Genelkurmay Çatı davası
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de aralarında yer aldığı 224 sanığın yargılandığı davaya devam edildi
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de aralarında yer aldığı 224 sanığın yargılandığı davaya devam edildiF
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, yakınları, müştekiler ve avukatları katıldı.
Duruşmada tanık olarak dinlenen T.K, sanık eski astsubay Bayram Aydemir ile daha önce Edirne'de görev yaptıklarını, kendisiyle FETÖ yapılanması kapsamında tanıştıklarını ve onun bu yapılanmanın içinde olduğunu söyledi.
Diyeceği sorulan Aydemir ise tanığın söylediklerini iftira olarak değerlendirdi.
Tanık Y.Y. de sanık eski albay Ahmet Özçetin'in, Hava Kuvvetleri Komutanlığı genel sekreterliğinde görev yaptığı sırada, İletişim Şube Müdürü Mesut Yurttan ile birlikte örgüt yapılanması içinde olduklarını düşündüğünü bildirdi. Y.Y, Özçetin'in makam telefonundaki Whatsapp, Facebook ve Youtube uzantılı programları da sildirip yerine "conversation" diye anlık mesajlaşma programı yüklettiğini iddia etti.
Aleyhindeki beyanları kabul etmeyen Özçetin ise programın komutanlara bilgi aktarma için kullanılan bir program olduğunu söyledi.
Sanık eski üsteğmen Eray Çekerek de tanıklar tarafından hakkında dile getirilen FETÖ mensubiyeti beyanlarının iftira olduğunu savundu.
Mahkeme daha sonra müşteki avukatlarına, savcının esasa ilişkin mütalaasına karşı söz verdi.
TBMM Avukatı Necdet Pakdil, savcılık makamının esas hakkındaki mütalaasına genel olarak katıldıklarını söyledi.
Pakdil, ancak sanıklara bazı suçlardan ceza verilmesine gerek olmadığına dair hususa katılmadıklarını, tüm sanıkların iddianamede belirtilen şekilde cezalandırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Avukatı Hüseyin Aydın da söz alarak beyanda bulundu.
Aydın, uzun yıllardır devlet içerisinde örgütlenen Fetullahçı Terör Örgütü'nün insanların inançlarını, dini ve milli duygularını istismar ettiğini belirterek, aile ve millet bağlarından koparılarak örgütün amaçları için robot haline getirilmiş bir topluluk oluşturulduğunu söyledi.
FETÖ mensuplarının örgüt liderinin talimatları doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal düzenini ortadan kaldırma saiki ile hareket ettiklerini belirten Aydın, "Bu kişilerin örgüt liderinden çeşitli kanallarla alınan talimatlar yoluyla kolektif bir şekilde mobilize oldukları, kamu erkinin kritik bürokratik alanları başta olmak üzere, kamusal alanı ele geçirme refleksi ile hareket ederek mülkiye, adliye, emniyet, eğitim ve ordu içerisinde kendi özel hiyerarşisi ile illegal şekilde kadrolaştıkları, devletin tüm kurumlarına uzun yıllardır sinsice yerleştikleri açıktır." dedi.
Yapılanmanın bir terör örgütü olduğu hususunda da hukuken bir tartışma bulunmadığını dile getiren Aydın, örgütün türü ve niteliği açısından değerlendirme yapıldığında, örgütün kurucusu, yöneticileri ve üyeleri arasında sıkı bir hiyerarşik bağın mevcut olduğunu belirtti.
Aydın, örgütün TSK ve mahrem hizmetler yapılanmasına yönelik tespitler ve gerçekler ışığında sanıkların ifadelerinde geçen "Örgütün okullarında okumadım, dershanelerine gitmedim, himmet vermedim, Bank Asya'ya para yatırmadım, örgüt mensubu kimseyle görüşmedim, yayın organlarına abone olmadım, örgütün programlarını kullanmadım" gibi sanık savunmalarının hiçbir geçerliliğinin bulunmadığını söyledi. Aydın, "Zira örgüt mahrem hizmetler yapılanması ve TSK yapılanmasının hususiyetleri dikkate alındığında, söz konusu durumların örgütün çalışma tarzı itibariyle gerçekleşmesi, kural olarak söz konusu bile değildir. İşbu dosya kapsamında örgüt üyeliği kapsamında dikkate alınacak husus, Fetullahçı darbe olduğunda kuşku bulunmayan 15 Temmuz hain darbe girişimi karşısında sanıkların aldığı pozisyondur." diye konuştu.
Yok olma sürecine girdiğini anlayan örgütün, sonunun gelmesini önlemek için devlet içindeki en stratejik kuvvetlerini harekete geçirmek suretiyle son ve en büyük kozunu oynayarak darbeye teşebbüs ettiğini anlatan Aydın, 15 Temmuz darbe girişiminin, Fetullahçı bir darbe girişimi olduğuna dair milletin gözünde hiçbir tereddüt bulunmadığını kaydetti.
Kaynak: