Hırsızlıkta ceza artırımına iptal istemine ret

Hırsızlıkta ceza artırımına iptal istemine ret

Anayasa Mahkemesi, hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde verilecek cezanın yarı oranında artırılmasını öngören kanun hükmünün iptal istemini reddetti

ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesi, hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde verilecek cezanın yarı oranında artırılmasını öngören kanun hükmünün iptal istemini reddetti.

Erzurum 2. Asliye Ceza Mahkemesi, baktığı bir dava kapsamında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun ilgili hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu.

Başvuruyu esastan görüşen Yüksek Mahkeme, düzenlemeyi Anayasaya uygun bularak, iptal istemini reddetti.

Resmi Gazete'de yayımlanan gerekçeli kararda, kanun koyucunun, toplumda hangi eylemlerin suç sayılacağı, bunun hangi tür ve ölçüdeki ceza yaptırımı ile karşılanacağı, nelerin ağırlaştırıcı veya hafifletici sebep olarak kabul edileceği ve ceza sistemini tamamlayan müesseselerin nelerden ibaret olacağı konularında takdir yetkisi bulunduğu belirtildi.

Bu takdir yetkisi kullanılırken, suç ve ceza arasındaki adil dengenin korunması, öngörülen cezanın cezalandırmada güdülen amacı gerçekleştirmeye elverişli olması ve insan haysiyetine aykırı olmaması gibi anayasal ilkelerin de dikkate alınması gerektiği vurgulandı.

Kuralın gerekçesine bakıldığında, söz konusu artırımın gece vakti hırsızlık suçunun işlenmesinin olası etkileri nedeniyle suçta caydırıcılığı sağlamak amacıyla düzenlendiği, dolayısıyla da kamu yararının amaçlandığı aktarılan kararda, şöyle denildi:

"Oranı dikkate alındığında belirlenen artırım miktarının, gece vakti hırsızlık suçunun etkili bir cezayla karşılanması açısından gerekli, bu fiillerin işlenmesini ve yaygınlaşmasını önlemeye elverişli bir yaptırım olduğu açıktır. Bunların yanında, hırsızlık suçunun toplumsal etkisi ve işlenme oranı ile gece vakti işlenmesinin kamusal açıdan ciddi boyutta tehlikeler doğurabileceği dikkate alındığında verilen cezanın hakime takdir hakkı tanınmaksızın yarı oranında artırılmasının ağır ve orantısız olduğu da söylenemez. Kaldı ki temel cezanın belirlenmesi sırasında suçun işleniş şekil ve şartları, suçlunun kim olduğu ve kişiliği gibi etkenlerin göz önüne alınması ve cezanın şahsileştirilmesi de olanaklıdır."

Bu bağlamda, kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında, korunmak istenen hukuki yarar, suçun niteliği, meydana gelen neticeyi de göz önünde bulundurarak getirdiği kuralın, düzenleme amacına ulaşmak açısından gerekli, bu amaca ulaşmaya elverişli ve orantılı olduğu, hukuk devleti ilkesine aykırı bir yönü bulunmadığı kaydedildi.

Kararda, bu nedenlerle söz konusu düzenlemenin, Anayasa'nın 2. maddesine aykırı olmadığı, iptal talebinin reddedilmesi gerektiği bildirildi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı