Hikmet Genç: Pes ediyorum, Kılıçdaroğlu kazandı!..

Hikmet Genç: Pes ediyorum, Kılıçdaroğlu kazandı!..

"10 yıldır, “Gandi Kemal”, “Dingin Kemal”, “Benim adım Kemal”, “Tanksavar Kemal”, “Maraton Kemal” ilâ ahiri.., yazıları yazdım ve sonunda pes ettim!.. " dedi.

Kılıçaroğlu'nu 'ti'ye alan yazılarıyla bilinen gazeteci Hikmet Genç, Akşam gazetesinde köşesinde, "Pes ediyorum, Kılıçdaroğlu kazandı!.."  başlıklı yazısında "Kılıçdaroğlu bu... Ne dese yeridir!.. " diyerek pes ettiğini söyledi.

 

hikmet-genc.png

Hikmet Genç yazısında şu satırlara yer verdi:

"Kelimeler tükendi. Anladık ki, Kılıçdaroğlu ve ekibiyle hakikaten başa çıkamayız biz!

Her defasında, “Aha da bunun ötesi yok, palavranın Nirvana’sına ulaştı” dedik, yanıldık.

Her defasında karşımıza geçip meydan okudu. Sınır tanımadı, çıtayı yükseltmeye devam etti…

Artık Kılıçdaroğlu ve dahi ekibi için; “Bunu söylemiş olamazlar” diyebileceğimiz hiçbir şey yok...

Artık kimse; “Bu kadar da atılmaz ki?!” diyemiyor…

10 yıldır, “Gandi Kemal”, “Dingin Kemal”, “Benim adım Kemal”, “Tanksavar Kemal”, “Maraton Kemal” ilâ ahiri.., yazıları yazdım ve sonunda pes ettim!..

Çünkü Kılıçdaroğlu’nun hiçbir söylemi, hiçbir iddiası absürt sayılmıyor, kimseyi güldürmüyor!..

***

YPG bize mi saldıracak?” dediğinde ortalık ayağa kalkmıyor…

Man Adası belgeleri diye salladığı kağıtları onun eline kimin tutuşturduğu meselesiyle kimse ilgilenmiyor…

Külliye’deki tuvalet klozet kapaklarının altın kaplama olduğunu iddia etmesi Kılıçdaroğlu’nun siyasi üretkenliği olarak görülüyor.

“Ben, PYD terör örgütü değildir demedim” demesi Kılıçdaroğlu’nun müthiş siyasi manevra kabiliyetiyle açıklanıyor…

“Ardı ardına 9’uncu kez kaybetmiş, CHP’nin oyları düşmüş, Meclis çoğunluğu AK Parti’de, Erdoğan Başkan olmuş” bu durumda bile, “24 Haziran seçimlerinin tek kaybedeni AK Parti’dir” demesi Kılıçdaroğlu’nun siyasi dehasıyla yorumlanıyor.

Tek tek örnek vermeye kalkarsak onlarca köşe yazısı yazsak bitmez.

***

Velhasıl öylesine alıştık ki, artık Kılıçdaroğlu kimseyi şaşırtamıyor.

Evet yine şaşırmadık ama yeni iddiasını bir vakayı adiye olarak paylaşalım.

Efendim başörtüsü sorununu Kılıçdaroğlu çözmüş!

Nasıl çözmüş onu da açıklıyor.

YÖK Başkanı’yla görüşmüş. Ona; “Başörtüsü yasağı yanlış” demiş. YÖK Başkanı da ‘Ha öyle mi?’ deyip yasağı kaldırmış!

Şimdi ben; “2008’de başörtüsü serbestisinin iptali için CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne verdiği dilekçede imzası var” desem..,

Kendisine “üniversitelerde başörtüsü serbestisi” sorulduğunda “AYM kararı var” dediğini hatırlatsam!..

Çok saçma oldu değil mi?!..

Haklısınız, Kılıçdaroğlu bu...

Ne dese yeridir!.. "