Filistinli posta memurunun hatıratı

Filistinli posta memurunun hatıratı

Küre yayınlarının hazırladığı ‘Arap gözüyle Osmanlı’ serisinin altıncı kitabında ünlü Arap müfessir İzzet Derveze’nin Osmanlı’ya ilişkin hatıraları yer alıyor.Derveze’nin hatıralarında yoğun bir İttihatçı karşıtlığı ve Arap h

Ortadoğu coğrafyasının bir asırlık serüvenine tanıklık eden “Arap gözüyle Osmanlı” serisinin altıncı kitabı ‘Osmanlı Filistininde Bir Posta Memuru.’ Kitap, Osmanlıya Filistinli posta memuru İzzet Derveze’nin gözüyle bakıyor. Derveze, maddi yokluklar yüzünden lise sonrasında okuma imkânı bulamayan; ancak kendisini iyi yetiştiren ve elliye yakın kitaba imza atan bir posta memuru… Arap milliyetçiliği fikriyle erken yaşlarda tanışmış, genelde Arap halkları özelde ise Filistin için mücadele vermiş aydın bir isim. Aktif siyasete ‘büyük felaket’ diye tanımladığı 1948 yılına (İsrail’in kurulduğu sene) kadar devam ediyor ve Filistin’de 1936-1939 yılları arasında süren ayaklanmayı organize eden liderlerden biri olduğu için önce İngilizler, sonra Fransızlar tarafından hapse atılıyor. Bir ara Türkiye’de de yaşamak zorunda kalan Derveze’nin hatıraları, Filistin mücadelesinin bir günlüğü mahiyetinde. Osmanlıya bakışı ise bir Arap milliyetçisinden beklendiği üzere, bazı tarihî olayları çarpıtacak kadar tarafgir. Hatıralarda mütemadiyen vurgulanan bir İttihatçı karşıtlığı ve Arap halkları söylemi var. Serinin editörü Suat Mertoğlu’na göre Derveze, Müslümanların siyasî birliğinin ve Batılı güçlerin bu birliği parçalamaya yönelik planlarının tam olarak farkında değildi. Bununla beraber, onun milliyetçiliği bir Türk düşmanlığı içermiyordu. Yayınevi, altı ciltlik hatırattan yalnızca Osmanlıya ilişkin bölümleri Türkçeye kazandırmış; ancak sadece bu bölümlerin bir araya gelmesi bile kapsamlı bir kitap çıkarmış ortaya.


‘Osmanlı Filistininde Bir Posta Memuru’nu serinin diğer kitaplarından ayıran en önemli özellik, dönemin yalnızca siyasî gündeminden değil gündelik hayatından da detaylara yer veriyor olması. 19 yy. sonu ve 20. yy başında bir Osmanlı-Arap şehrinde hayat nasıl akardı? Yazarın, kıyafet ve yiyeceklerden, düğün ve cenaze âdetlerine, şehrin suları, çarşı ve sabunhanelerinden cami ve okullarına ve önemli şahsiyetlerine kadar bir dolu gündelik gözleme yer vermesi kitabı ayrıcalıklı bir yere oturtuyor. Kitabın bir özelliği de diğerlerinden farklı olarak yalnızca ‘taşra’ üzerinde durması. Görev icabı İstanbul’da bulunan ve hatıralarında ‘merkeze’ dair gözlemlere de yer veren diğer Arap aydınlarına kıyasla Derveze’nin kitabı bir ‘taşra’ tarihçesi sayılabilir. Yayınevinin hedefleri arasında, hatıratın Türkiye yıllarını (1941-1945) ihtiva eden bölümü ayrı bir kitap olarak hazırlamak da var. Memleket