Hümeyra Uslu
Harajuku Omotesando Genki-matsuri Festival
Başlığı görenlerin “Ne diyorsun?” dediklerini duydum.
Evet, yine ben, yine dikkatimi çeken enteresan bir geleneğin hikâyesi. Daha önce Hintlilerin cenaze geleneklerini, ölümden sonraki inanışlarını yazmıştım okuyanlar hatırlar, “Hint ve Ötesi”, şimdi de Japonlar ve o hep merak ettiğim, oldukça da ilginç bulduğum geleneklerinden birini yazacağım.
Biliyorsunuz Doğu’ya doğru gittikçe insanların gözlerini sağa sola çekiliyor, gözler biraz küçülüyor falan. Mesela bir Japon “ebleh ebleh” bakamıyor. O fiziki görüntünün değişimi boşuna değil. Adamlar durmuyorlar zira. Doğu’ya her adım atışınızda farklı bir inanışa ev sahipliği yaptıklarına, olağanüstü şartlarda icat ettikleri bayramları kutladıklarına şahit oluyorsunuz.
Bizdeki çocuklara sürekli söylenen “Otur oturduğun yerde icat çıkarma” lafı o taraflarda pek söylenmemiş anlaşılan. Niye böyle diyorum, bakın Japonlara, durup durup yeni bir icat çıkarmışlar. Hatta abartıp robot falan yapmışlar adamlar. Neyse ki konumuz bu değil.
Ne diyorduk?
Ha Bayram.
Festival diyelim. Onlar öyle diyorlar çünkü. Yosakoi Festival’lerinin bir parçası aslında bu Festival de. Yosakoi’nin ortaya çıkışı 1954. Harajuku Omotesando Genki-matsuri’nin kutlanmaya başlanması ise 2001’den bu yana. Japonya’nın her yerinden Tokyo’ya gelen, her yaştan insan, her yıl Ağustos ayının son haftasında çeşitli etkinliklerde belli mekanlarda toplanıyorlar. Sayıları 5000 ile 6000’e varan kişilerin farklı takımlar kurmaları ve bu takımların dans ederek yarışmaları ise festivalin temelini oluşturuyor.
Festivalde, Naruko dedikleri enstrümanı takımlar çalmak zorunda. Yani festivalin olmazsa olmazı gibi bir şey bu alet. Nasıl çalındığı konusunda hiçbir fikrim yok. Ancak kaşıktan, orkestra sesi çıkarabilen Konyalının Naruko’yu hayli hayli çalacağını düşünüyorum. Neyse. İşte bu alet tarihi bir öneme de sahip. Zaten eğer bir Japon bir konuda ısrar ediyorsa kesin onun bir milattan öncesi, sonrası vardır. Çok sorgulamayın.
Tarihine baktığınızda kıyafetler için sadelik vurgusu var. Ama onlar mazide kalmış tabii. Yeni dönemde artık renkli kostümler tercih ediliyormuş. Genç, yaşlı demiyorlar sokaklara dökülüyorlar. Kimi klasik müzikte, kimi modern müzikte dans ediyor. Ama öyle kuralsız kaidesiz olmuyor bu işler. Orası Japonya. Kafana göre değil yani hiçbir şey. Festivalin de bir koreografisi, bir düzeni var.
Her sene Japonya’nın farklı bir yerinde gerçekleşiyor. 2016 yılı için Harajyuku Omotesando, Meiji Jingu Shrine, Yoyogi Park bölgeleri seçilmiş. 2016 yılı gösterilerini 800 bin kişinin izlediği de kayıtlara geçmiş. Hatta öyle ki bu rakamla 2015 seyirci rekorunu kırmışlar.
Sanırım dün Festivalin son günüydü. Çeşitli kollarda yapılan yarışlarda, birincilerin belirlendiği de bazı kaynaklarda yer alıyor. Böyle bir organizasyon için Japon hükümetinin ne kadar çok para harcadığını bilmek istemezsiniz. İsterseniz araştırın tabii. Her şeyi de ben yazmayayım.
Bugün Tokyo’nın en büyük etkinliklerinden biri olarak çok ciddi derece ilgi görüyor. Düşündüm de bizim böyle bir şeylerimiz var mı? Mesir Macunu şöleni, Kiraz festivallerinden bahsetmiyorum. Hani böyle yerli/yabancı turistlerce ilgi gören, uluslararası medyanın falan takip ettiği türden… Birden aklıma gelmedi benim…
Bir filminde kalabalıklar arasında kürsüye çıkarken, “Şimdi ben buraya neden çıktım, niçin, nasıl çıktım?” diyen Şaban misali, ben bunları neden yazdım siz de merak içindesiniz. Olur da bir gün Japonya’ya yolunuz düşerse ve bu dönem Ağustos’un son haftası olursa etrafınızdaki sokağa dökülen insanları eylemci falan sanmayın. Adamlar eğleniyorlar. Bir olay falan patlak vermedi yani, bir yerlerde bomba falan da patlamadı. Sakin olun.
Bu arada Google’da bir arama yapın görseller şahane, videolar eğlenceli. Şimdiden 2017 takvimini de açıklamışlar. Katılmak isterseniz Japonlar bizim yerimize de düşünmüşler. Neymiş? Her şey sizin Japonya seyahatiniz içinmiş.