel ama çekirge kaç kere sıçrar! Galatasaray’da bir gariplikler var. Diagne ve Mitroglou’nu alıyorsun, o zaman neden Gomis’i sattın! Galatasaray’da hocayı rahatsız eden birtakım şeyler var. Galatasaray tüm maçlarını kazanırsa şampiyon olur ama daha Fenerbahçe’ye gideceksin, Rize’ye gideceksin, Konya’ya gideceksin.”

 “CÜNEYT ÇAKIR TÜRKİYE’DE TETİKÇİLİĞE DEVAM EDİYOR”

“Yaşar Kemal Uğurlu’nun Başakşehir maçlarına verilmediği konuştuk. Bu hakemleri kendisini protesto etmiş kulüplerin maçlarına vermek lazım. Uğurlu’nun kendini affettirmek için tek bir çabası olmadığını da görmedim. 90+6’ya kadar çok iyi bir maç yönetti. O dakikada kendisi değil, VAR’dan gelen bir uyarı üzerine gitti. Orada mesela Uğurlu’da değil, VAR hakemi Çakır’da. Cüneyt Çakır’ın ağırlığı altında ezildi. O işin sorumlusu Uğurlu değil, futbol dünyasının kaşarı Cüneyt Çakır. Orada tetikçi Cüneyt Çakır. Ve aynı pozisyonlarda Cüneyt Çakır’ın kaç penaltı vermediğini biliyoruz. Cüneyt Çakır, Avrupa’da maç yönettiğinde neden bu kadar çok eleştiriliyor. Şampiyonlar Ligi’nde bu kadar eleştirilen bir hakem var mı? Her maçtan sonra o ülkenin gündeminde Çakır var. Ama UEFA’da da ahbap çavuş ilişkisiyle devam ediyor. Türkiye’de de tetikçiliğe devam ediyor.”

 “BORCU AZ OLAN KULÜPLERİN AYAKLANMASI LAZIM”

“Kulüplerden mali olarak ne durumdalar, bilgilendirme istendi bu konuda. Bankalar Birliği ve TFF bunları inceliyorlar. Bundan ne çıkacak emin değilim. Burada bankaların birtakım rahatsızlıkları var. Bu yüzden bankalar ‘sağmal inek’ haline getirdikleri kulüplerin bu işten ucuza kurtulmasını istemiyorlar. Temel mesele adalet lazım. Bugün toplam borç 15 milyar TL, 12’si 4 büyüğün. Borçlu kulüpleri kurtaracaksın, borçsuz kulüplerin, daha az borçlu kulüplerin günahı ne? Bana birisi bunu anlatsın. Eşit rekabet şartlarını neden bozuyorsunuz! Bu 4 büyük kulübe bu para verilecekse borçsuz kulüplere de para verilsin. Aynı şartlarda kredi verilsin. Borcu daha az olan kulüplerin ayaklanması lazım. Bunun için bu işten gerçekten anlayan yöneticiler lazım.”

 “100 MİLYON TL DAHA ÖNCE BİRKAÇ SAAT İÇİNDE TOPLANMIŞTI”

“Fenerbahçe’nin bu projesinde özel sermaye fonu kurulacak diyor. UEFA bunu gelir saymaz. Sermaye koymak zararı kapatmaz. Faaliyet zararının 30 milyon Euro olması gerekiyor. Sermaye katmak ayrı bir şey, bu başka bir şey. Bağış olursa olur, fon olmaz. Fenerbahçe’nin en kolay bulacağı paralar, 1 milyon TL’ler. Çok kolay. Fenerbahçe daha önce tahvil ihracı yapmıştı ve 100 milyon TL’yi birkaç saat içerisinde bulmuşlardı. 10 binlik ya da 20 binlik paralar toplamak ise kolay değil.”

“TEK MUTLU OLACAK TARAFTAR FENERBAHÇE TARAFTARI”

“Fenerbahçe Sivas karşısında son derece kötü ve vasat altı futbol oynadı. Ersun Yanal’ın bir hikaye anlatmasına gerek yok. İki tane gol, biri denk gele, biri kaleci hatası. İlk yarıda kaleye şutu yok. Bu mu Fenerbahçe!  Bu sene 4 büyük kulübün taraftarı arasında tek mutlu olacak taraftar, Fenerbahçe taraftarı. Küme düşmeyecekleri için!”

 “AYKUT KOCAMAN ŞİKAYET ETMEK İÇİN DOĞMUŞ!”

“Aykut Kocaman hangi uzayda yaşıyor. Paralel evrenden mi geldi bu ülkeye! Liverpool’un Fulham’la maçı vardı. Saat 12.00’de oynadılar. Kocaman’ın şikayet ettiği gibi kahvaltıdan sonra… Dünyanın her yerinde bu saatlerde maçlar oynanıyor. Ne var bunda? Aykut Kocaman her şeyden şikayet ediyor. Allah karısına sabır versin. Evde neden şikayet ettiklerini düşünemiyorum! Bu kadar huysuz olunmaz. Adam şikayet etmek için doğmuş. Her şeyden şikayet. Kocaman çocukken böyleyse Allah annesine babasına, evde de böyleyse eşine sabır versin.”