TDeğerli Memleket okurları. Uzun zamandır gölge yüzümüzü ve görüşlerimizi sizlerle paylaşamadık. Bizler gölgelenirken, fikir ve düşüncelerimizle spor kamuoyunu aydınlatalım, görüşlerimizi şeffaf ve derinlemesine beyan edelim diye köşemizde yer alıyoruz. Zaman zaman izleyici, zaman zaman gözlemci, ara sırada eleştirmen olduk bu güne kadar. Bunları yaparken hiç kimseyi hedef almadan, işaret etmeden görüşlerimizi aktardık. Bu sütunlarda ümit ediyorum ki okurlarımızın ve bazı spor kamuoyundaki sessiz düşünenlerin de tercümanı olduk. Kimilerini hoş tutarken, kimilerini de hayıflandırdık. Ne hamiline ne de nama yazmadık. Direk olarak bildiklerimiz ve gördüklerimiz üzre hareket ederek, şeffaf olalım diye de gölgede kalmak istedik. Birileri ve birilerinin dedirtmemek için.

Gelelim Konya sporuna: Futbolundan, basketboluna, voleybolundan güreşine kadar,  Ligde Konyamızı temsil eden, üst düzey ve amatör branşlarda mücadele eden kulüplerimizi dilimiz döndüğünce, elimiz yazdığınca görüş ve düşüncelerimizi aktarmaya çalışıyoruz. Salon sporlarına ayrılan ödeneklerin yetersizliği neticesinde takımlarımızın elde ettikleri başarıyı küçümsenmeyecek kadar önemli ve anlamlı buluyorum.

Bir sporcu bedeline bir takım yapılıyor ve ligde tutunulmaya çalışılıyorsa takdir edilmeli, destek verilmeli. Bu branşları yaşatmak için elimizden gelenide yapmalıyız. Herkes üstüne düşen görev ve sorumluluğu yerine getirerek, bir nebze bile olsa pay sahibi olunmalı. Şayet bu olgular sağlanamazsa Birinci ligde mücadele etmesi gerekirken bu yıl lige katılamayan üniversite spor kız voleybol takımı gibi her biri birer birer yok olup gidecekler.

Konyamızla özdeşleşmiş, olmazsa olmaz Konyaspor’umuza  gelince;  elim titreyerek ifade edeyim ki beklenenlerin aksine işler bir türlü iyi gitmiyor. 2006 2007 sezonunu takriben on beş milyon YTL gelir bütçesi  ile kapatan Konyaspor futbol takımı diğer branşlardan farklı olmaksızın nefeslerimizi adeta kesiyor. Yukarıda bahsettiğimiz salon sporlarının hiçbir yan geliri yok iken ayakta kalmaya çalışıyorlar. Ya Konyaspor ne yapıyor… Hem bütçeniz olacak hem de çaresiz.

Hem destekçiniz olacak hem de borcunuz. Bir taraftan borç diye feryat edeceksiniz bir taraftan harman savururcasına harcamalar yapacaksınız. Bunlar neler mi dersiniz. İşte bazıları. Alınan sporcular,  gönderilenler, takas edilenler olmadı tekrar alınanlar. Üstüne para verip gönderilenler. Bedava verip tekrar para vererek alınanlar. Yani dostlar o kadar karmaşık ki dört beş bilinmeyenli denklemler oluşturdular ki kendileri bile çözemiyorlar. Aklıma şu dizeler gelmiyor da değil. Bu ne yaman çelişki yarabbi. Alınan ve gönderilenleri göz önüne sererseniz ne demek istediğim sanıyorum anlaşılacaktır. Gelin hep beraber bu yıl sadece santrafor bölgesinde oynayanları inceleyelim. Veysel, Murat, Washington, Sabin, Tehoue, Eren gibi daha niceleri. Bu futbolcuların tamamından randıman alınmadı. Tehoue hariç o, daha çok yeni. İşte sorunda burada bu futbolculara harcanan rakamı ben söylemeyeyim, siz tahmin edin. Şimdi düşünüyorum.   Bunca paralar çarçur edildi. Keşke dünya klasında iki tane adam alınmış olsaydı.  Bu tabloları yaşamasaydık. Ekipler kurup dünyayı tarasanız ne olur seyretseniz ne olur. Sonunda yanlış yapılıyor. Yeşil pasaportlarla (vizesiz) dünya turu yapmak güzel hoş da yırtılan deli Bekir’in yakası oluyor.

Oh ne ala memleket, yiyelim içelim birazda gezelim. Soranlara da biz üç bin kişiyi taradık diyelim. Yuh ya. Bu kadar da sallanmaz ki.  Bu kadarı da ayıp be. Ya nolur tarayıp falan etmeyin Allah aşkına. Oturun oturduğunuz yerde. Kabiliyet düşmanları. Oynayamayacak bir futbolcunun sadece bonservisine milyarlar ödeyerek aldınız. Rakamı ben biliyorum. Nerede bu adam ne iş yapar. Kim aldırdı, niye aldınız. Transfer komitesi, muhterem yöneticiler, siz de kim bakar bu işlere. Bunca adam geliyor gidiyor bu işlerin sorumluları kim. Velhasıl daha neler neler. Bir an önce şu kongre tarihi açıklansın,  ne olup bitecekse belli olsun. Bazı kenelerde Konyaspor’un sırtından düşsün artık.

Son transferlerle Konyaspor’un omurgası değişti. Kaleci, stoper, orta saha, santrafor derken ihtiyaç olan belli bölgeler halledildi. Israrla söylenen kanat adamları ise alınmadı. Demek ki Ünal hoca böyle istedi. Denizli müsabakasında kevgire dönen kanatlarımızı gören yok. Sürekli baskı yediğimiz alanlar olduğu gibi hücumda da etkisiz olduğumuz bu bölgeler.  Artık yeni sezona kalmış görünüyor. Sevgili yönetim biz bunları yazdık diye birkaç ekip çıkartıp Dünya turu yaptırmasın da... Gerçekleri ve gördüklerimizi yazıyoruz. Veya başka bir deyişle anlamadı zannetmesinler diye küçük bir uyarıda bulunuyoruz. Ortada bir kova pekmez var. Fakat bu pekmezin hem tadı bozuk hem de ekşi.