"Haziran'da bir düğün havası içerisinde sandığa gidelim"

"Haziran'da bir düğün havası içerisinde sandığa gidelim"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (3)- "Haziran nedir? Haziran aydınlığın en fazla olduğu aydır, kirazların olduğu aydır. Haziran hep birlikte şarkılar, türküler söyleyeceğimiz aydır. Haziran ağaçların meyveye durduğu bir aydır. Haziran'da sizler yaylaya çı

MERSİN (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Haziran nedir? Haziran aydınlığın en fazla olduğu aydır, kirazların olduğu aydır. Haziran hep birlikte şarkılar, türküler söyleyeceğimiz aydır. Haziran ağaçların meyveye durduğu bir aydır. Haziranda sizler yaylaya çıkarsınız, şenlikler yaparsınız. Haziran güzel bir aydır. Haziran'da hep beraber bir düğün havası içerisinde sandığa gidelim." dedi.

Kılıçdaroğlu, Mersin'in Silifke ilçesindeki Gökbelen Yaylası'nda düzenlenen Silifke Yörük Türkmen Çalıştayı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bölgenin yıldızı olabileceğini belirtti.

Arap, Kafkas ve Balkan coğrafyasında akraba toplumlar olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Peki Arap, Kafkas ve Balkan coğrafyasında neden dışlanıyoruz? Akrabalarımız oradaysa onlarla beraber çok güzel bir dünya inşa edebiliriz. Ben dün İstanbul'da Balkan ve Rumeli Çalıştayı yaptım. Balkanlarda sizin akrabalarınız var. Üstelik İstanbul'un fethinden önce Yörükler, Türkmenler oraya gittiler. Gazi Mustafa Kemal de bir Yörüktü. O da Konya, Karaman'dan gitti. Bana soruyorlar 'Yörükler hangi partiye oy versin' Bana kızıyorsanız vermeyin ama sizin partinizin kurucusu sizsiniz. Sizin akrabanız, sizin büyüğünüz Mustafa Kemal Atatürk."

"Tek adama Türkiye'yi teslim etmeyin" diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Atatürk hiçbir zaman tek adam olmadı. Hiçbir zaman tek adam hevesinde olmadı. Milli Kurtuluş Savaşı'nı Meclis'le yönetti. Hiçbir zaman tek adam yetkisi istemedi. Hiçbir zaman ömür boyu başkomutanlık yetkisi istemedi. Meclise geldi 'Bana 3 ay süreyle başkomutanlık yetkisi verin' dedi. Bir daha geldi '4 ay süreyle başkomutanlık yetkisi verin.' dedi. Girdi savaşa mücadeleyi kazandı. Bir daha geldi. Yabancı düşman askerleri Polatlı'ya kadar gelmişti. Ne yapacağız? Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Bana başkomutanlık yetkisi verin onları denize dökeceğim İzmir'de.' dedi. Yaptı mı? Yaptı. Sonra tekrar başkomutanlık yetkisini TBMM'ye verdi. Şimdi adamın birisi kalkmış asker elbiselerini giyiyor. Ben başkomutanım diye ortalıkta geziyor. Yani anlayamıyorum. Sen neler yaptın da başkomutan oldun."

Kılıçdaroğlu, Yörük Türkmen kültürünün önemli noktalarından birisinin de devlete saygı olduğunu ifade ederek, "Devlet adalet dağıtır. Bugün başkomutan olarak ortalıkta gezen zat devletin kozmik odasını, devletin bütün sırlarını bir terör örgütüne açtırmışsa ve bütün o sırları bir terör örgütüne vermişse o kişiye bizim kitabımızda vatan haini denir. Kimse kusura bakmasın. Devletin bütün sırlarını açacaksın, terör örgütüne vereceksin, sonra kalkıp diyeceksin ki 'Beni aldattılar, kandırdılar'. Bunu itiraf edeceksin. Sonra asker elbisesi diktirip ortalıkta komutan gibi gezeceksin. Yemezler. Bu millet bunu yemez. Namuslu insanlar bunu yemez. Dürüst insanlar, vatanseverler bunu yemez. Bu kadar net söylüyorum." dedi.

Afrin'e bu milletin askerinin gittiğini ve onların başının üstünde yeri bulunduğunu vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Sen hem çocuklarını göndermeyeceksin askere hem de kalkacaksın Afrin'den bilmem afra tafra yapacaksın. Yemezler. Kalkacaksın 'ÖSO kahramandır, Kuvayımilliyeci'dir.' diyeceksin. ÖSO'yu Kuvayımilliyecilik ile bir araya getirmek Kuvayi Milliyeyi tanımamaktır. Kuvayi Milliye'de mücadele eden Yörükler devletten maaş, para mı aldılar bayrağı, vatanı koruyacağız diye? İnsanda biraz utanma, ar, edep olur. Kuvayımilliyeci'ler bir lokmayla, kadını erkeğiyle düşmana karşı mücadele ettiler. Beş kuruş beklentileri olmadı. Onlar 'Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.' diyen Mustafa Kemal'in yolundan gittiler."

