Hatay'da korunan alanlar oluşturulması çalışmaları
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Şube Başkanı Öğünç: - "Biyolojik çeşitliliğin korunması, nesli tehlike altındaki türlerin çoğalması, korunması nedeniyle diğer türlere de sığınak olarak vazife görmesi için acilen Hatay'da korunan alanlar oluşturulmalıdır"
HATAY (AA) - Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Hatay Şube Başkanı Abdullah Öğünç, biyolojik çeşitliliğin korunması amacıyla kentte acilen "Korunan alan"lar oluşturulması gerektiğini belirterek, buna teknik destek oluşturacak ilk çalışmaların tamamlandığını ve rapor olarak ilgili kurum ve kuruluşlara sunulmaya başlandığını bildirdi.
Öğünç, yaptığı yazılı açıklamada, Hatay'ın birden fazla biyocoğrafik bölgenin türlerini barındırarak Türkiye'nin biyoçeşitlilik lideri olduğunu savundu.
Bu özelliğine karşın kentte korunan alanların yetersizliğine dikkati çeken Öğünç, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Biyolojik çeşitliliğin korunması, nesli tehlike altındaki türlerin çoğalması, korunması nedeniyle diğer türlere de sığınak olarak vazife görmesi için acilen Hatay'da korunan alanlar oluşturulmalıdır. Bölge halkının yaşamını zorlaştırmayacak, onlara mümkünse minik gelir kaynakları yaratacak bir yönetim planı ile idare edilmesi de bir zorunluluk. Bu hedefle Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Hatay Şubesinin koordinatörlüğü ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Hatay Şube Müdürlüğünün desteği ile bu konuya teknik destek oluşturacak ilk çalışmalar tamamlandı ve rapor olarak Hatay'da ilgili tüm kurum ve kuruluşlara sunulmaya başlandı. İlk korunan alan olarak Hatay dağ ceylanının yaşam alanı merkezli, kurutulan Amik Gölü'nün son kalıntısı Gölbaşı Gölü'nü de içine alan, Türkiye için barındırdığı lav tünelleri, lav tüpleri ve lav mağaraları ile ön plana çıkan Hassa'nın güneyindeki Leçelik Alan'ı da kapsayan bir plan hazırlandı ve sivil toplum kuruluşları, yerel ve merkezi yönetimi temsil eden mercilerin tartışmasına açıldı."
Çalışmalar sayesinde bölgede Hatay dağ ceylanı, çizgili sırtlan, saz ve yaban kedisi, kızıl tilki, çakal, kaya sansarı, alacasansar, gelincik, su samuru, kuyruksüren, oklu kirpi, yabani tavşan, kurt, porsuk, kayalık gerbili, çöl, kayalık ve sarı ev faresi, beyaz dişili böcekçil, tarla faresi, Filistin kör faresi, koca engerek, tosbağa, çizgili su kaplumbağası, Hatay ve Kayseri kertenkelesi, dikenli keler, bozkır keleri ve bukalemun varlığının arazide kurulan foto kapan ve gözlemler ile teyit edildiğini bildiren Öğünç, ayrıca leçelik alanda bulunan ve binlerce yıl öncesinde yerleşim yeri olarak kullanılan genç volkanik arazide bozulmamış haldeki lav tünelleri ile volkanik mağaraların bilim camiası ve kamuoyuna arz edildiğini kaydetti.
AA
Kaynak: