GRAFİKLİ- Petrolün, acıların ve savaşların şehri: Basra
Irak'ın en önemli petrol yataklarına sahip Basra vilayeti, stratejik konumu nedeniyle ülkede 1980 yılından bu yana meydana gelen savaşlar, iç çatışmalar ve krizlerden en çok payını alan yerler arasında-Irak'ın denize açılan tek kapısı, ülkenin can damarla
BAĞDAT (AA) - İDRİS OKUDUCU - Irak'ı sahip olduğu zengin petrol kuyuları sayesinde büyük oranda besleyen güneydeki Basra vilayeti, stratejik konumu nedeniyle ülkede 1980 yılından bu yana meydana gelen savaşlar, iç çatışmalar ve krizlerden en çok payını alan yerler arasında.
Basra, son 40 yılda İran savaşı, Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i işgaliyle Körfez harbi, akabinde kanla bastırılan Şii ayaklanması, 2003'teki ABD işgali ve İngiliz askeri varlığı kaynaklı çatışmalarda on binlerce kayıp verdi. Yer altı kaynaklarıyla deyim yerindeyse Irak'ı besleyen Basralılar, İran harbinden bu yana âdeta gün yüzü görmedi.
Irak'ın denize açılan tek kapısı, ülkenin can damarları Fırat ve Dicle'nin birleştiği Şattu'l Arab'ın geçtiği yerde kurulan Basra şehri, faal 10 petrol kuyusu, limanı ve stratejik konumuna rağmen bir türlü refaha ulaşamadı.
Şehrin adı bugünlerde elektrik kesintisi ve işsizlik sorunu nedeniyle patlak veren gösterilerle anılıyor. Vilayet sakinleri, hava sıcaklıklarının yüksek olduğu bu dönemde 2003'ten beri çözüleceği vadedilen elektrik kesintisi sorunundan oldukça muzdarip ve birçok temel hizmetten mahrum. Basra, Musenna, Zikar, Meysan ve Necef'ten kısa bir süre sonra, 14 Temmuz'da gösteriler başkent Bağdat'a sıçradı. Irak güvenlik güçlerinin 2'nci haftasına giren gösterilere müdahalesi sonucu şu ana kadar 6 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı.
-Kent, üç ülkeye sınır ve denize kıyısı olan tek vilayet konumunda
Irak'ın en güneyinde yer alıp Bağdat, Musul'dan sonra nüfus oranına göre 3'üncü büyük vilayet kabul edilen Basra'nın doğusunda İran, güneyinde Kuveyt ve güneybatısında Suudi Arabistan yer alıyor. Vilayetin kuzeyinde, ülkeye hayat veren Dicle ve Fırat nehirlerinin birleşim noktası kabul edilen Kurna ilçesindeki Şattu'l Arab mevcut.
Basra'nın kuzeyindeki Meydan ve Kurna ilçelerinin bulunduğu bölge tarihi bataklıklara sahip. Bataklıklar, komşu Zikar ve Meysan vilayet sınırlarına kadar uzanıyor.
Kent, üç ülkeye sınır ve denize kıyısı olan tek vilayet konumunda. Deniz yoluyla ithalat ve ihracat kentteki Umm Kasr limanı üzerinden gerçekleştiriliyor.
Resmi olmayan rakamlara göre Basra vilayetinde 3 buçuk milyon kişi yaşıyor.
Petrol kenti; Ebu Hasib, Meydan, Kurna, Zubeyr, Fav, Şattu'l Arab ve Basra adında 7 ilçeden oluşuyor.
Şii nüfusun yoğun yaşadığı kentlerden Basra'da, belli oranda Sünniler, çok az sayıda Hristiyan Keldani ve Asurilerle dini azınlık Sâbiler yaşıyor.
- Dünya Miras Listesindeki 4 bin yıllık bataklıklar
Vilayetin en dikkat çeken tarafı, 4 bin yıllık geçmişe sahip ve 2016 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi tarafından koruma altına alınan bataklıklar. Bataklık bölgede yaşamlarını sürdüren Şii Araplar, Arapça'da Batak Arapları almanına gelen "Arab el Ahvar" ya da ova sakini anlamındaki "Madan" olarak adlandırılıyor.
Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'e karşı, 1991 yılında başkaldırının patlak vermesinden sonra Madanlıların bir kısmı, bataklıkların kurutulması nedeniyle farklı bölgelere göç etmek zorunda kaldı.
- Basra'daki zengin petrol kuyuları
Irak ekonomisinin yüzde 90'ı petrol gelirlerine dayanıyor. Irak Petrol Bakanlığının verilerine göre ülkenin petrol ihracatının en büyük yükünü, güneydeki petrol kuyuları çekiyor.
Ülkenin güneyinde en çok petrol kuyusu Basra'da. Bu vilayette faal olarak petrolün çıkarıldığı 10 kuyu mevcut. Kuyularda, ABD, Rusya, İngiltere menşeli büyük petrol şirketleri 2003 yılından sonra Bağdat ile imzalanan sözleşmelerle faaliyet gösteriyor.
ABD Kongre Kütüphanesi tarafından yayınlanan Irak petrolleri haritasına göre ülkeyi besleyen Basra'daki önemli kuyuların isimleri şöyle: Zubeyir, Siha, Nahır Bin Umar, Mecnun, Batı Kurna, Batı Kurna 2, Güney Rumeyla, Kuzey Rumeyla.
