Hürriyet ve Milliyet'e ateş püskürdü

Hürriyet ve Milliyet'e ateş püskürdü

Akşam Gazetesi'nin iktisat profesörü yazarı Deniz Gökçe, Hürriyet ve Milliyet'in internet sitelerinin büyüme rakamları hakkında yaptığı haberlere ateş püskürdü. İşte o yazı:

Büyüme rakamları ilan edildi ve ortalığı gene kötülükler sardı! Nasıl insanlarız bilemiyorum.

Bundan üç vakit evvel Orta Vadeli Program'da bütçe açığı 62 milyar TL olarak açıklanmış, sonra da yıl sonunda gerçekleşmenin 52 milyar TL olduğu ilan edilmişti. Biz sevinmiştik, ülkesini seven, insanına acıyan sevinmeli idi, ama büyük iktisatçımız Şükrü Kızılot Bey ise Hürriyet gazetesindeki sütununda 'Cumhuriyet tarihinin en büyük açığı!' diye ilan etmişti. Ben de 'Ben de doğduğumdan beri en büyük ayakkabımı giyiyorum, ama bu ayak numaram anormal demek değil!' diyerek eğlenmiştim.

Çünkü insanlık tarihinde mutlak rakamlardan oranlara, yani yüzdelere geçeli nerede ise 700 yıl olmuştu, ama bizim ülkemizin bazı bilgeleri henüz oranlara geçememişti. Ekonomik büyüklükler mutlak rakamlarla değil oran olarak verilmezse anlamı neydi? Türkiye'nin bütçe açığı 2001 yılında GSYİH oranı olarak yüzde 20 sayısını aşmıştı. Bugün ise tahmin yüzde 5-6 arasında. Yunanistan'ın bütçe açığı ise yüzde 12 değerinin üstünde!

Dün de büyüme sayıları ilan edildi. 2009 yılı bütünü için IMF tahminlerinde yüzde 6.5 daralma tahmin etmişti. Hükümet orta vadeli programda yüzde 6 daralma sayısını esas almıştı.

Dün ilan edilen verilerde ise 2009 yılı reel büyümesi ise yüzde 4.7 daralma olarak geçti. Bu tahminlerden daha iyi bir sayı idi ve ülkenin vatandaşı olarak sevinmemiz gerekli değil mi?

Halbuki 'Hurriyet.com.tr' sitesinin internet açılış sayfasında kocaman harflerle 'Büyüme rakamları açıklandı. Son sekiz yılın en kötüsü!' ibaresi yazıyordu.

Milliyet gazetesinin, 'milliyet.com.tr' sayfasının açılışında ise kocaman harflerle 'Batma noktasındaki Yunanistan'dan bile kötüyüz!' ibaresi kocaman harflerde yazılmıştı.

Bu ayıptır! Vatandaşın, sinirlerini ve beklentileri bozmak ayıptır! Üstelik bu bizce bilerek yapılıyor!

Bir de revizyon konusu var. Tabii ki dünyanın her ülkesinde, her veri zaman zaman revize edilebilir. Ama bir tek Türkiye'de revizyonun vatandaşı kandırmak için yapıldığı düşünülür. Bu veriler de revize edilebilir. Ama yüksek büyüme her şey için iyi değildir. Eğer büyüme yüksek ilan edilirse örneğin bütçe açığı oranı küçülür, ama vergi gelirleri oranı da küçülür, biri iyi, diğeri ise kötüdür.