İranlı oyuncular Türkiye'den adeta büyülendi

İranlı oyuncular Türkiye'den adeta büyülendi

İranlı Yönetmen Masoumi'nin "Kirli İş" isimli filminin İstanbul, Ankara, Van ve Erzurum'da geçen sahnelerinin çekimi için İran'dan gelen oyuncular, Türkiye'den çok etkilendiklerini ve burada yaşamak, Türkçe'yi öğrenmek istediklerini ifade etti- Erkek oyun

ANKARA (AA) - AYŞE BÜŞRA ERKEÇ - İranlı Yönetmen Khosro Masoumi'nin "Kirli İş" isimli filminin İstanbul, Ankara, Van ve Erzurum'da geçen sahnelerinin çekimi için İran'dan gelen oyuncular, Türkiye'den çok etkilendiklerini ve burada yaşamak, Türkçe'yi öğrenmek istediklerini ifade etti.

Filmin erkek başrol oyuncusu Pedram Sharifi, Türkiye'nin cennet gibi bir ülke olduğunu belirterek, "Kirli İş" filmi için Türkiye'ye gelmekten büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi.

Sharifi, "Bizim için çok enteresan bir hikaye, çünkü İran'da başlayıp, başka bir ülkede çekimlere devam ediyoruz. Hem filmin konusu hem de kafamızın içinde olan pek çok sorularla geldik ve açıkçası biraz da korktuk. Çünkü ilk defa İran'da çekilen bir filmin, başka bir ülkede devamı çekiliyor ve Türkiye'de gerçekleşiyor. Bunun için çekimlerinde sıkıntı ve problem yaşar mıyız, teknik anlamda herhangi bir aksama olur mu diye korkmuştuk ama şu ana kadar hiç bir sıkıntı yaşamadık, çok memnun kaldık. Tahminimden çok daha iyi gidiyoruz." diye konuştu.

Daha önce de Türkiye'ye geldiğini belirten Pedram Sharifi, şöyle devam etti:

"İstanbul'a gelmiştim ve gerçekten İstanbul'a aşık oldum, böyle cennet bir ülkede yaşadığınız için hepiniz çok şanslısınız. Böyle cennet bir ülkede neden herkes kardeş gibi yaşamıyor, neden üzücü olaylar yaşanıyor diye çok üzülüyorum. Türkiye'de patlayan bombalama olayında bütün dünya gibi bizler de çok üzüldük. Türkiye şu an hak etmediği şeyleri yaşıyor. Cumhurbaşkanınız Recep Tayyip Erdoğan ve herkes Türkiye için bir şeyler yapıyor, bu siyasi olayların olması ve bombaların patlamasından sizler kadar bizler de üzüntü duyuyoruz. Böyle güzel bir ülkede yaşamayı çok isterdim. Umarım bir daha kötü ve üzücü hadiseler yaşamazsınız. Benim tüm temennim, ülkeniz dahil dünyanın her yerinde barışın hakim olması, savaşların bitmesi ve huzur, mutluluk içinde bütün insanların yaşamasıdır."

Sharifi, Türk yemeklerinin de çok güzel olduğunu vurgulayarak, "İskender Kebabı'nı çok seviyorum. Kırmızı eti sevmiyorum ama kebap o kadar lezzetli ki kendini yediriyor." dedi.

- "Türkçe'yi öğrenmeye karar verdim"

Filmin kadın başrol oyuncusu Elham Nami de en başından beri bu filmin içinde yer almanın farklı tecrübeler yaşattığını ifade ederek, "Hayatımdaki ilkleri bu film sayesinde yaşıyorum diyebilirim. İlk defa yurt dışına çıktım, ilk kez anne rolünü canlandırıyorum ve ilk defa bu kadar değerli ve büyük bir yönetmenle çalışma şansına eriştim. Bunlar haricinde ilk defa ülkenize geldim, ilkleri yaşadığım ve tecrübe ettiğim büyük bir proje içinde yer almaktan çok memnunum." diye konuştu.

Nami, Türkiye'yi her zaman görmek istediğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Türkiye'ye gelmek istiyordum zaten ve böyle bir projeyle geldiğim için de çok mutluyum. Türkiye çok güzel bir ülke, her yeri çok güzel. Benim için en enteresan olan şey ise dillerimiz birbirine benzemiyor ama İngilizce ile kendimi ifade edebileceğimi düşünürken insanların İngilizce'ye çok hakim olmadığını gördüm. Onun için Türkiye'de milliyetçi bir ruhun ön plana çıktığını düşünüyorum, çünkü İngilizce bir soru sorduğum zaman herkes bana Türkçe cevap veriyor. Türkiye'ye daha sık gelmeyi düşünüyorum ve onun için mecburen Türkçe'yi öğreneceğim, ilk işim bu olacak."

Türk dönerini İran'dan tanıdığını söyleyen Elham Nami, "İran'da Türk restoranları çok fazla ama buradaki dönerin tadı bambaşkaydı, gerçek döneri burada yedim. Dönerin ne olduğunu burada anladım diyebilirim. Baklavayı çok duyuyorum, tatmak istediğim şeyler arasında baklava da var. İran ve Türkiye arasında bir film çekerek bir başlangıçta bulunduk ama bundan sonrası için Türkiye ve İran her anlamda birbirine destek versinler, umarım bu film çalışması bunun için bir başlangıç olur." şeklinde konuştu.

- "Türkiye'de kalmak ve yaşamak istiyorum"

Filmin çocuk oyuncusu 6 yaşındaki Sam Valipaur ise Türkiye'yi çok sevdiğini belirterek, "Türkiye tahminimden çok daha güzel bir ülke. Ben bir Türkiye aşığıyım. Ben yemek konusunda çok ayrım yapmıyorum, bütün yemekleri çok seviyorum ama Türkiye gelip de yediğim bütün yemekleri çok sevdim, çünkü hepsi çok lezzetli, onun için ayrım yapamıyorum." ifadelerini kullandı.

Valipaur, "Bir an önce büyüyüp, iyi yerlere gelmeyi hedefliyorum ve o kadar başarılı olmak istiyorum ki insanların beni parmakla göstermesini istiyorum. Daha önce oynadığım film Oscar ödülü aldı. Bütün bunlar hedeflerimi büyütmeme katkıda bulunuyor. Rol arkadaşlarımla oynamaktan dolayı çok gurur duyuyorum, İran'da başlayıp buraya kadar geldik ve bunun için çok mutluyum. Çok güzel maceralar yaşadık, ben artık Türkiye'de kalmak istiyorum ve burada yaşamayı düşünüyorum." dedi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı