GRAFİKLİ - Uyuşturucuyla mücadelede tedavi merkezi sayısı 3 kat arttı

GRAFİKLİ - Uyuşturucuyla mücadelede tedavi merkezi sayısı 3 kat arttı

Sağlık Bakanlığınca, uyuşturucuyla mücadele kapsamında, 2015 Acil Eylem Planı'nın yayımlanmasından önce 33 tedavi merkezinde 712 yatak kapasitesi ile hizmet sunulurken, bugün itibarıyla tedavi merkezi sayısı 110'a ve yatak kapasitesi de bin 62'ye yükselti

ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN-DUYGU YENER- Sağlık Bakanlığınca, uyuşturucuyla mücadele kapsamında, 2015 Acil Eylem Planı'nın yayımlanmasından önce 33 tedavi merkezinde 712 yatak kapasitesi ile hizmet sunulurken, bugün itibarıyla tedavi merkezi sayısı 110'a ve yatak kapasitesi ise bin 62'ye çıkarıldı.

AA muhabirinin Sağlık Bakanlığından aldığı bilgiye göre, Türkiye'de ilk olarak 2011'de tespit edilen "sentetik kannabinoid" türevi uyuşturucu maddelerin özellikle gençler arasında yayılma eğilimine girmesiyle, bu sorunun halk sağlığının yanı sıra huzur ve güvenliği de tehdit eden bir hal aldığı belirtildi. Uyuşturucu ile mücadele çalışmalarının multidisipliner bir yaklaşımla en üst düzeyde kararlılıkla müdahale edilmesi gerektiğine karar verildi.

Uyuşturucu ile mücadele alanında yürütülecek çalışmaların yer aldığı "2018-2023 Uyuşturucu ile Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı" ile uyuşturucu arzının önlenmesi, uyuşturucuya talebin önlenmesi, uyuşturucu ile mücadelede iletişim, uyuşturucu ile mücadele sürecinin koordinasyonu, izlenmesi ve değerlendirilmesi kapsamında çalışmalar yürütüldü.

Arzla mücadele kapsamında, bu alanda kurumların organizasyon ve personel yapısı güçlendirilerek bilgi ve teknik cihaz kapasiteleri fazlalaştırıldı. Kolluk kuvvetlerince yasa dışı ekim ve narkoterörle mücadeleye yönelik operasyonlar artırıldı. Bugün itibarıyla 50 ilde faaliyet gösteren narkotimlerin kurulmasıyla sokak bazlı mücadele güçlendirildi. Uyuşturucunun Türkiye'ye girişinin önlenmesine yönelik kara, hava, deniz gümrük kapıları ve sınırların teknik donanım ve insan gücü kapasitesi kuvvetlendirildi.

Uyuşturucu kullanım ve satış alanı olarak da kullanılabilen metruk binaların yıkılması ve restorasyonu gibi tedbirlerle buraların kontrol altına alınması sağlandı. Yapılan mevzuat düzenlemeleriyle, uyuşturucu ile ilgili suçlarda uygulanan cezai müeyyideler artırıldı. Bir kişi hakkında defalarca tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilmesi engellenerek sadece bir kere ile sınırlandırılması sağlandı. Beş yıl içerisinde uyuşturucu kullandığı tespit edilenlere yönelik 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası getirildi.

Uyuşturucu kullanan bağımlıları tedaviye teşvik etmek ve hasta hekim arasındaki güven ilişkisini muhafaza etmek amacıyla uyuşturucu bağımlılarının tedavi olmak üzere sağlık kuruluşlarına başvurmaları halinde sağlık mesleği mensuplarının bu kullanıcıları ihbar yükümlülüğü kaldırıldı.

-"31 bin 581 rehber öğretmen eğitildi"

Taleple mücadele kapsamında da uyuşturucuyla mücadele çalışmalarında görev yapan tüm kurumlar, bu alanda çalışan personellerinin sayı ve teknik kapasitesini artırmaya yönelik çalışmalar yürütüldü.

