İSTANBUL (AA) - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, darbe girişimine ilişkin, "Belediyemizin önünde 17 şehit var. Halkımız direndi, ölümü göze aldı. Başka birimlerimize, AKOM'a girmeye çalıştılar. Ancak halkımız fırsat vermedi. Sabaha kadar sokaktaydılar." dedi.

Topbaş yaptığı açıklamada, milletin büyüklüğünü yeniden gösterdiğini belirterek, "Gerçekten büyük bir millete sahibiz. Vatandaşlarımız kendi üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Bununla gurur duymak lazım. Bu terörün önüne geçti. Halkımız meydanlarda, sokaklarda olmasaydı ne olurdu? Zaten darbe teşebbüsünde bulunanların hedefi vatandaşları sindirmek, evlerine tıkamak, sokağa çıkma yasağı ile bu işi gerçekleştirmekti. Sokağa çıkma yasağıyla halkı eve kapattıkları anda zaten darbeyi başaracaklardı. Eski ihtilal dönemlerinde olduğu gibi insanlar sinecekti. Ama artık öyle insanlar yok. Artık demokrasiyi bilen ve geçmişini iyi okuyan bir millet var." diye konuştu.

Herkesin topyekün sağlam bir duruş sergilediğini ifade eden Topbaş, şunları kaydetti:

"Milletimize saygı duyuyorum ve bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu tüm uluslara çok önemli bir mesajdır. Milletimiz terör örgütü gibi bir darbe girişimine fırsat vermedi. Dualar edildi, fırsat verilmedi. Vatandaşlarımız şehit oldular, ama bu milletin geleceğini kurtardılar. Allah hepsine rahmet eylesin. Maalesef belediyemizi de
işgal ettiler. Belediyemizin önünde 17 şehit var. Halkımız direndi, ölümü göze aldı. Başka birimlerimize, AKOM’a girmeye çalıştılar. Ancak halkımız fırsat vermedi. Sabaha kadar sokaktaydılar. Bu demokrasi için kötü bir sayfa, ama tüm dünya için milletlerine halk iradesi adına önemli bir mesaj var burada. Demokratik rejimlerde halkın önünde hiçbir güç yoktur. Bir araya geldik ve topyekün, içtenlikle 7'den 70'e sokaklardaydık. Milletimize daha büyük acı yaşatmadılar. Geleceğimizi kurtardılar. Milletimize tekrar tekrar teşekkür ediyorum."

"Bu akıl tutulmasının izahı mümkün değil. Düşünebiliyor musunuz, İstanbul İtfaiyesinin bütün telefonlarını, iletişimini kestiler" diyen Topbaş, İtfaiyenin devre dışı kalmasının nasıl istenebileceğine dikkati çekti.

Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şehir yanacak itfaiye devreye giremeyecek. Bu nasıl bir anlayış, nasıl bir ahlaktır? İnsani değerlerden nasıl yoksunluktur? Bu akıl tutulmasının ötesinde nasıl bir ihtirastır? Jetlerle, bomba yağdırmak, helikopterlerle halka ateş açmak nasıl bir mantık? Bir işgal kuvveti olsa bunu yapmaz. Araçlarımızdan tahrip olanlar var, ama hiç önemli değil. Şu anda bir problem yok. Belediyemizde maddi tahribatlar var, ama hiç önemli değil. Yaralılara da acil şifalar diliyorum. İstanbul genelinde şu anda ulaşım ve güvenlik anlamında bir sıkıntı yok. Ulaşım sistemlerimiz 24 saat esaslı devamlı çalışacak. Halkımızın ihtiyaçlarının karşılanması konusunda da her türlü çalışmalar yapılıyor. Bedelsiz olmadı, kanlar canlar gitti. Bir kara leke, ama vatandaşlarımız tavrıyla dünyaya çok farklı bir mesaj yansıttı. Bundan dolayı ben İstanbullulara ve tüm halkımıza teşekkür ediyorum."

Askerlerin çok az bir grubunun bu hareketin içine girdiğini aktaran Topbaş, "Bu darbe girişimine destek vermeyen askerimiz de halkla bütünleşti. Bakın tahminen söylüyorum; bunun arkasından çok şeyler çıkacak. Bu olay başka şeylere de sebep olacak. Buna inanıyorum. Bu kadarını söyleyeyim… Bu bir iki günlük bir olay değil. Uzun zaman stratejisi oluşturulmuş. A, B, C planları yapılmış. İstanbul Valimize, Emniyet Müdürümüze teşekkür ediyorum. 1. Ordu Komutanımız o duruşuyla, samimiyetiyle, devlete ve millete olan sadakatiyle müthiş bir tavır ortaya koydu. Kendisine ve kendisi gibi emir komuta zincirine bağlı kalan tüm askerlerimize teşekkür ediyorum. Millet olarak şükranlarımızı bildiriyoruz." ifadesinde bulundu.

Zaman zaman fısıltı olarak kulağına bir şeyler geldiğini ifade eden Topbaş, şöyle konuştu:

"Ama, 'yok canım ihtilaller dönemi bitti. Türkiye demokratik adımlar atıyor. Farklı bir noktaya geliyor' diye düşündük. Bu tür eylemleri çok üst bir akılın kurgusu olarak görmek lazım. Birtakım kaynaklardan talimatları almış olabilirler. Kimin vali, kimin belediye başkanı olacağına kadar görevlendirme de yapmışlar. Her şeyi hazırlayarak bu kadar ulufe de dağıtmışlar. Bu maalesef tamamen bir mühendislik. Fakat hesapları tutmadı. Onların bir hesabı varsa, milletin de Allah'ın da bir hesabı var. Hileleri tutmadı. İdarede olanlar olarak bizler bu olay nedeniyle bazı alanlarda yeni tedbirler almamız gerektiğini gördük. Birtakım iletişim noktaları gibi daha dikkatli olacağımız alanlar var. Mesela darbeciler AKOM’a girdiler. AKOM İstanbul’un tamamını kameralarla izleyen bir merkez. Burada kameraları zum yaparak şehrin özellikle ana arterlerinde plakalara kadar okuyabiliyorsunuz. Burayı ele geçirerek tüm kent içi hareketliliği, halkı ve emniyet güçlerini görme imkanları var. Depreme karşı yapıldığı için sistemin elektriğini kapatsanız, sistem kendini koruyor. Demek ki başka sistemlere doğru gitmemiz lazım. Burayla ilgili tedbirler alacağız. Çok şükür bu eylemi vatandaş durdurdu. Canını dişine taktı, büyüklüğünü gösterdi."

Bu akşam da İstanbul'a sahip çıkmaya hazır olduklarını belirten Topbaş, "Sayın Başbakanımızın talebi çok doğru bir taleptir. Milletimizden isteğimiz meydanlar, caddeler, sokaklar boş bırakılmamalı. Birkaç gün bunu sürdürmek lazım. Güvenlik güçlerimiz ve bu milletin gerçek evladı olan askerlerimiz bir ayıklama yapacak. Onun için sokaklara sahip çıkmak lazım. Bunlara hiçbir yeni plan fırsatı vermemek lazım. Demokratik rejimlerde halk en büyük güçtür. Milli iradenin üzerinde hiçbir şey olmaz. Halkın önünde hiçbir güç bulamaz. Demokrasinin, milletin, milli iradenin zaferidir bu, öyle bakmak lazım. Nereden döndük, bunun bir tersini düşünebiliyor musunuz? Bu vahşeti yaşatmaya çalışanlar muvaffak olsalardı ne olurdu? Türkiye’de neler olabileceğini düşünebiliyor musunuz?" diye konuştu.

AA