Kurduğu kaset tuzakları ile birçok bürokrat, siyasetçi ve işadamını ağına düşüren Paralel Yapının, bu kirli planlarında kullandığı eskort kızları yurtdışından getirttiği ortaya çıktı.

2006 -2010 yıllarında Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Büro Amirliğinde görev yapan polis memuru Alaattin İlyas Yağmur, 2010 yılında Ukrayna’dan gelen Gonna Kornikova adlı kadının yurda giriş şartlarını taşımadığı gerekçesiyle geri göndermek isteyince kirli tezgah gün yüzüne çıktı.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) bu olayın ardından kendisini hedef aldığını ifade eden Yağmur, o dönem yaşadıklarını STAR’a anlattı. Paralel Yapı’nın hayatını mahvettiğini vurgulayan Yağmur, “Bayanı ülkesine geri göndermek üzere kabul edilemez yolcu işlemleri kapsamına (INAD) alınmasını sağladım. Türkiye’den geri gönderilmek üzere misafirhanede beklemeye aldırdım. Bayan misafirhanede bulunduğu sırada telefonuna, Türkçe yazılı mesaj gelmiş, gelen mesajı Türkçesi olmadığından misafirhane görevlilerine başvurmuş, misafirhane görevlileri gelen mesajdan şüphelenerek biz görevliler ile irtibata geçti” dedi.

Yasadışı dinleme ve casusluk soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Okan Özsoy’a ifade veren Yağmur, bayanın rızası ile mesajı okuduğunu ve mesajda, bayana hitaben “Süleyman isimli bir Şahıs havalimanı çıkışında seni alacak, Seni bir otelde ayarlanmış odaya bırakacak ve yanından ayrılacak. Hesabına 3500 Euro para yatırıldı, 1500 Euro’ da yanına gelecek olan adamdan alacaksın’ yazıyordu” ifadesini kullandı.

UKRAYNA’DAN GELDİ

Ukrayna vatandaşı Gonna Kornikova’nın ülkesinde eskortluk ajansında çalıştığını öğrendiğini anlatan Yağmur, “Bayan ile İngilizce yaptığım konuşmada buraya gelme sebebini sordum, bana kendisinin Ukrayna da bir eskortluk ajansında çalıştığını Türkiye ye geliş amacının tanımadığı bir şahsa partnerlik yapmak olduğunu söyledi ve bunun üzerine bayanın Türkiye’ye gelişinin ve giriş yapmak istemesinin yasa dışı maddi kazanç elde etmek olduğunu anlayarak INAD sebebini Pasaport Kanunu’nun 8. Maddesi’nin 5. Fıkrası’ndaki gerekçelere dayanarak işlem yaptım” diye konuştu.

TEHDİT ETTİ

Bunun üzerine dönemin Havaalanı Şube Müdürü Şener Yılmaz’ın devreye girdiğini anlatan Yağmur, “Bana ülkeye giremez şeklinde işlem yaptığım bayanın Türkiye’ye giriş yapması gerektiğini ancak düzenlemiş olduğum evraktan dolayı girişinin olanaksız hale geldiğini söyledi ve evrakı iptal etmemi istedi. Böyle bir işlemi kesinlikle yapmayacağımı söylemem üzerine ise Yılmaz bana ‘Bayanın bu gece ülkemize mutlak suretle girmesi lazım. Senin yaptığın evraktan dolayı giriş işlemleri yapılamıyor eğer bu evrakı iptal etmezsen olacaklardan seni sorumlu tutarım, gerekli yerlere ismini veririm, seni buradan sürdürürüm’ diyerek beni tehdit etti” şeklinde konuştu.

GÖREV YERİ DEĞİŞTİ

Şube müdürünün tehditlerine rağmen eskort kızı Ukrayna’ya geri gönderdiğini anlatan Yağmur, şunları söyledi: “15-20 gün sonra Yabancılar Büro Amirliğinden, İç Hatlar Büro Amirliğine tayin edildiğimi öğrendim. İç Hatlar Büro Amirliğinde 15-20 gün kadar çalıştım. Bu süre içerisinde sürekli beni takip eden, gittiğim yerlerde arkamdan gelen, araç içerisinde iki şahsın olduğunu fark ettim. Beni takip eden aracın İstihbarat Şube Müdürlüğümüze ait bir araç olduğunu öğrendim.”

AÜ rektörü görevden alındı

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Rektörlüğü’ne 2008’de atanan ve 7 yıldır bu görevi sürdüren Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, görev süresinin bitimine 6 ay kala görevden alındı. Paralel yapının kaset şantajıyla üniversite kadrolarını Paralel Yapı’yla ilişkili olduğu iddia edilen kişilerle dolduran Prof. Kurtcephe’nin görevine YÖK tarafından son verildi. Kurtcephe’nin yerine, eski başhekim AÜ Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Ünal atandı. Prof. Ünal, görevlendirme yazısının dün kendisine iletildiğini belirtti.

Paralel-PKK işbirliği belgelendi

Tahşiyeciler grubuna yönelik paralel yapı tarafından kurulan kumpasla ilgili açılan dava dosyasında gruba ait Bahçelievler’deki aramalarda bulunan bombalarla ilgili çarpıcı detaylar ortaya çıktı. Evde bulunan bombaların üzerinde yapılan araştırmalar ve sonuçları dava dosyasında yer aldı. Şüpheli polislerin parmak izlerinin üzerinde olduğu ‘y3PTM-8722’ seri numaralı bombaların terör örgütü PKK’nın 1994 yılından itibaren onlarca eylemde kullandığı bombalarla aynı seri numarada olduğu tespit edildi.

Savcılık şimdi, çeşitli yıllarda emniyet tarafından el konulan söz konusu bombaların emniyet envanterinden çıkarılarak Tahşiyecilere yönelik kurulan kumpasta kullanılıp kullanılmadığını araştırıyor.

(STAR)