Halk oylamasına doğru

Halk oylamasına doğru

CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke:- "Bütün yetkilerin tek bir kişide toplandığı değil, yüzde 100'ün temsiliyetine imkan veren parlamenter sistem kurmamız gerekiyor"- "Hayır çıkarsa Türkiye demokrasiye dair olan tercihini, güçlü bir parlamentoya

KOCAELİ (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, halk oylamasına ilişkin, "Bütün yetkilerin tek bir kişide toplandığı değil, yüzde 100'ün temsiliyetine imkan veren parlamenter sistem kurmamız gerekiyor." dedi.

Kocaeli'nin İzmit ilçesindeki bir düğün salonunda partililerle bir araya gelen Böke, burada anayasa değişikliği teklifine neden "hayır" dediklerini anlattı.

Daha sonra Kocaeli Ticaret Odası'na geçen Böke, iş adamlarının sorularını yanıtladı.

Böke, 3 hafta önce "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" kanun teklifini Meclise sunduklarını belirterek, şunları söyledi:

"Biz Türkiye'nin yaşadığı sıkıntıların temelini, bir anayasa değişikliğinden ziyade hukukumuzdaki arta kalan darbe unsurlarını, darbe hukuku unsurlarını temizlemekten geçtiğini düşünüyoruz ve güçlendirilmiş bir parlamenter sistem hedefiyle bu güçlendirilmiş parlamenter sistemi mümkün kılacak yasa değişikliği teklifini 3 hafta önce Meclise verdik. Temelde 5 kanunda değişiklik yaparak bizce demokrasiyi güçlendirecek ve demokrasiyi parlamentodan yaşatacak alternatifi ortaya koyduk. Esasında bu alternatif için bir anayasa değişikliğine ihtiyaç yok. Seçim kanununda, siyasi partiler yasasında, siyasi etik yasası çıkartarak bazı düzenlemelerle zaten Türkiye'nin yaşadığı sıkıntıları bugün çözmemiz mümkün. Bir anayasa değişikliğinden ziyade yasal düzenlemeleri Mecliste yaparak Türkiye'yi rahatlatmanın mümkün olduğunu düşünüyoruz. Bizim çok açık tercihimiz var. O da Türkiye'de demokrasiyi güçlü bir parlamenter sistemle yaşatma tercihi."

Türkiye'de demokrasinin yüzde yüz temsiliyetle yaşatılması gerektiğini düşündüklerini aktaran Böke, "Bu anayasa değişikliği teklifi özünde 18 maddenin bütününe bir arada baktığımızda, yasamayı da yürütmeyi de yargıyı da tek bir kişinin eline veriyor. Bu kişinin kim olduğu önemli değil, o koltuğa kim olursa olsun, oraya oturacak kadın da ve erkek de cumhurbaşkanı seçildikten sonra eline bu anayasa değişikliği teklifiyle vadedilen yasama, yürütme ve yargı yetkisi verildiği takdirde, Türkiye'den bu anayasa teklifi bir tek adam çıkartır. Alternatif olarak ortaya koyduğumuz ise bizim, bütün yetkilerin tek bir kişide toplandığı değil, yüzde 100'ün temsiliyetine imkan veren parlamenter sistem kurmamız gerekiyor." ifadesini kullandı.

Böke, bugün yüzde 10 seçim barajının yüzde 100 temsiliyetin önünde büyük engel olduğunu söyledi.

Seçim yasasında yüzde 10 barajını kaldırarak, bugünden temsiliyeti yüzde 100'e taşıyan ve parlamentoyu ve demokrasiyi güçlendiren adımı atmaya müsait bir ortamda olunduğunu belirten Böke, "Bunu yapma iradesi koymak gerekiyor. Onun için 'hayır' çıkarsa ne olurun yanıtı buralarda yatıyor. 'Hayır' çıkarsa Türkiye demokrasiye dair olan tercihini güçlü bir parlamentoya dair tercihini, kuvvetle ve ortak bir sesle dile getirmiş olacak." diye konuştu.

-"Mesele, o koltuğa kimin oturduğu meselesi değil"

Türkiye'de özgürlüğe, demokrasiye ve farklı fikirlerin dinlenmeye ihtiyaç duyulduğunu anlatan Böke, Türkiye'nin toplumsal vicdanında çözemediği birçok sorunun bulunduğunu belirtti.

Böke, önerilen anayasa değişikliği teklifinin Türkiye'den hem siyasi denetimi hem hukuki denetimi kaldırmayı önerdiğini savunarak, şöyle devam etti:

"Eğer bu anayasa değişikliği geçerse hukuki denetim ve siyasi denetim kalkacağı için yürütmenin üzerinden hiçbir şekilde hiçbir konuda toplumsal vicdanın kendisini rahatlatacak bir sonuca ulaşması mümkün olmayacaktır. Bu getirilmiş anayasa değişikliği teklifi şunu yapıyor, birincisi yürütme yetkisini cumhurbaşkanına veriyor, bakanlar kurulunu cumhurbaşkanı seçecek. Dolayısıyla bakanlar kurulunun sorumluluğu cumhurbaşkanında olacak, millete size değil. Yürütme tek elde toplanmış oluyor. Meclisin yasama yetkisi sınırlandırılıyor, kararnameler yoluyla cumhurbaşkanına büyük bir yasama alanı açılıyor. Yani yürütme de yasama da cumhurbaşkanına verilmiş oluyor. Bu da yetmiyor, yargı HSYK atamalarının çoğunun cumhurbaşkanı tarafından, geri kalanının çoğunluğunun da o cumhurbaşkanının partisinin genel başkanı statüsüyle milletvekili listesine yazdığı ve aynı seçim ortamında seçildiği için çoğunluğunun onun partisinden olacağı meclis tarafından atama olacak. Yani HSYK'nın neredeyse hepsinin cumhurbaşkanı ve o cumhurbaşkanının temsil ettiği parti atamış olacak. Bu da yetmiyor anayasa mahkemesinin de üyelerinin çoğunu cumhurbaşkanı atamış olacak. Mesele, o koltuğa kimin oturduğu meselesi değil, mesele o koltuğa oturan kişiye bunca yetkinin verilmesi, Hem yürütme hem yasama hem yargıyı tek kişiye verdiğiniz zaman o zaman buradan hukukun çıkması, buradan 80 milyonun aklının çıkması çok zor olacaktır."


AA

Kaynak:Haber Kaynağı