Futbolu, ailesi için oynuyor!
Sarayönü’nün Kara Şövalyesi o… Attığı gol ve yaptığı asistlerle Sarayönülülerin kalbinde taht kurdu.
Fildişi Sahilli futbolcunun özeline girdiğimizde ise tam bir buhranla karşılaşıyoruz. Futbolu ailesi için çok iyi oynamak zorunda olduğunu söyleyen Abaka, babasının 2011 yılında vefat ettiğini, 12 kardeşi ve annesine ihtiyaçlarını gidermeleri için para gönderdiğini söyledi
Seni tanıyalım biraz Abaka…
Ülkem Fildişi açlıkla ve fakirlikle mücadele ediyor. Oradaki insanlar yaşam mücadelesini zor şartlar içerisinde sürdürüyor. Belki de tek kurtuluş biz gençlerin futbol… Bu yüzden ben ve arkadaşlarım mahallemizde sürekli maç yapardık. Fildişi’nde genç milli takıma kadar yükselmiştim. Benim Kuzenim futbol menajeri. Konya’dan Mevlüt Sönmez hoca ile çalışıyormuş. Beni, ona önerdi. Mevlüt hoca, benim maçtaki performansımı beğenmiş. Konyaspor’a götürüp deneme idmanına çıkacağımı söyledi. Çok sevindim. Mesut Bakkal zamanında 5 gün boyunca idmanlara çıktım. Bakkal, beni yetersiz buldu. Fizik ve kondisyonumu geliştirmem gerektiğini söyledi. Daha sonra Sarayönü maceram başladı.
Sarayönü’nü nasıl buldun, alışabildin mi?
Küçük ama sıcakkanlı insanların olduğu şirin bir ilçe… Sarayönü’ne alışmam zaman almadı. Dost canlısı takım arkadaşlarım ve teknik heyet var. Tabi yöneticilerimiz de sürekli bizimle ilgileniyorlar. Konya’yı tanıdıktan sonra Bosna Hersek Mahallesi’ne yerleştim. Orada Fildişili bir arkadaşımla kalıyorum. Sarayönü – Bosna Hersek yakın zaten antrenmanlara gidip geliyorum ama maçtan birkaç gün önce tesislerde kampa giriyorum. Ülkem kadar olmasa da Türkiye de güzel. İstanbul’a hayran kaldım.
Türk yemeklerini beğeniyor musun?
Ben, fazla yemek ayırt etmem. Bir de yemek zorundayım yemesem aç kalırım (Gülüyor). Evde fazla yemek yapmıyorum. Genelde dışarıda yiyorum. Restorana gidiyorum. Kebap, döner ne bulursam yiyorum. Sucuğa çok bayılıyorum. Sabahları genelde sucuklu tost yiyorum.
Türkçeyi kim öğretti peki…
Öğrenmek için herhangi bir kursa gitmedim. Takım arkadaşlarım, hocalarım ve yöneticiler öğretti. Çok iyi bilemesem de kendimi ifade edecek kadar biliyorum.
İlk öğrendiğin kelime neydi?
Söyleyemem. Futbolcu arkadaşlarım küfür öğretti. (Gülüyor)… Futbol terimi olarak gel, git, koş, yanında, arkanda, kaç, pas ver…
Yeni sezon hazırlıklarına başlayacaksınız. Bu sezon yönetim şampiyonluk için kadro oluşturuyor. Zorlu sezona hazır mısın?
Geçen sezon ligi talihsiz bir şekilde çok kötü bir yerde bitirdik. Bu sezon takımın neredeyse tamamı değişti. Bana da birçok yerden teklif vardı ama kabul etmedim. Her futbolcu şampiyonluk coşkusu yaşamak ister. Sonuçta kariyerimde şampiyonluk kupası olacak. Bu sezon çok çalışıp, takımıma faydalı olmak istiyorum. Çünkü onlar bana çok güveniyor.
Takım, şampiyon olursa prosedür gereği sen oynayamayacaksın. Bu durum seni rahasız etmiyor mu?
Evet, maalesef böyle bir şey var. Sarayönü’nde profesyonel liglerde de oynamak isterim ama bize kapı görünürse gideriz.
Nereye gitmek istersin?
Önceliğim Konyaspor… Antalya’da çok kısa da olsa onlarla iç içe oldum. Türkiye’nin önemli takımlarından… İyi bir futbolcu grubu ve teknik direktör var. Torku Arena için ise büyülendim diyebilirim. Her futbolcu en iyi yerde olmak ister. Ben, çok çalışacağım, sonrasını zamana bırakacağım…
Konyaspor’dan hangi futbolcuları takip ediyorsun?
Geçen sezon Djalma’yı izledim. Torje de vardı çok iyilerdi. Ömer Ali Şahiner de güzel… Bu sezon Traore ve Sissoko geldi. Onları izlemek için sabırsızlanıyorum.
Marica için neler söyleyeceksin?
Tanımıyorum. O kim?
Son olarak görüşlerini alalım. Bu sezon için neler söyleyeceksin?
Bu sezon şampiyonluk yarışına gireceğiz. Çok zorlu bir maraton beni bekliyor. Taraftarlarımızın da desteğiyle kariyerimdeki ilk şampiyonluğu kazanmak istiyorum. Geçen sezon 11 gol / 7 asistle oynamıştım. Bu sezon istatistiğimi geliştirmek istiyorum. Hocam, sol kanatta forvette nerede görev verirse orada oynamaya devam edeceğim. Türk insanı gerçekten çok sıcakkanlı siz beni misafir ettiniz çok teşekkürler. İnşallah sezon sonunda şampiyonluk kupamla yanınıza geleceğim.
Röportaj- Veli Özkan