Kasım Çakır
Hasetlik ve kıskançlık
Bir akrabamın, komşumun, arkadaşımın, insanımızın, baş harfleri ME..... , BM. v.b lüks otomobile binmesinden, büyük ve güzel evlerinin olmasından, işlerinin iyi olmasından, zengin olması, hali vakti yerinde olmasından her zaman sevinç, onur ve gurur duydum. Fakat bir çok insanımızda aynı yaklaşımı göremedim. Bir dikili ağacımızı çok gören his, düşünce, bakış, anlayışla hasetliğini belli eden, gizleyemeyen, dışa vuran çok insanlar gördüm yakın çevremde.
Hasetlik; bir kimsenin hayırlı bir işi, evi, malı, mülkü, ilmi olsa, o kimseden bunların gitmesini, onda olmayıp, kendinde olmasını istemektir.
Onda olduğu gibi kendisinde de olmasını istemek hasetlik olmaz. Buna gıpta etmek, imrenmek denir günah değildir.
Başkasında olanı istemeyene haset insan, yaptığına da hasetlik denir.
Kıskanç, başkasının kendisinden üstün olan herşeyini kıskanana, yani ondaki üstünlüğün kendindede olmasını istemektir.
Bu kişilere kıskanç kişi, yaptığınada kıskançlık denir.
Böyle insan, kendisinden aşağı olanı görmezde, kendinden yüksek ve varlıklı insanın herşeyini görür ve onu kıskanır.
Bu hal en kötü huylardan biridir. Kıskanç insan ömrü boyu rahatsız insandır.
Kıskanç insandan, Allahü Teâla'nın verdiğine razı olmayan insandan, Allahu Teâla da razı olmaz.
Allahü Teâla'nın bir insandan razı olmaması ise, felaketlerin en büyüğüdür.
İnsanlar kendilerini ıslah edebilirler. Kıskançlıktan kurtulanlar rahat ve huzura kavuşur. Bu iş kalbin zenginliği ve farkirliği işidir.
Bir mümin kendisi için istediğini, kardeşi içinde istemezse mükemmel bir şekilde iman etmiş olmaz.
Nice fakirler var ki, bir lokma ekmek kazanınca, Allahü Teâla'ta şükreder. Nice zenginlerde var ki, milyarlarına daha birkaç milyar ekleyemediği için üzüntü içindedir. Allah (cc) gözlerini doyursun.
Kıskanç insan, başka bir insanın kendinden iyi giyinmesini, iyi yaşamasını istemez. Yani onun boyunu posunu, güzelliğini, çalışkanlığını, nezaketliliğini, giyimini, başarısını kıskanır. Daha kötüsü, onun başına gelen fenalıklara sevinir.
Haset etmek, Allahü Teâla'nın takdirini değiştirmez. Hasetçi boşuna yorulur, üzülür. Üstelik büyük günaha girmiş olur. Haset edenin ömrü kısa, etmeyenin ömrü uzun olur. Haset edenin duası kabul olmaz.
Doğru olan bir şeyi kabul etmemeye inat denir. İnat, karşımızdakini aşağı görmek, ondan nefret etmek, ona düşmanlık beslemek, haset etmek gibi sebeplerden meydana gelir. İnat insan haksız ve suçludan yana olur.
''Allahü Teâla'nın en sevmediği kimse, hakkı kabul için inat gösterendir.'' (Buhari)
Herkesi memnun etmek mümkündür, yalnız haset edeni tatmin etmek zordur. Çünkü o, haset ettiği şeyin yok olması ile ancak memnun olur.
Haset eden servet düşmanıdır. Kimin malı, nimeti varsa ona buğzeder. Haset edene melekler lanet eder. Yalnız iken üzüntüsü artar.
Aralarında ilgi, yakınlık, benzerlik, tanışıklık bulunanlar haset eder. Bunlar sık sık karşılaşırlar. Akraba akrabaya, gelin kaynanaya, kaynana geline, komşu komşuya, alim alime, abid abide, siyasetci siyasetciye, yazar yazara, tüccar tüccara haset eder,siyasetci siyasetciye hasetlik eder.
Kendisine hasetlik edilen kişi, hasetlik edenin davranışı, yaklaşımı, bakışı, ilgi göstermemesi, hal ve hareketlerinden haset insan olduğunu anlar. Fakat haset eden, karşısındakinin anlamadığını düşünerek hasetliğe devam eder.
Günümüzde toplumumuzun en büyük gizli hastalıkları hasetlik, kıskançlık, çekememezlik ve inatlıktır.
Dindar matedeyyin bildiğimiz kardeşlerimizde bunları görmek bizleri üzmektedir.
Bir başkasının arabası, evi, işyeri, makamına hasetlik etmemeliyiz.
Akrabanın akrabaya, komşunun komşuya, gelinin kaynanaya, kaynananın geline, amcanın yeğenine, kardeşin kardeşe, eltinin eltiye, esnafın esnafa hasetlik, kıskançlık, çekememezlik ve inatlık etmesi toplumumuzun en büyük gizli hastalığıdır.
Yaşadığımız ortamlarda hasetlik, kıskançlık, inatla, evlerimizi, sitemizi, iş merkezini, çevremiz ve tüm yaşam alanımızı daraltıyoruz. Dünyayı birbirimize dar getiriyoruz.
Bir babanın evlatlarına hasetlik, kıskançlık yaptığına şahit oldum. Hiç baba evladına hasetlik eder mi? Uzayan kol bizden olsun, boynuz kulağı geçmeli demelidir.
Ayni siyasi parti, dernek, kurum içerisinde hasetlik ve kıskançlıklar oluyor. Halbuki böyle yerlerde hiç olmaması gerekirdi. Buralar insanlara hizmet etme, kucaklama, gönülleri açma yeridir. O hizmet koridorları hizmet neferleri kucaklandıkça genişleyen ve sevinçlerin paylaşıldığı, arttığı yerlerdir.
Hakkın adaletine kızılmaz. Haset ve kıskanç kişi, yaradanın işine razı olmayan, karışan kişidir.
Hasetliğe sebep olan şeyler; çekememek, kibir, şaşkınlık(sen nereden çıktın!), düşmanlık, gayesine ulaşamama korkusu, önde olma sevdası ve kötü huy sahibi olmak.
Her insan düşündüklerinden ve yaptıklarından sorumludur. Yaptıklarımızın aynısı bu dünyada başına gelecektir. İyilik eden iyilik, kötülük eden kötülük bulur.
Kendimize yapılmasını istemediğimizi başkalarına yapmamalıyız!