Kılıçdaroğlu, Kuvayımilliye'nin vatansever, vatanı ve bayrağı için ölümü göze almak olduğuna işaret ederek, "Kuvayımilliye'den söz edeceksen oğlunu askere göndereceksin. Ondan sonra kalkıp 'Ben ülkemi vatanımı seviyorum' diyeceksin. Ve sen asker elbisesi diktireceksin kendine sabah Rusya'nın yanında, öğleden sonra da ABD'nin yanında olacaksın. Ya Mustafa Kemal'in böyle bir dış politikası mı vardı? Mustafa Kemal 'Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir', 'Yurtta barış, dünyada barış' diyordu. Mustafa Kemal yedi düvele karşı mücadele eden bir kahramandı. Onun düşmanları bile ona saygı gösteriyordu." ifadesini kullandı.

- "Haziranda bir düğün havası içerisinde sandığa gidelim"

Yörük ve Türkmenler'e seslenen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 25 Haziran'da güzel bir Türkiye'ye uyanmak istediklerini bildirdi.

Demokrasisi gelişmiş bir ülkede yaşanın herkesin düşüncesine, kimliğine saygı göstermenin bir zorunluluk olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, bu ülkenin cennet gibi yapılabileceğini kaydett..

Herkesin sabah kalkıp "Ülkede ne olacak" diye kaygı beslediğini öne süren Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Her şeyi satıyorlar, satmaya çalışıyorlar. Bakın fabrikaları, arsaları, daireleri sattılar. Dünyanın borcunu ettiler ve yakayı Londra'daki bir avuç tefeciye teslim ettiler. Bize düşen bir görev var. Bu dağlar, ovalar, yeşillikler hepimizin. Biz bu ülkede huzur içinde birlikte yaşamak istiyoruz, kimsenin kulu ve kölesi olmadan. Osmanlı döneminde herkes padişahın kulu ve kölesiydi. Millet diye bir kavram yoktu. Türk milleti diye de bir kavram yoktu. Çünkü Osmanlı Türklerle alay ediyordu. Dadaloğlu, Köroğlu'nu yaşatmıyordu. Biz tarihimizi bilelim saygı gösterelim. Ama güzel bir Türkiye'de biz birlikte yaşayalım. Haziran nedir? Haziran aydınlığın en fazla olduğu aydır, kirazların olduğu aydır. Haziran hep birlikte şarkılar, türküler söyleyeceğimiz aydır. Haziran ağaçların meyveye durduğu bir aydır. Haziran'da sizler yaylaya çıkarsınız, şenlikler yaparsınız. Haziran güzel bir aydır. Haziran'da hep beraber bir düğün havası içerisinde sandığa gidelim. Bize düşen görev Mustafa Kemal'in vasiyetini yerine getirmektir. Nedir o? Cumhuriyeti, demokrasiyle taçlandırmaktır."

- Diğer konuşmacılar

Silifke Belediye Başkanı Mustafa Turgut da Anadolu kültürünün en önemli temsilcilerinden Yörükleri bir araya getiren etkinliğe ev sahipliği yapmaktan onur duyduklarını belirtti.

Sarıkeçililer Yaşatma ve Dayanışma Derneği Başkanı Pervin Çoban Savran da kış aylarını ılıman iklime sahip Mersin'de geçirdiklerini belirterek, yazın gelmesiyle birlikte Konya ve Karaman'daki yaylalara doğru yola çıktıklarını anlattı.

Kültürlerini yaşatırken birçok zorlukla karşılaştıklarını kaydeden Savran, "Anadolu'yu vermeyeceğiz diye yollara döküldüğümde dışladılar, taşladılar; o insanları affettim. 'Sularımız yok olursa, Yörükler yok olur, keçiler yok olur. Ülkemin ormanı, dereleri yok olursa bizler yok oluruz' dedik. Tüm kurum ve kuruluşları yanı başımızda görmek istedik ama maalesef çoğunu göremedik. Bunları da affeyledik." dedi.

Türk Boyları Konfederasyonu Genel Başkanı Durhasan Koca da Yörük kültürünü anlattığı konuşmasında, ayrışmayı, kutuplaştırmayı ve kavgayı reddederek, sevgiyi, barışı ve hoşgörüyü savunan bir anlayışla hizmet ettiklerini bildirdi.

- Notlar

Konuşmaların ardından CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na Yörük kıyafeti giydirilerek, kültürü simgeleyen hediyeler verildi.

Kılıçdaroğlu, etkinlik kapsamında kurulan kıl çadırda da Yörük temsilcileri, sivil toplum kuruluşu yöneticileri ve Türkmen boylarının temsilcileriyle basına kapalı görüştü.

Kemal Kılıçdaroğlu, programının sonunda helikopterle ilçeden ayrıldı.

(Bitti)



"Haziran'da bir düğün havası içerisinde sandığa gidelim"

AA

Kaynak:Haber Kaynağı