RAHMANIN MİSAFİRLERİ, ÜMMETİN TEMSİLCİLERİ!

Onlar, Ka’be’nin yeniden bânisi Hz. İbrahim’in, Allah için Allah’ın evini ziyarete gelin çağrısına gönülden icabet eden insanlar. Onlar Yüce Rabbin, evine ziyaretlerini kabul ettiği kimseler. Onlar, milyondan fazla Kutsal Ka’be yolcusu içerisinden seçilmiş insanlar. Onların bu kutlu yolculuğa seçilmelerinde kura tek etken değil elbet. Onlar niyetlendiler, can ü gönülden gayret ettiler, sabırla bu günü beklediler, Yüce Allah bu niyetlerini uygun buldu ve başvuruları kabul edildi, Huzur’a kabul edilenler arasına girdiler. Şimdi onları Mükerrem Mekke’de, Muazzam Ka’be bekliyor. Münevver Medine’de, Nebinin kutlu Mescidi bekliyor.

Onlar, günde en az beş kere yöneldikleri Allah Evi Muazzam Kabe ile buluşlmalarını gıyabîden vicahiye çevirmek için gidiyorlar. Namazlarda okudukları tahıyyat ve salavat dualarında selamlaştıkları Kutlu Nebi ile canlı canlı selamlaşmak için gidiyorlar.

Hz. Âdem’den Son Peygambere İslam’ın izlerini kutsal yerlerde sürmek için gidiyorlar. Son Peygamberin Seçkin Sahabîlerinin tevhid mücadelesi yaptıkları yerleri görmek, o şanlı mücadelenin feyzinden nasiplenmek için gidiyorlar.

İlk İslam şehidleri Hz. Sümeyye, Hz. Yasir orada.İlk İslam kadını Hz. Hatice orada. İlk İslam Muallimi kutlu şehid Hz. Musab orada. Şehidlerin Efendisi Hz. Hamza orada. Hz. Peygamberin can yoldaşı ve halifesi Hz. Ebubekir orada. Hz. Ömer, Hz.Osman, Hz. Ali ve diğer pek çok kutlu sahabe orada. Annelerimiz orada, efendilerimiz orada. Hepsinin ruhaniyetini ziyaret için gidiyorlar, hepsinin izlerini sürmek, onlara olan sevda ve sevgilerini sunmak ve onların şuurundan nasiplenmek için gidiyorlar.

Onlar, yalnızca kendileri için o kutsal beldelere giden kişiler değil. Elbette öncelikle kendileri için gidecekler, boyunlarına farz olan vecibeyi yerine getirmek için gidecekler, günahlardan arınıp yenilenmek için gidecekler, manevî feyizlerle dolup Yüce Rabbe daha yakın olmak için gidecekler. Ama onlar aynı zamanda Ümmet adına oraya gidecekler. Ümmetin temsilcileri olarak gidecekler. Ümmet, onları dua beklentileriyle ve sürur gözyaşlarıyla uğurladılar. Onların dönüşünü de özlemle bekleyecekler. Hacı gözler gibi, gözleyecekler.

Bütün bunlar, Hacca gidecek olanların sorumluluklarını hatırlatmak için, yoksa onları şımartmak için değil. Hicaza gidecekler hem kendileri adına, hem de yakınları, kardeşleri ve tüm ümmet adına o mubarek beldelere gittiklerini fark etmeli, omuzlarındaki sorumluluğun gereklerini yerine getirmelidirler. Kendileri için dua ettikleri gibi, yakınları için niyazda bulundukları gibi, Ümmetin garib-yetim-öksüz-mazlum-müstazaf çocukları için de dua etmelidirler.

Bu ümmetin bir mensubu oldukları halde, İslam ismini taşıdıkları halde, Ümmetin asaletine yakışmayan yanlışları yapan, günah yollarına sapan kardeşleri için.

Bu ümmetin üyesi olduğunu iddia ettiği halde, ümmetin mensuplarına düşman olan, onlara kin duyan, onların aleyhine çalışmalara imza atanların islahı için…

Ümmetin izzetinin tevhidi gerçekler etrafında bir ve beraber olduğunu anlamayan, ayrılık gayrılık fitnesinin içerisinde çırpınan kardeşlerinin iflahı için…

Allah, peygamber, Kur’ân gibi pek çok azami müştereklerin etrafında kenetlenmek varken; ırkçılık, ulusalcılık, coğrafya gibi sığ ve dar ülküler etrafında koşturanlara basiret ve firaset için…

Ümmetin bir mensubu olduğunu söylediği halde, tekbir getirerek yine tekbir getiren kardeşlerini öldürmeyi cihad zannedenlerin akıllarını başlarına almaları için…

Yüce Yaratıcının kendilerine bahşettiği variyeti, meşru zeminde kardeşleriyle paylaşamayan dünyevileşmiş zenginler için…

Ümmetin yer altı ve yer üstü zenginliklerini, dünyevî ihtirasları uğruna başkalarına peşkeş çeken basiretsiz yöneticiler için…

Esaret altında bulunan Ümmetin ilk kıblesi Mescid-i Aksa ve diğer Ümmet mabedlerinin özgürlüğü için…

Ayaklar altında çiğnenen değerlerimizin ayağa kalması için…

İnsanlık dini İslam’dan nasiplenememiş ve küfür-inkâr-şirk bataklığında kıvranan insanların hidayeti için…

Kısaca tüm bunlar için ısrarla, candan dualar etmeli, yakarmalı, göz yaşı dökmeli.

Rahmanın Misafirleri, Ümmetin Asil Temsilcileri Hac yolcusu kardeşlerim,yolunuz açık, yolculuğunuz bereketli olsun. Sâlimen gidesiniz, ğânimen dönesiniz! Kazadan beladan, hastalıktan sâlim olarak gidesiniz, manevî kazanımlarla dolmuş olarak gelesiniz. O’na emanet olun ve hep O’nda kalın.