FETÖ, banka kredisinden himmet almış
Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY'nin "finans kaynakları"na yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, bir bankanın örgüt üyesi olduğu iddia edilen şube müdürünün, bir vatandaşa, alacağı kredinin yüzde 10'unu örgüte "himmet" olarak ba
- Denizli'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) finans ayağına yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, bir bankanın örgüt üyesi olduğu iddia edilen şube müdürünün, bir vatandaşa, alacağı kredinin yüzde 10'unu örgüte "himmet" olarak bağışlaması karşılığında kredi kullandırdığı bilgisine yer verildi.
Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY'nin "il yapılanması" ve "finans kaynakları"na yönelik soruşturma kapsamında 87'si tutuklu 145 sanık hakkında hazırlanan ve Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, örgüte finansal kaynak sağladığı öne sürülen sanıklar hakkında geçmişte yapılan ihbar ve tanık ifadeleri yer aldı.
Buna göre, tanık C.Ç. ifadesinde, resmi kurum ve kuruluşlara kalorifer yakıtı satışı yaptığını belirterek, örgüt üyesi A.A'nın kendisini bir kamu bankasının şube müdürü B.K. ile tanıştırdığını, bankadan kredi çekmek istediğini ancak bu kişinin kredinin yüzde 10'unu örgüte "himmet" adı altında bağışlaması karşılığında kredi kullanabileceğini söylediğini ifade etti.
C.Ç. ifadesinde, "Bankadan 2012 yılında 400 bin lira kredi kullandım. Bu krediyi kullanabilmem için banka şube müdürü B.K. kredinin yüzde 10'unu himmet olarak bağış yapmam gerektiğini söyledi. Krediyi kullandım. 28 bin lirayı parça parça B.K'ya elden verdim. Bu konuda makbuz almadım. Bu nedenle elimde herhangi bir belge yok." dedi.
FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olduğu, müdür olarak görev yaptığı bankadan kredi kullanan kişilerden örgüt adına himmet topladığı iddia edilen ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan B.K. ise iddiaları yalanladı.
- "Sürüye dikkat et" yazılı not bulundu
İddianamede, 2007-2012 yılları arasında Denizli Devlet Hastanesinde müdür, 2012-2015 yılları arasında ise Sarayköy Devlet Hastanesinde müdür yardımcısı olarak çalışan tutuklu sanık Halil Özkaya'nın, görevli olduğu kurumla iş yapan kişilerden örgüt adına para aldığı, bu kişileri örgütün basın organı olan Zaman gazetesine abone yaptığı bilgisine yer verildi.
Özkaya'nın gözaltında bulunduğu sırada aile fertlerine göndermek istediği kirli çamaşırlar içinde 2 not kağıdı bulunduğu belirtilen iddianamede, kağıtlarda, "Oğlum, savcı hakime yazılı bir savunma hazırla. OIay çok ciddi çıkamayabilirim, olaylar 2012'den önce yani Sarayköy'den önce. Avukatlardan yardım al, sürüye dikkat et, iyi hazırlanın, çok önemli, zamanım yok." yazdığı kaydedildi.
-"Zaman gazetesine abone olmazsanız bizimle çalışmayı unutun"
İddianamede, özel bir şirkette idari satın alma müdürü olarak çalışan tutuklu sanık Hüseyin Biniz'in de şirkete mal satacak kişilere 'sana burs yazdım, bu kadar yardım edeceksin' diyerek para topladığına ilişkin tanık ifadeleriyle ihbarlara yer verildi. İddianamede, "Tedarikçi firma sahiplerine, Zaman gazetesi abonesi olmaları yönünde baskı kurduğu, çalıştığı firma yetkililerine 'Eğer Zaman gazetesine abone olmazsanız bizimle çalışmayı unutun, bizimle çalışmak istiyorsanız Zaman gazetesine abone olmak zorundasınız' şeklinde tehditlerde bulunduğu ve bunun sonucunda da insanların mecburen bu durumu kabul etmek zorunda kaldıklarını beyan ettikleri görülmüştür." ifadesi kullanıldı.
- Renk körlüğü testi yapmışlar
Tutuksuz sanıklardan M.Y'nin, çalıştığı Okyanus Test Merkezinin örgüte üye kazandırmak amacıyla kurulduğunu, üniversite öğrencilerinin buraya gelerek 5-6-7 ve 8'nci sınıf öğrencilerine özel ders verdiğini söylediği belirtildi.
İddianamede, M.Y'nin şu ifadelerine yer verildi:
"Özellikle gözlüklü öğrencileri seçmiyorlardı. Renk körlüğü testi yaparlardı. Yine okul başarı puanına bakıyorlardı. 85 ve üzeri olan öğrencileri özellikle seçiyorlardı. El attıkları her bir öğrenciyi kendilerinden hariç hiçbir yere vermiyorlardı. Yine öğrenci hedefleri arasında öğrencilere karne döneminde takdir getir, hediye al şeklinde kampanya gibi aktiviteler yaparlardı. Bildiğim en son karne hediyesi futbol topu idi. Velisi ile birlikte öğrencinin her türlü bilgisi kayda geçilirdi. Cemaat içinde yetişen bir öğrenci, örnek veriyorum askeri liseyi kazandıysa, geçici olarak kendini kamufle ederek, cemaat ile ilgili yerlere gitmemesini, cemaate mensup kişilerle de irtibatını koparmasını istiyorlardı ama cemaatten yüksek düzeyde olanlar bu kişilerle irtibatı bir şekilde kesmiyorlardı."
İddianamede, 87'si tutuklu 145 sanık hakkında, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak ve örgüte finansman sağlamak suçlarından 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Kaynak: