Temayül sona erdi. Bu süreçte, bir şey yazmadım, bundan sonra da yazmayı düşünmüyordum. Yazılanların, en azından kendi yazdıklarımın, karar alıcılar nezdinde bir etkiye yol açacağını düşünmediğim için “faydasız yazılardan” bir yazı olacaktı benim için. Seçim ikliminden heyecanından çook uzaklarda, yapılan, yazılan ve çizilenleri şöyle böyle takip etmeye çalıştım

Geldiğim noktada, yazmanın bir faydasının olmayacağını düşünürken, yazmamanın ise başarı dileğinden geri durmak gibi anlaşıldığını fark ettim. Geri bildirimler o yönde oldu. Bir kısmını şahsen tanıdığım bir gıyabında tanıdığım aday adaylarına başarılar dilerim...

Doğrusu, adaylar açısından heyecanlı iken karar vericiler açısından zor bir seçim süreci. Ben olsam, bu kadar kalifiye aday adayları arasından listeyi belirleme yetkisi bende olsaydı, hayli zorlanırdım. Her tercih bir vazgeçiştir aynı zamanda... Kimi tercih edip kimden vazgeçeceksiniz? Seçene kolay gelsin.

Geçmişte, bu gibi aday adaylığı sürecine girmiş ve yorgun düşmüş, yıpranmış tanıdıklarım var. Dilerim adaylar, öyle bir yorgunluk ve tükenmişlik sendromundan daha çok yeni tecrübeler kazanmış, hayatlarına yeni ufuklar açacak bir aday adaylığı tecrübesi yaşar inşallah. Sonuçta, aday olarak ortaya çıkıp, ben de varım demek de bir cesaret ve maddiyat işi. Sonrası ya nasip...

Onun dışında, kendi tanıdığım ve vekilliğe yakıştırdığım kimi isimler de vardı. Onlar aday olmamış, uzak durmuş. Belki bu sürecin yıpratıcılığından kendilerini korumak kaygısı ağır bastı belki de taş yerinde ağırdır siyaseti izlediler. Emin değilim. 

...

Aday adayları arasında şahsen tanıdığım, aile dostum, iş adamı Şaban Topal, daha önce de aday adayı olmuştu. İkinci kez aday olarak bu konuda ısrarcı olduğunu gösterdi. Sevgili Ahmet Çalışır ve Ömer Lütfi Ersöz de TYB’den tanıdığım değerli insanlar. Eski Kop İdaresi başkanı sayın Prof.Dr.Mehmet Babaoğlu daha çok sosyal medya üzerinden tanıdığım, çalışmalarını takip ve takdir ettiğim bir değer.  Mehmet Önal ve Ömer Ünal parti teşkilatının içerisinden gelen tanıdığım insanlar. İki arkadaşımın eşleri aday olmuş. İlk duyduğumda süpriz oldu. Bunlar, Beş çocuğu ve eşiyle birlikte aday adaylığı toplantısı yapan Fatma Nur Özoğul ve Emine Çiftçi. Kendilerine başarılar dilerim.

Yazmaya kalksam, listenin en az yarısını yazmak gerek. Kimlerin aday olduğunu hatırımda bile tutamadım yazı yazmak için oturduğum zaman. Bu değerleri hakkını vererek değerlendirmeye tabii tutmak da haddim ve işimdeğil. Gönlümüzdeki kontenjanda hepinize yer var. Herkese başarılar dilerken seçici kurula kolaylıklar dilerim.

Ben vekillikten daha çok, Konya’dan Ankara’ya ve oradan Türkiye’ye hitap edebilecek,  icracı genel müdürlüklerde görev aldıklarında hem Konya hem Türkiye için bir değer olacak isimlerin önünün açılması gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda Latif Selvi’nin Konya’dan Ankara’ya transferini önemsiyorum. İnşallah çok güzel işler yapacaktır. Bürokrasi ve sivil toplum kuruluşları anlamında böyle bir taşıyıcılığın yolunun açılması ve akışkanlığın sağlanması sonrası Konya gerçek anlamda bir Merkez Şehir hüviyetini kazanacak, ağırlığını hissettirecektir. Bu alanda ondörtle sınırlanmış bir kontenjan sorunu olmaması da bir avantaj.