GRAFİKLİ - Terör örgütü PKK'nın Irak'taki varlığı
Irak'ta DEAŞ saldırıları sonrası güvenlik boşluğundan istifade eden terör örgütü PKK, ciddi güvenlik tehdidi ve çatışma ortamı oluşturuyor- Sincar Dağı ve çevresinde geniş askeri kamplar kuran PKK'nın, Mahmur Kampı ve Karaçuğ Dağı yakınlarında artan faali
ERBİL (AA) - Irak'ta terör örgütü DEAŞ'ın saldırılarını bahane ederek başta Musul'un Sincar ilçesi olmak üzere Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) stratejik bölgelerini işgal eden terör örgütü PKK, istikrar ve güvenlik konusunda tehdit oluşturmaya devam ediyor.
Sincar ile çevre bölgelerindeki PKK ve ona bağlı yerel militanların cuma günü Irak-Suriye sınırındaki Hanesur köyüne geçmek isteyen Suriyeli Peşmergelere saldırması, "örgütün bölgede oluşturduğu ciddi tehdidi" bir kez daha gözler önüne serdi.
IKBY halkı ve Ezidilerin iradesi dışında bölgede kalmakta ısrar eden PKK'nın, seçilmiş siyasetçiler, hükümet yetkilileri ve Peşmerge Bakanlığı tarafından yapılan tüm çağrıları görmezden gelerek DEAŞ sonrası Sincar'da yeni bir çatışma ortamına zemin hazırladığı ifade ediliyor.
Suriye'nin kuzeyinde Beşşar Esed rejimine vekalet eden terör örgütü PYD/PKK'nın ise geçen cuma günü Peşmerge güçlerine saldırmasından sonra Suriye'den Sincar'a ağır silahlar sevk ederek, saldırı hazırlığı yaptığı ve işgal ettiği bölgelerden de çekilmeyeceği belirtiliyor.
Sincar Dağı ve çevresinde geniş askeri kamplar kurarak bölgede konuşlanmaya başlayan PKK'nın, söz konusu bölgeyi "ikinci Kandil"e dönüştürmek için uzun ve derin tüneller kazdığı kaydediliyor. İlçedeki hükümet yetkilileri ve Ezidiler, PKK'nın Sincar'da kazdığı tünellerin örgütün bölgeden kolay kolay çekilmeyeceğinin en büyük göstergesi olduğunu söylüyor.
- Sincar Dağı'ndan sonra Karaçuğ Dağı
Musul'un Sincar ilçesindeki varlığı tartışma konusu olan terör örgütü PKK'nın, Erbil'e yakın Mahmur ilçesi sınırları içerisinde yeni karargahlar oluşturma girişimi içerisine girdiği belirtiliyor.
Terör örgütü DEAŞ'ın 2014'te Mahmur ilçesine düzenlediği saldırıları bahane ederek bölgeye yerleşen ve Kandil'den getirdikleri militanlarla buradaki silahlı gücünü her geçen gün artıran PKK'nın, Mahmur Kampı ve yanındaki Karaçuğ Dağı'nı adeta "askeri üs" haline getirdiği dikkati çekiyor.
IKBY'deki güvenlik kaynakları PKK'nın Mahmur Kampı ile Karaçuğ Dağı çevresinde kazdıkları hendeklerle mevzi ve kontrol noktaları oluşturduğunu söylüyor.
PKK çember içine aldığı bölgeye hiçbir şekilde Peşmerge ve yerel asayiş güçlerinin girişine de izin vermiyor. Bu yüzden zaman zaman PKK'lı teröristler ile Peşmergeler arasında gerginlik yaşanıyor. Karargaha yaklaşmak isteyenlere ateş açılıyor. Söz konusu bölgeye ilişkin görüntülerde PKK'nın mevzileri, hendekleri ve güvenlik noktaları görülüyor.
Sincar Dağı'nı "ikinci Kandil"e dönüştürmeyi hedefleyen PKK'nın, eş zamanlı olarak Karaçuğ Dağ'ındaki söz konusu girişimleri akıllara "Üçüncü Kandil oluşturma çabası mı?" sorusunu getiriyor.
- Süleymaniye'deki faaliyetleri
Süleymaniye, terör örgütü PKK için Kandil-Türkiye-Avrupa ve diğer ülkeler arasındaki bağlantıyı sağlayan bir kent olma özelliği taşıyor. Suriye'de DEAŞ ile girilen çatışmalarda yaralanan PKK'lıların özel helikopterlerle Süleymaniye'ye nakledildiği ve burada tedavi edildiği iddia ediliyor.
Aynı zamanda Süleymaniye Havalimanı'nın da örgütün Avrupa ve Türkiye'den gelen kadrolarının Kandil ile bağlantısı için büyük kolaylık sağladığı belirtiliyor.
Süleymaniye kent merkezinde terör örgütünü simgeleyen flama ve bezler ile posterler yaygın şekilde satılırken, örgütün birçok dilde yayın yaptığı "Rojnews" ve "Fıratnews" haber sitelerinin merkezleri de yine bu kentte bulunuyor.
Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) hakimiyetindeki Süleymaniye kentinde PYD'nin Suriye'nin kuzeyinde ilan ettiği kantonlara ait, 2015'ten bu yana, temsilcilikler bulunuyor. Sadece KYB'nin tanıdığı söz konusu kantonları Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ise tanımıyor ve bunlara şiddetle karşı çıkıyor.