Uyuşturucudan korunmanın en etkili yolu olan önleme çalışmaları güçlendirildi ve eğitim kurumlarına yönelik tedbirler artırıldı. Her yaş grubuna özel modüllerden oluşan Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM) hayata geçirildi. TBM kapsamında 31 bin 581 rehber öğretmen eğitilerek, okullarda uyuşturucu ile mücadele programlarını yürütmeleri, öğrencilere doğru yaklaşım sergilemeleri, erken tanı ve tedavi süreçlerini desteklemeleri sağlandı.

Vatandaşın kolay ulaşarak, danışmanlık ve destek alabileceği birimler hayata geçirildi. Bu kapsamda 19 bin 187 aile hekimine bağımlılık eğitimi verilerek sorumlu olduğu nüfusta uyuşturucu kullanan kişi ya da ailesine erken tanı ve danışmanlık hizmeti sunması sağlandı.

Uyuşturucu kullanan kişiler, yakınları veya uyuşturucuyla mücadele kapsamında bilgi veya destek almak isteyenlere hizmet sunmak üzere 7/24 esasına göre çalışan psikolog, sosyal çalışmacı gibi uzmanların görev yaptığı ALO 191 Uyuşturucu ile Mücadele Danışma ve Destek Hattı'nca, 8 Temmuz 2015 tarihinden bu yana 173 bin 166 çağrı karşılandı.

Yüz yüze danışmanlık alınabilecek Türkiye için yeni bir model olan 7 Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) hizmete girdi.

- Tedavi birimlerine ve tedaviye erişim kolaylaştırıldı

Hayata geçirilen çalışmalarla, tedavi birimlerine ve tedaviye erişim kolaylaştırıldı.

Aile hekimlerinin uygun hastaların ayakta tedavi sürecinde görev almasının yanı sıra 793 psikiyatri uzmanına bağımlılık eğitimi verilerek, psikiyatri kliniklerinin de bağımlılık tedavisinde görev almaları sağlandı.

Bağımlı hastalara yönelik acil durumlarda müdahalede bulunan hastane acil çalışanları ve 112'lerde görevli personelin hizmet içi eğitimleri yapıldı. Tedavi merkezlerinin sayı ve kapasitesi artırıldı. 2015 Acil Eylem Planı'nın yayımlanmasından önce 33 tedavi merkezinde 712 yatak kapasitesi ile hizmet sunulurken, bugün itibarıyla tedavi merkezi sayısı 110'a ve yatak kapasitesi ise bin 62'ye yükseltildi.

Tedavide kullanılan ancak geri ödeme kapsamında olmayan ve halk arasında çip tedavisi olarak bilinen "Naltrexon" implant formu, geri ödeme kapsamına alındı.

Genel Sağlık Sigortası kapsamı dışında kalan bağımlı hastaların, ücretsiz tedaviye erişimini sağlayacak mevzuat düzenlemeleri yapıldı.

- Sosyal uyum hizmetlerinin geliştirilmesi için çalışmalara başlandı

Uyuşturucu bağımlılığı tedavi sürecinin başarısını etkileyen en önemli unsurlardan biri olan tedavi sonrası sosyal uyum hizmetlerinin sağlanması için 4 sosyal uyum merkezi hayata geçirildi.

Bağımlılık tedavisi görmüş kişilere yönelik manevi destek programları Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından uygulandı. Uyuşturucu bağımlılığından kurtulmuş kişilere iş ve meslek kazandırmak için mesleki eğitim kursları verildi. Kredi Yurtlar Kurumu bünyesindeki öğrenci yurtları ile gençlik merkezleri ve gençlik kamplarında programlar ve faaliyetler yürütüldü.

"Jenerik Sınıflandırma" ile birlikte yeni psikoaktif maddelerin uyuşturucu madde olarak kanun kapsamına alınması kolaylaştırılarak müdahale etme süresinin kısaltılması sağlandı.

Öte yandan ulusal düzeyde yapılan çalışmalar, uluslararası kamuoyunda da karşılık bulmaya başladı. Siyaset, bürokrasi, sivil toplum ve bilimin birbirini tamamlayarak güçlendirdiği bu çok paydaşlı organizasyon yapısı Dünya Sağlık Örgütünce (DSÖ) de takdirle karşılandı. Uygulanan program DSÖ tarafından, iyi uygulama örneği olarak diğer ülkelerin istifadesine sunulmak üzere İngilizceye çevrilerek yayın haline getirildi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı