Hafta sonu “Bir değişiklik yapalım, kaplıcaya gidelim” dedi hanım. Bir dediğini iki etmedim, kalktık Ilgın’a yola çıktık. Taa 20-30 sene evvel gittiydim Ilgın kaplıcalarına. O zaman küçük küçük pansiyon odaları vardı, bilmem şimdi halen çalışıyor mu, orada kalmıştım. Ama meğer Ilgın kaplıcalarına yıllarca uğramayarak neler kaçırmışız. Başka şehirlerden yüzlerce kilometreyi tepip millet Ilgın’a geliyor, biz Konyalılar burnumuzun dibindeki şifa kaynağına burun kıvırıp ta nerelere gidiyoruz. Son yıllarda moda olan Denizli’ye... Pamukkale’ye bu fakir de gitti ve açıkça söylüyorum, bi numara göremedi. İnanın üç yüz, beş yüz kilometre yol tepip ne masraf edin, ne de kendinizi yorun. Ilgın bize yeter.

Başkasına bi şey demeden evvel kendime kızdım. Bundan böyle kaplıca dendi mi aklıma Ilgın gelecek, o kadar. Haaa, Ilgın’da da İpek Palas gelir artık aklıma. Adamlar bir otel kurmuşlar, maşallah…

Biz bu dediğim İpek Palas oteline gittik. Üç yıldızlı bir yer burası. Üç öğün açık büfe yemek ve diğer imkanlar. Odalar gayet temiz ve binanın dışına adım atmadan kaplıca havuzuna gidiyorsunuz. Öyle kış günü üşürüz filan demeyin. Her şey güzel, fiyatları da cazip. Hele şimdi sezon öncesi bayağı ucuz. Bütün ehbaplara hararetle tavsiye ederim…

Ilgın güzel, İpek Palas oteli güzel, her şey güzel, lakin Ilgın’ın yolları tarla olmuş, bakanı yok. Bir dahaki gittiğimde belediye reisine çıkıp, böyle güzel bir ilçeye yakışmıyor bu yollar diyeceğim. İnanın arabanın birinci vitesiyle geçtik çarşı boyunca. O kadar bozuktu ki yollar fena hırpalandık. İçimizi dışımıza çıkarttı bu yol. Reisin tez elden işi gücü bırakıp bu ortadaki büyük caddeye bir el atması gerek. Kaç paraya mal olursa olsun, ama bu yol yapılsın. Haydi biz kendimizi biliriz, ya dışarıdan, ilçemize kaplıca için gelen yabancılara ne diyeceğiz?

Geçen sene Ürgüp’e gitmiştim. Ürgüp beni şok etti. Küçücük bir ilçe, ama idealist insanlar burayı Alanya gibi turistik bir yer haline getirmişler. Her taraf pırıl pırıl, binalar modern, dükkanlar cıvıl cıvıldı. Ne özelliği vardı Ürgüp’ün? Peri bacalarına yakındı, hepsi bu…

Ilgın’ın kaplıcaları peri bacalarına on basmalı. Niye mi? Burası şifa dağıtıyor. Ilgın’ın adam gibi bir tanıtımı yapılsa gelen turist sayısı Ürgüp’ü geçer. Tüm bunların olması için ne gerekiyor? İdealist yöneticiler, akıllı iş adamları ve bunları harmanlayabilen kanaat önderleri. Evvela belediye reisi şu yolu yapmalı mesela. Sonra reis, kaplıcadan ekmek yiyenleri bir araya getirerek beş yıllık, on yıllık, yirmi yıllık yol haritaları çıkarmalı. Yatırım yapacakların önü açılmalı, hali hazırda yatırımları olanlar desteklenmeli. Kısaca Ilgınlılar bir araya gelmeli, Ilgın’ı ihya etmeli. Bizler Konya’dan kalkıp size destek vermeye hazırız. Haydi, görelim bakalım…