- KYB'nin PKK'ya yaklaşımı
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Erşet Salihi'nin 18 Eylül 2016'da Kerkük'teki PKK varlığına karşı çıkarak örgütün derhal bölgeyi terk etmesini istemesi üzerine Kerkük'teki KYB'li Peşmerge Komutanı ve Politbüro Üyesi Westa Resul, hemen ertesi gün bir basın toplantısı düzenleyerek, "Erşet Salihi’nin gerillayla ilgili sözlerini ve PKK'yı terörist olarak tanımlamasını reddediyoruz. PKK gerillalarına saygıyla bakıyoruz." demişti.
Kerkük'teki askeri varlığı açık şekilde devam eden örgüt, özellikle Şii Türkmenlerin olduğu Tuzhurmatu ve Dakuk ilçelerine gönderdiği militanlarla Türkiye ve KDP aleyhine propaganda yaptırıyor.
PYD lideri Salih Müslim ise 14 Haziran 2016'da Kerkük'e gerçekleştirdiği ziyarette, "Kerkük'ün Kürtler için mukaddes olduğunu" söylemiş, Kerkük Valisi Necmeddin Kerim de Rojava (Suriye'nin kuzeyi) ve Kerkük arasındaki dayanışmanın daha da güçleneceği sinyalini vermişti.
Kerkük merkezinin girişinde terörist elebaşı Abdullah Öcalan'ın fotoğraflarının yer aldığı bez parçalarının yer alması, PYD lideri Müslim'in komşu ülkeden gelen bir siyasi lider olarak karşılanması, kentin güney bölgesinde örgüte ait askeri kampların varlığını sürdürmesi PKK'ya verilen siyasi ve askeri desteğin açık göstergesi olarak yorumlanmıştı.
- PKK, Sincar ve Irak'ın diğer bölgelerine nasıl konuşlandı?
Irak ordusunun Haziran 2014'te terör örgütü DEAŞ'ın saldırılarına ciddi bir direniş göstermeden ülkenin ikinci büyük kenti Musul'u terk etmesi ve hemen ardından IKBY'e bağlı Peşmerge güçlerinin kentin kuzeyindeki Sincar ilçesini boşaltması terör örgütü PYD/PKK'nın hızla bölgede yayılmasına yol açtı.
Irak topraklarının 1982'den beri sadece kuzey bölgelerindeki İran-Irak-Türkiye sınırlarında ve 1990'lı yıllarda ise Musul'un güneyindeki Mahmur Kampı'nda varlık gösteren PKK, DEAŞ'ın ülkenin üçte birini ele geçirmesinden sonra ortaya çıkan güvenlik boşluğundan yararlanarak, birçok bölgede etkin olmaya başladı.
Peşmerge güçlerinin, İran sınır hattındaki Diyala iline bağlı Hanekin ilçesinden başlayıp sırasıyla güneyde Celavla, Karatepe, Dakuk ile orta bölgelerde Tuzhurmatu, Mahmur, Guver ve kuzeydeki Sincar ilçesinde DEAŞ ile girdiği çatışmalarda kırılgan bir direnç göstermesi, PKK'nın "destek" bahanesiyle söz konusu bölgelere yerleşmesine neden oldu.
Bölgede "DEAŞ ile çatıştığına" yönelik bir algı oluşturan PYD/PKK'nın, daha sonra Suriye'deki Kobani olayları sırasında ABD'den mühimmat desteği alması ve uluslararası basında "insan kurtaran bir örgüt" imajı verilmesi üzerine örgüt bölgede siyasi olarak da güçlendi.
IKBY Başkanı Mesut Barzani liderliğindeki KDP haricinde, Tahran'a yakınlığıyla bilinen Süleymaniye merkezli KYB ve IKBY'de muhalefetin başını çeken Goran (Değişim) Hareketi, PKK'nın kendi bölgelerinde serbest bir şekilde faaliyet göstermesine izin veriyor.
KYB ve Goran Hareketi, DEAŞ'ın bölgeye gelmesinden sonra PKK'nın Süleymaniye'de rahat bir şekilde hareket etmesini ve Kerkük'te de askeri kamplarının varlığını sürdürmesini destekliyor.
- PKK'nın Suriye'deki rakibi "Roj Peşmergeleri"
IKBY Peşmerge Bakanlığı bünyesinde 2012'de kurulan ve Kürtçede "güneş" anlamına gelen Roj Peşmergeleri adlı Suriyeli Peşmergeler, PYD/PKK'nın engellemelerinden dolayı Suriye'nin kuzeyine gidip Kürt bölgelerine geçemedi.
Kurulduğu zaman sadece 300 civarında olan Suriyeli Peşmergelerin sayısının 6 bine çıktığı, bu sayının 10 bine ulaşması için alımların devam ettiği belirtiliyor.
PKK'nın engellemelerinden dolayı yaklaşık 4 yıldır kendi bölgelerine dönemeyen bu Peşmergelerin, terör örgütü DEAŞ'a karşı Musul Barajı yakınlarında gerçekleştirilen operasyonlara katıldığı biliniyor.
Roj Peşmergeleri, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) bünyesindeki Suriye Kürt Ulusal Konseyinin (ENKS) silahlı gücü olarak da biliniyor. Söz konusu Peşmergeler, ülkelerindeki iç savaştan kaçıp, IKBY'ye sığınan Suriyeli Kürtlerden meydana geliyor.
AA
Kaynak: