"İslamofobiye karşı Mevlana'nın öğretileri örnek verilmeli"
Konya Türk Tasavvuf Müziği Müdürü ve postnişini Özçakıl:- "İslamofobiye karşı, kalkan olarak Mevlana ve öğretilerinin örnek verilmesi gerektiğini düşünüyorum"
Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu Müdürü ve postnişini Fahri Özçakıl, "İslamofobiye karşı Mevlana ve öğretilerinin kalkan olarak örnek verilmesi gerektiğini düşünüyorum." dedi.
Sema gösterisi sunmak üzere geldiği Ankara'da AA muhabirine açıklamada bulunan Özçakıl, Mevlana'nın yıllar öncesinden bu günlere ışık tuttuğunu belirterek, Türkiye ve dünyada yaşanan kaos ortamının, onun eserleriyle kaybolup, huzura ereceğini söyledi.
Özçakıl, dünyada, Müslümanlara karşı karalama kampanyasının yaygın olarak devam ettiğinin altını çizerek, terör olaylarının Müslümanlara mal edilmeye çalışıldığını dile getirdi.
Bunun için özel çaba sarfeden çeşitli grupların, dayanağı olmayan bir karalama kampanyasına devam ettiklerini vurgulayan Özçakıl, "İslamı yaşayan hiçbir Müslümanın, insanlara zulmetmek üzere çalışma içinde olması mümkün değil. Öncelikle bunu belirtmek lazım." diye konuştu.
Fahri Özçakıl, İslamofobinin dünyada yaygın bir şekilde sürdüğüne dikkati çekerek, "Bunu kabul etmemiz mümkün değil. İslamiyet özünde korkulacak bir din olmadığı gibi, tam manasıyla huzurla yaşanacak, insanlara doğru yolu öğreten ve tavsiye eden bir dindir. İslamofobiye karşı, kalkan olarak Mevlana ve öğretilerinin örnek verilmesi gerektiğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
- "Mesnevi, Kuran'ın içi ve özüdür "
Mevlana'nın yansıttığı huzur duygusundan faydalanmak için onun tavsiyelerine uymak gerektiğini kaydeden Özçakıl, şunları aktardı:
"Hazreti Mevlana'nın vermiş olduğu mesajın temelinde, Kur'an-ı Kerim ve sünnete uygun olan bir yaşam biçimi karşımıza çıkıyor. Mevlana, 'Men bende-i Kur'anem eğer can darem/Men hak-i reh-i Muhammed Muhtarem' sözlerinde, 'Kuran'ın kulu ve kölesiyim. Hazreti Muhammed'in yolunun tozuyum. Söylediğim sözlerden bunun dışında bir söz söylediğimi iddia eden varsa, o sözden de sözü söyleyenden de şikayetçiyim' diyor. Burada önemli olan Kur'an-ı Kerim ve sünnettir. Hazreti Mevlana, 800 yıl kadar öncesinden günümüze bu mesajı göndermiş ve ışığı sadece Müslümanlara değil, bize ve tüm insanlığa yansımıştır."
Özçakıl, Kur'an-ı Kerim'i baştacı kitap olarak okuyup ona göre hareket etmek gerektiğini dile getirerek, "Bunun yanında Mesnevi'yi de mutlaka elimizde kaynak kitap olarak bulundurmalı ve okumalıyız. Çünkü Mesnevi, ayet ve hadisleri bize hikayelerle anlatarak önemli mesajlar vermektedir." dedi.
Mesnevi'nin "mahzı Kuran" olduğunu sözlerine ekleyen Özçakıl, şöyle devam etti:
"Yani (Mesnevi) Kuran'ın içi ve özüdür. Mevlana, 'Mesnevi', 'Divan-ı Kebir', 'Fihi Ma Fih', 'Mektubat' ve 'Mecalis-i Seb'a' eserlerinde, edep, ahlak ve doğru yolu tavsiye etmiştir. Mesnevi Kuran'ın açıklamalarla şerh edilmiş şeklidir ve oradan hikayelerle bize pek çok mesajlar vermektedir. Hazreti Mevlana, kitaplarında verdiği bu mesajlarda, nasıl insanı kamil olunabilir ve yaşanabilir konusuna açıklık getirmektedir. 'Dinle Neyden' isimli mesajında verilen örnek, kamil bir insanı işaret etmektedir. Kamil, yani olgun insan demek, dinine bağlı, edepli, saygılı, hoşgörülü sevecen insan demektir."
- "Hz. Mevlana'nın 7 öğüdüne uyulursa barış ve kardeşlik yaşanır"
Fahri Özçakıl, Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin eserlerinin dünyada gördüğü ilgiye de değinerek, "Mesnevi başta olmak üzere, eserleri dünyada çok satan kitaplar arasında yer alıyor fakat bizim, Mevlana'nın eserlerini okuma açısından zayıf kaldığımızı düşünüyorum. Mevlana'nın eserlerini okumak suretiyle, onun bize vermiş olduğu mesajı çok rahat anlayarak yaşantımızı daha güzel bir şekle büründürüp düzene koymamız mümkündür." değerlendirmesinde bulundu.
Mevlana'nın insanlığa karşı sevgi, saygı ve hoşgörü mesajları verdiğini aktaran Özçakıl, Müslümanların bir an önce birlik ve beraberlik ışığından faydalanması gerektiğini söyledi.
Özçakıl, Türkiye'de yaşanan terör olaylarına karşı birlik ve beraberliği pekiştirmek gerektiğini aktararak, usta mutasavvıfın "Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol. Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol. Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol Hoşgörülükte deniz gibi ol. Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol." şeklindeki 7 öğüdünü anlamanın önemini vurguladı.
Bu tavsiyelere uyulduğunda daha müreffeh ve nezih bir ortamda yaşamanın mümkün olacağını dile getiren Özçakıl, "Bu sene Hazreti Mevlana'nın 743. vuslat yıl dönümü, 'Birlik Vakti' temasıyla gerçekleştirilmişti. Mevlana'nın 'Birleştirmeye geldik, ayırmaya gelmedik' ifadesindeki mesajındaki gibi hareket etme gayreti içerisinde olmamız lazım çünkü Mevlana Hazretleri 7 öğüdünün birinde de hiddet ve asabiyette ölü gibi olmamızı tavsiye ediyor. 7 öğüdü tekrar incelersek, daha müreffeh yaşam biçimi içerisinde, rahat, huzurlu, barış ve kardeşlik duygularıyla yaşayabiliriz." ifadelerini kullandı.
Fahri Özçakıl, 7 öğüdün Müslümanların dünya ve ahiretini kurtarmak için çok önemli bir reçete olarak sunulduğunun altını çizdi.
Kaynak: