Konya’nın manevi mimarlarından merhum Hacıveyiszade Mustafa Kurucu Hoca Efendi, vefatının 62. yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen panelle yad edildi.

Karatay Belediyesi Aziziye Kültür Merkezi’nde yapılan “Hacıveyiszade Mustafa Kurucu Hocaefendi Paneli”ne KTO Karatay Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Caner Arabacı, KTO Karatay Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ ile Hacı Veyiszâde Mustafa Kurucu Hocaefendi’nin torunu Mustafa Koruyucu konuştu.

Konya Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Süleyman Utku Tutal’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan panelin Oturum Başkanı KTO Karatay Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Okka, Hacıveyiszâde Mustafa Kurucu Hocaefendi’yi tanıttıktan sonra hocasıyla ilgili anılarını katılımcılarla paylaştı.

Hacıveyiszade Mustafa Efendi ilme çok önem verirdi

Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ, Hacıveyiszade Mustafa Efendi’nin en önemli özelliklerinden ikisinin seyit ailesinden gelmesi ve Konya’nın önemli şahsiyetlerinden biri olan Şeyh Mehmet Bahaeddin Efendi’ye intisap etmesi yani öğrenci olması olduğunun altını çizerek, “Hacıveyiszade Mustafa Efendi çok iyi bir öğrenci. İlme çok güvenen ve önem veren birisiydi. Kendisi ilmin farz olduğuna inanır; Matematik, Geometri ve Fen Bilimleri gibi pozitif bilimler başta olmak üzere pek çok konuda eğitimler almıştır. Çok iyi bir tasavvufçu olduğu halde öğrencilerine hep ilmi ve pozitif bilimleri önemsemelerini tembihlemiş, öğrencilerinin ilmi yönden yetişmelerini sağlamıştır. Türkçe, Arapça ve Farsça gibi bazı dillerinin de çok kuvvetli olduğu biliniyor” dedi.

Prof. Dr. Caner Arabacı ise, “Islah-ı Medaris ve Hacıveyiszade” başlığıyla yaptığı sunumda yetişmiş insan kaynağının ülkelerin geleceklerine olan etkisinden bahsetti.

Hacıveyiszâde Mustafa Kurucu Hocaefendi’nin torunu Mustafa Koruyucu, “Dedem Hacıveyiszade Mustafa Efendi” başlığı altında doğduğu ve yaşadığı ortamı katılımcılarla paylaştı. Koruyucu, ailesinin Kur’an-ı Kerim’in sıkça okunup dinlendiği, iyi kul olma bilincinin hâkim olduğu ve edebiyata önem verildiği bir aile olduğunu söyledi.