Gandi rüzgarı 3 ay daha esecek

Gandi rüzgarı 3 ay daha esecek

Gazete Habertürk Yazarı Nihal Bengisu Karaca, Gürsel Tekin'in MYK dışı kalmasını değerlendirdi

Bugün ilk kez toplanan yeni CHP Parti Meclisi MYK üyelerini seçti ve seçimden tüm Türkiye'yi şaşırtan bir sürpriz çıktı. CHP'deki mevcut statükoya karşı mücadele eden ve bu çerçevede devrim niteliğinde açılımlar yapan, Kemal Kılıçdaroğlu'nu halkla buluşturan, genel başkanlığa giden yolda itici gücü olan Gürsel Tekin liste dışı kaldı. Tekin'in liste dışı kalmasında Kemal Kılıçdaroğlu'nun kurultayda yaptığı

konuşmayı eleştirmesi ve Önder Sav ile kurultay sürecinde yaşadıklarının etkili olduğu konuşuluyor. Bu tablo da CHP'nin kısa vadedeki parti içi politika hesapları nedeniyle orta ve uzun vadeli plitikaları ikinci plana attığı sonucunu yaratıyor.

CHP'nin yerel seçimlerde İstanbul'da oy oranını rekor seviyede arttırmasında büyük pay sahibi olan Tekin ise her şeye rağmen Kılıçdaroğlu'na desteğini yineliyor. Tekin, bugün Kılıçdaroğlu ile görüşmesi sonrası yaptığı açıklamada "Kimseye kırgın değilim. Genel Başkanım 'İstanbul'a dön' dedi, ben de dönüyorum" şeklinde konuştu.

Gürsel Tekin'in MYK dışında bırakılmasının ne anlama geldiğini Gazete HABERTÜRK Yazarı Nihal Bengisu Karaca'yla konuştuk. İşte Karaca'nın açıklamaları:

"KILIÇDAROĞLU OYUN KURUCUSUNU KAYBETTİ"

"CHP'de değişim rüzgârının sürdürülebilir olma umudu ortadan kalktı. Bu rüzgarı, Gürsel Tekin ve Kemal Kılıçdaroğlu birlikte oluşturmuşlardı. CHP’nin, daha önce ilgilenmediği kitlelerle ilgilenmesi sağlayan, iç içe olmasını temel alan politikalar üretmesini sağlayan bu ikiliydi.

Tekin'siz Kılıçdaroğlu çok anlamlı değil. CHP'nin yeni döneminden beklenen, partinin bir takım ideolojik tıkanıklıkları aşması ve demokratikleşme yönünde bazı açılımlara imza atmasıydı. Bunların arasında Kürt meselesinde daha kucaklayıcı bir yaklaşım edinmek, halkın inançlarını yaşaması nedeniyle ortaya çıkan kimliklerin dışlanmamasını sağlamak, Cumhuriyet kurucu ideolojisini ötekileştiren, ayrıştıran bir yorumdan çekip alarak kucaklayıcı bir yoruma dönüştürmek vardı.

Kılıçdaroğlu bu vizyonu Gürsel Tekin’in yardımıyla hayata geçirebilirdi. Tekin'in, MYK’ya girmemiş olması, Kılıçdaroğlu'nun herhangi bir adamını kaybetmesi değil, kare asını ve önemli bir oyun kurucusunu kaybetmiş olmasıdır. Ayrıca bu sadece partinin liderinin değiştiğinin, parti politikalarında ve perspektifinde hiç bir değişikliğin, yeniliğin olmadığının da göstergesidir.

Demek ki Kılıçdaroğlu, Önder Sav ve ekürisi ile yürümeyi ve CHP'deki statükocu zihniyeti tatmin etmeyi yeterli ve tercihe şayan buldu. Böyle bir CHP'nin AK parti karşısında fazla bir şansı olduğunu söylemek güç.

Gürsel Tekin’in MYK’ya girememesinin gösterdiği şey, Kılıçdaroğlu rüzgârının en fazla üç ay kadar daha eseceğidir."


Kaynak:Habertürk com