İlk Türk Deniz Donanmasını Selçuklu’da Çaya Bey kurdu
Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Bizans’ı titreten ilk Türk Amiralinin Çaka Bey olduğunu ve ilk Türk Deniz Donanması’nın da, Selçuklular döneminde Çaka Bey tarafından 40 gemiyle kurulduğunu söyledi.
Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Salı Sohbetleri’nde, “Osmanlı’da Deniz Korsanları” gündeme geldi.
Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Türklerin bozkıra bağlı olduğunu ve denizle münasebetlerinin az olduğunu belirterek konuşmasına başladı. Türklerin “denizci bir millet” olmamalarına rağmen ilk deniz korsanının, Selçuklular döneminde Çaka Bey olduğunu ve 20 bin askeriyle birlikte 40 gemiden oluşturduğu deniz donanmasıyla devamlı Bizans’a saldırdığını söyledi. 1078’de Bizans’a esir düşen Çaka Bey’in, esir kaldığı dönemde kendini yetiştirerek Türk tarihinde ilk deniz donanmasını kurduğunu belirten Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Çaka Bey’in Ebu Kâsım ve Peçenekler ile bir olup Bizans’a üç koldan saldırarak pek çok adayı fethedip büyük zayiatlar verdirdiğini ifade etti. Türk tarihinde ilk Deniz Donanması’nın Çaka Bey tarafından 40 gemiyle oluşturulduğunu ve ilk deniz harbinin de Bizans’a karşı yapıldığını kaydeden Dr. Güçlü, Çaka Bey’in Bizans entrikalarıyla birlikte 1. Kılıç Arslan tarafından tahtına göz diker gerekçesiyle 1086’da zehirlenerek öldürülmesi ve 1092’de Melikşah’ın Haşhaşiler tarafından katledilmesinin ardından Türklerin, kıyılardaki hâkimiyetini uzun süre kaybettiğini söyledi. Uluğ Sultan Alâeddin Keykubad döneminde Alania, Antalya ve Sinop’ta tersaneler oluşturularak yeniden deniz ve kıyılarda toparlanma dönemine girildiğini belirten Güçlü, Beyşehir’de de yük ve yolcu taşıyan ufak gemilerin yapıldığı tersane bulunduğunu ifade ederek Osmanlı’da; Fatih Sultan Mehmet döneminin en önemli deniz korsanları arasında Kemal Reis’in gayrı resmi, Piri Reis’in ise resmi korsanlar arasında bulunduğunu sözlerine ekledi. Güçlü, Osmanlı’nın iskân politikasının “şenlendirme” adı altında yapıldığını ve Avrupa ile Balkan ülkelerinin bu şekilde şenlendirildiğini dile getirdi. 1481’de Fatih’in zehirlenerek vefatından sonra yerine Yıldırım Bayezid’in, Konya’daki Şehzade Cem Sultan’ı yenip tahta geçmesiyle birlikte Kemal Resi ile Piri Reis’in Yıldırım’ın emrine girdiklerini ve denizdeki seferlerle Osmanlı’nın hâkimiyetinin arttığını dile getirdi.
OSMANLI DONANMASI VE İMPARATORLUK
Hızır Reis (Barbaros), İlyas Reis, İshak Reis ve Oruç Reis kardeşlerin de katılmalarıyla Osmanlı Deniz Donanması’nın daha da güçlendiğini dile getiren Güçlü, 1512!de Osmanlı’da darbe olmasıyla birlikte Turgut Reis ile Piri Reis’in Cezayir’e kaçarak orada Cezayir Devleti’ni kurduklarını, bu devletin daha sonra Yavuz Sultan Selim Han döneminde Osmanlı’ya katılma kararı alarak 1518’de İmparatorluk topraklarının, Osmanlı’nın denizlerdeki hâkimiyetiyle birlikte iki kat büyüdüğünü 1520’de Kanuni Sultan Süleyman’la birlikte zirveye çıktığını kaydetti.
Barbaros’un “kızıl sakal” anlamına geldiğini ve Piri Reis’in deniz egemenliğini elde ettikten sonra ilk defa dünya deniz haritasını hazırladığını belirten Dr. Güçlü, Bizans Donanması ile Osmanlı Donanmasının 1538’de karşılaştıkları ve Osmanlı’nın zaferiyle sonuçlanarak tarihe Preveze Deniz Savaşı olarak geçen o savaşla birlikte Osmanlı’nın dünya denizlerindeki hâkimiyetinin de perçinlendiğini kaydetti. Barbaros Hayrettin Paşa’nın 4 Temmuz 1546’da ölmesiyle birlikte Osmanlı donanmasının, bir koyda gizlenen gemilerini gördüğü bir rüya üzerine açık denize çıkararak kurtaran denizci korsanının da Uluç Ali Reis olduğunu sözlerine ekleyen Güçlü, korsanların azalmasıyla birlikte Osmanlı’nın denizlerdeki hâkimiyetini de kaybetmeye başladığını ifade etti.