Mersin'in Aydıncık ilçesinde, Akdeniz'e sıfır konumda yer alan ve en az 30 milyon yıl öncesine dayanan bir tarihe sahip olan Gilindire Mağarası, doğal yapısıyla ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Bir çobanın tesadüfen keşfettiği bu eşsiz doğa harikası, yenilenen girişi ve göz alıcı güzellikleriyle turizme hizmet etmeye devam ediyor.

Mağara, Mersin-Antalya D-400 karayoluna yaklaşık 1,5 kilometre mesafede, Aydıncık ilçesi sınırları içerisinde Sancak Burnu ile Kurtini Deresi arasında bulunuyor. Doğal olarak oluşmuş olan mağaranın içerisinde devasa boyutlarda buz sarkıtları ve çeşitli damlataş oluşumları yer alıyor. Ancak en dikkat çekici nokta, "Aynalı Göl" adı verilen gölü. Bu göl, mağaranın en derin kısmında bulunuyor ve etkileyici bir manzara sunuyor.

2013 yılında "Gilindire Mağarası Tabiat Anıtı" olarak tescil edilen mağara, yapılan incelemeler sonucunda su altında kalan oluşumların, buzul çağı öncesine ait atmosferik ve hidrolojik verileri sakladığı belirlenmişti. 1999 yılında keşfedilen mağara, turizme kazandırılmış ve ziyaretçilere açılmıştı.

Mağaranın en büyük çekiciliğinden biri de içerisinde bulunan göl. Derinliği 47 metreye kadar ulaşan bu göl, yağmur sularının süzülüp birikmesiyle oluşmuş ve sodalı tatlı suya sahip. Mağaraya inmek için ise 351 basamaklı merdivenlerden inmek gerekiyor.

Vali Hamza Pehlivan, mağaranın doğal güzelliğine vurgu yaparak, yapılan yenileme çalışmalarıyla mağaranın daha da cazip hale getirildiğini belirtti. Mağaranın tarihine de değinen Pehlivan, insan izlerinin 10-11 bin yıl kadar öncesine dayandığını ve mağaranın oluşumunun 30-50 milyon yıl öncesine dayandığını ifade etti.

Mersin'in sayısız tarihi ve doğal güzellikleri arasında yer alan Gilindire Mağarası, turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Yetkililer, mağaranın önümüzdeki dönemde daha da fazla ziyaretçi çekeceğini öngörüyor.