Araştırmalara göre Basra'daki 10 kuyudaki rezerv, yaklaşık 65 milyar varil ve bu rakam da Irak'ın tüm rezervinin yaklaşık yüzde 60'ına tekabül ediyor.
- 1980'deki İran-Irak savaşında ağır tahribat aldı
Basra, Irak'ın Eylül 1980'de, İran'ı işgal etmesiyle başlayan ve 8 yıl süren savaşın ağır faturasını ödeyen sınır vilayetleri arasında.
İran'a hem kara hem de denizden sınırlara sahip tek vilayet olması nedeniyle Basra, iki ülke arasında yaklaşık bir milyon insanın hayatını kaybettiği savaştan günümüze kadar süren ağır tahribatlar aldı.
İran'ın Hüremşehir ve Abadan ile Irak'ın Basra vilayetlerinde savaşta hayatını kaybeden yüzlerce askerin naaşı karşılıklı mübadele şeklinde ülkelerine gönderilmeye devam ediyor.
- Basra'nın 1991'deki başkaldırısı kanla bastırıldı
Irak ve İran'a ağır bir fatura bırakan 8 yıllık savaşın bitmesinden henüz 2 yıl geçmişken Saddam yönetimi, Basra'nın hemen yanında birkaç kilometre mesafede yer alan Kuveyt'i, 2 Ağustos 1990 tarihinde işgal etti.
ABD başta olmak üzere Kuveyt'in işgaline sert tepki gösteren batılı ülkeler, Saddam'ı durdurmak için harekete geçti. ABD'nin başını çektiği 35 ülkenin yer aldığı koalisyon, Saddam'a karşı Çöl Fırtınası Operasyonu'nu başlattı ve bu yaklaşık 6 ay sürdü.
Saddam, 28 Şubat 1991 tarihinde, yenilgiyi kabul edip, Kuveyt'ten çekilmek zorunda kaldı. Irak'taki Baas rejiminin saflarında uzun yıllar boyunca çarpışan Şii askerler, ülkenin güneyindeki evlerine geri döndüklerinde başkaldırıya geçti.
Ülkenin güneyindeki başkaldırı, 1 Mart 1991'de ilk önce Basra'da ve daha sonra güneydeki vilayetler ve Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı kuzeydeki bölgelere sıçradı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün, Haziran 1991'de o dönem yayınladığı Basra raporuna göre, vilayetteki başkaldırının öfkeli tankçı askerlerin, Saddam'ın portresinin yer aldığı duvarı yıkmasıyla alevlendiği ifade ediliyordu.
Basra'daki Şii isyancılar, 3 gün boyunca vilayetin çeşitli bölgelerini ellerinde tutabildi ancak Bağdat'tan gelen Baas askerleri, 4 Mart 1991 yılında tüm isyancıları öldürüp, başkaldırıyı da kanlı bir şekilde bastırdı.
İran ve Kuveyt savaşlarında büyük bedel ödeyen Basralılar, Saddam'a karşı yaptıkları başkaldırı da büyük kayıplar verdi.
- ABD'nin işgalinde Basra yine savaş cephesi oldu
Saddam'ı devirmek için Mart 2003 yılında harekete geçen ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri, Irak'a güneyden Kuveyt'teki üslerinden hareket edip Basra'ya doğru ilerledi.
Irak'ın genelinde, 2003 işgalinde tank savaşının sadece Basra'da yapıldığı kaydediliyor. Baas rejimi, işgal güçlerinin ilerleyişini engelleyip başkent Bağdat'ta ulaşmamaları için Basra'da savunma hattı kurmuştu.
Yorgun Basra, yine bir savaş cephesi haline gelip iki hafta sürecek tank savaşlarına tanıklık etmişti.
- Basra'da Sadr milisleri ve Irak ordusu arasında patlak veren iç çatışma
Başkent Bağdat'tan güneydeki Basra vilayetine kadar binlerce silahlı milisi olan Şii Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, 2004 yılında, ABD'nin işgalci bir güç olduğunu ve Irak'tan ivedi bir şekilde çekilmesi çağrısı yaptı.
Şiilerin yoğunlukta yaşadığı kentlerdeki mahalleleri kontrol eden Sadr'ın "Mehdi Ordusu"yla işgal güçleri ve daha sonra, kentleri denetim altına almak isteyen Irak güvenlik güçleri arasında şiddetli çatışmalar yaşandı.
Basra, ülkedeki Şii milislerle Iraklı güvenlik güçleri arasında patlak veren iç çatışmadan yine en çok etkilenen bölgeler arasına girdi. "Mehdi Ordusu"nun güçlü olduğu Basra'da, özellikle 2008 yılında Şii milisler ve o dönem Basra Havalimanı'nda konuşlanan İngiliz askerleri arasında şiddetli çatışmalar meydana geldi.
Irak merkezi hükümeti, İngilizlerin kontrol edemediği Şii milislerin önüne geçmek için sayıları on binleri bulan ordu güçlerini Basra'ya gönderdi. O dönem yüzlerce Şii milis, çatışmalarda hayatını kaybetti. Sadr, 2008 yılının sonunda meydana gelen ağır çatışmalar sonucu kendisine bağlı milislere Basra'dan çekilme çağrısı yaptı ve şiddet olayları kısmen de olsa dindi.
AA
Kaynak: