Her istediğini yapan, kimseye eyvallahı olmayanlarda bugün Çin’i ağırlıyoruz.

Doğu Türkistan’dan gelen bilgiler korkunç, görüntüler dehşet verici. Akıl alacak gibi değil, mantığa sığmıyor. Vicdansızlık hat safhada... Sinir minir bırakmadılar insanlarda.

Allah belanızı versin Çin.

Allah belanızı versin BM.

Allah belanızı versin dilsiz şeytanlar!

Allah topunuzu kahretsin!

Elden hiçbir şey gelmeyince duaya sarılıyor, delirince bedduaya kayıyoruz. Böyle dünyanın diye saydırasımız geliyor. Görüntülere tahammül edemiyorum. Kadınlara, çocuklara yapılanlara göz yumulması, hiçbir şey yokmuşçasına hareket edilmesi çıldırtıyor beni.

Doğu Türkistan’da (Sincan Uygur Özerk Bölgesi) insanlar toplama kamplarına gönderiliyor. Çin’e bunu sorarsanız “aşırılıkla mücadele” ediyorlarmış. Hayır, Çin’in geçmişini bilmesek… Bakın aşırı olan bölgedeki Müslüman Türk çocukları ailelerinden ayırarak zorla devlete ait yetimhanelere yerleştirmektir mesela. Aşırılıkla mücadele etmek için insanlara işkenceler ediliyorsa biz de size edelim? Bizde sizi kesip biçelim. Nasıl olur?

Aşırılık şudur (hatta bunlara aşırılık demek baya hafif kalır ama yine de); insanları kimliklerini inkâr etmeye zorlamaktır.

Türk’sün Türk olduğunu söyleyemiyorsun. Müslümansın Müslüman gibi yaşayamıyorsun. Sürekli gözaltındasın. Zırhlı araçlar sokaklarda güya güvenlik sağlıyor. Markete giderken yanında kimliğin yoksa her an başına bir şey gelebilir. Kaşın altında gözün gözün üstünde kaşın var diye dayak yiyor, içeriye alınıyorsun.

Aşırılık mı?

Açın izleyin bir sürü görüntü, haber, belgesel var. İnsanlar korku içinde. “Başımıza bugün ne gelecek” korkusuyla, bir şeyden bahane olup içeri alınacakları tehdidiyle yaşamaya çalışıyorlar.

Toplama kamplarına götürülenlerin büyük çoğunun suçu, namaz kılmak gibi ibadetlerini yerine getirmek. Lakin ne zaman bırakılacaklarını, başlarına ne geleceğini hiç kimse bilmiyor.

Çin’in başındaki isim Xi Jinping dönemine kadar bölgede bu kadar baskı olmadığını söylüyor oradaki insanlar. X.J.’nin Trump’la olan kardeşliği de hepimizin malumu. İstiyorlar ki Doğru Türkistan’daki bu gözetim devleti genişleyerek büyüsün.

Ne yapmalıyız, ne yapılmalı bilmiyorum. Allah oradaki kardeşlerimize yardım etsin. Diyecek, söyleyecek bir şey bulamıyorum.

Tez zamanda Türk dünyası olarak bir ve beraber olabilirsek belki birbirimize faydamız olur. İnşallah. Umarım.