Fatih Camii'ndeki 110 kurşunun sırrı ne?

Fatih Camii'ndeki 110 kurşunun sırrı ne?

Fatih Sultan Mehmet tarafından külliye şeklinde yaptırılan Fatih Camii'ndeki 110 kurşunun sırrı ne? 1909 yılından beri cami duvarında olduğu iddia edilen kurşun izleri bir kurşunlamanın göstergesi mi?

Balyoz Darbe Planı'yla bombalanması düşünülen Fatih Camii'nin 1909 yılında kurşunlandığı iddia edildi.

Muhteşem ihtişamıyla yüzyıllardır ayakta duran sayısız deprem, yangın ve restorasyon geçiren Fatih Camii'nin Fevzipaşa Caddesi'ne bakan batı cephesinde yer alan abdest alma yerinin üst bölümündeki pencerelerin etrafında 110 kurşun izi var. Oldukça derin olduğu gözlenen kurşun izlerinin 31 Mart vakasından Selanik'ten İstanbul'a gelen Hareket Ordusu tarafından bırakıldığı belirtildi. İddianın sahibi Kültür tarihçisi ve İstanbul'daki tarihi yapılar uzmanı Süleyman Zeki Bağlan…

FATİH CAMİİ'NDE 3 GÜN NAMAZ KILINMADI

Sultan II. Abdülhamid'e yardım için Rumeli'den gelen Mahmut Şevket Paşa komutasındaki Hareket Ordusu, Fatih Külliyesi'ni kuşatır. Bu kuşatmaya beraber 3 gün namaz kılınmadığını ve medreselerde eğitim gören talebelerin bir hafta dışarı çıkamadığını iddia eden Süleyman Zeki Bağlan'a göre, burada yaşanan çatışmaların Hareket Ordusu komutanlarından Selaheddin Adil Paşa tarafından "Hatıralar" kitabında anlatılıyor.

İNSANLAR SOKAK ORTASINDA SÜNGÜYLE ÖLDÜRÜLDÜ

Tarihçi Bağlan, Fatih Camii'nde yaşanan o korkunç anları şöyle anlatıyor:

"Hep bir ağızdan "Biz ne idik ne olduk. Saye-i hürriyette şeriattan kurulduk." Sloganıyla etrafa ateş edilir. Bu ateş sonucunda 110 adet Bulgar kurşunu caminin duvarına isabet etmektedir. Atılan kurşun sayısı daha da fazla olabilir ancak günümüzde 110 kurşunun hala izleri durmaktadır. Çatışmanın olduğu zaman, dedem Hafız Mehmed Rüşdü Efendi de o anda orada talebeydi ve dehşeti bizzat yaşadığını büyüklerimize anlatmıştır. İki asker tarafından kovalanan Hafız Mehmed Rüşdü Efendi yakalanırsa "mermiye yazıktır" diye süngüyle öldürülecektir. Can korkusuyla kaçan Hafız Mehmed Rüşdü Efendi çevreyi bildiğinden bir su deposuna girerek kendini kurtarır."

Bağlan'a göre, 1909'da askeri ayaklanma yaşanmış, kurşun ziyan etmemek için insanlar sokakta süngülerle öldürülmüştür.