Hakan Zaman'a saldırdı

Hakan Zaman'a saldırdı

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, bugün kendisine Zaman'ı hedef seçti.

İŞTE AHMET HAKAN'IN YAZISININDAKİ O BÖLÜM:

İyot gibi açığa çıkmak

ESKİ bir Yargıtay üyesi olan Cevdet İlhan Günay, Zaman Gazetesi’ne verdiği röportajda şöyle demiş:

“Hâkim arkadaşlarımız derlerdi ki, bir yere gelebilmek için TSE damgalı olmak lazım. TSE ama açılımı Türk Standartları Enstitüsü değil. Onun açılımını ‘Tunceli Sivas Erzincan’ şeklinde yaparlardı.”

Eski Yargıtay üyesinin pek de saklama ihtiyacı duymadığı dilinin altındaki bakla şudur:
Yüksek yargıyı Aleviler ele geçirdi!

* * *
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı da bu “Eski Yargıtay üyesi” ile aynı kafada.

O da “Yüksek yargı Alevilerin kontrolünde... ” fikrini benimsiyor.
Köşe yazısında “Yargıda Tunceli Sivas Erzincan yapılanması var” saptamasına hararetle sahip çıkıp destek veriyor.

Ekrem Dumanlı’ya göre de...
Yüksek yargı mensupları Alevi oldukları için “laiklik yanlısı” çıkışlar yapıyorlar.

* * *

Soruyorum:

“İyot gibi açığa çıkmak” bu değilse nedir?

Yüksek yargıçların laikliğin bekçiliğine soyunmalarını sorunlu bulabilirsiniz.
Yüksek yargıçların laikliği çok katı bir şekilde yorumladıklarını söyleyip eleştirebilirsiniz...

Yüksek yargıçların dinin toplumsal hayat içindeki yeriyle ilgili yorumlarına şiddetle itiraz edebilirsiniz.
Yüksek yargıçların ideolojik bir yaklaşım içinde bulunduklarını söyleyebilirsiniz.

Ama...

Onların bu tür yaklaşımlarda bulunmalarını, “Sivas’ın, Tunceli’nin, Erzincan’ın Alevisi oldukları için böyle yapıyorlar... Alevi olmasalar böyle yapmazlar... ” diye açıklarsanız, iyot gibi açığa çıkarsınız.

* * *

Evet, evet... İyot gibi açığa çıktınız.
Nasıl mı?
En iyisi maddeler halinde anlatayım:

- BİR: Alevilik konusundaki gerçek düşüncenizi ortaya koyarak... Bu zamana kadar kurduğunuz bütün o süslü püslü “Alevi kardeşlerimiz... ” söylemini çökerterek...

- İKİ: O muhteşem ve şaşaalı “Alevi açılımı”nın yerini, “TSE’nin açılımı... ” türünden kaba saba benzetmelere bırakarak...

- ÜÇ: Mezhep ayrımcılığı yaptığınız yetmezmiş gibi coğrafi ayrımcılık yaptığınızı da ikrar ederek... Bazı şehirleri tasnif edip yaftalayarak...

- DÖRT: Komplocu bir zihne sahip olduğunuzu göstererek... Elinizde herhangi bir veri olmaksızın yüksek yargının çıkışlarını “Alevi komplosu” ile izah etmeye kalkarak...

- BEŞ: İnsanların mezheplerinden, doğdukları kentlerden, kökenlerinden bağımsız olarak bir ideolojiye bağlanamayacaklarını düşündüğünüzü ortaya koyarak... “Alevi demokrat yargıç”ın da, “Sünni Kemalist yargıç”ın da olamayacağını ima ederek...

- ALTI: Sünni İslam anlayışına aykırı ne kadar iş varsa, bu işlerin arkasında Alevi parmağı olduğunu düşündüğünüzü ortaya koyarak. En hafifinden Aleviliğin aslında İslam’ın çok uzak bir halkası olduğu fikrine sahip olduğunuzu göstererek...

* * *

Sadece iyot gibi açığa çıkmadınız tabii...
Aynı zamanda bir ayıba ve skandala da imza attınız.
Hadi geçmiş olsun.