TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Emrullah İşler, Türk tarihinde "soykırım" diye bir şey bulunmadığını belirterek, "Dolayısıyla medeniyetimiz hoşgörü medeniyetidir. Bütün dinleri, etnik grupları hoşgörüyle yönetmişiz, kimseye zulüm uygulamamışız, kimseye katliam veya soykırım yapmamışız" dedi.

Çubuk ilçesinde ziyaretlerde bulunan AK Parti Ankara 2. Bölge 1. sıra Milletvekili adayı İşler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin "marka" haline geldiğini söyledi.

İşler, vatan evlatlarının 1915'te göğüslerini siper etmeleri sonucu Çanakkale'nin geçilemediğini anımsatarak, 100 yıl sonra Türkiye'nin ayakları üzerinde durmaya başladığını anlattı.

Artık düşmanların Çanakkale Savaşları'nda olduğu gibi üzerlerine yedi düvelle gelmediğine dikkati çeken İşler, uluslararası arenada "üst aklın" kullanıldığını kaydetti.

Türkiye’nin ayakları üzerinde durmaya başlaması ve IMF’ye borcunu ödemesiyle uluslararası arenadaki "üst aklın" Türkiye’ye haddini bildirmek için Gezi olaylarını başlattığını belirten İşler, muhalefetin seçim vaatlerini de eleştirdi.

İşler, şöyle konuştu:

"Önümüzde Yunanistan örneği var. Aleksis Çipras, bu tür vaatlerle iktidara geldi. Ondan sonra hayatın gerçekleriyle karşılaştı. Gitti, Almanya’dan para istedi, 'para yok' dediler. Rusya’ya gitti, Rusya’da 'para yok' dediler. Zaten dediler: Hepimiz kendi derdimizle uğraşıyoruz. Avrupa ülkeleri biliyorsunuz, çok kötü durumda. Ondan sonra IMF tepelerine çöktü, 'borçları ertelemeyeceğim' dedi. Şimdi devlet, iflasın eşiğine geldi.  

1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarına da değinen İşler, şu değerlendirmede bulundu:

"Tarihimizde 'soykırım' diye bir şey yoktur. Dolayısıyla medeniyetimiz hoşgörü medeniyetidir. Bütün dinleri, etnik grupları hoşgörüyle yönetmişiz, kimseye zulüm uygulamamışız, kimseye katliam veya soykırım yapmamışız. Ermeni çeteleri, silahlanarak Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da ciddi katliamlar yaptı. Ermeni çetelerinin katliamlarına ve soykırımlarına tedbir almak üzere o bölgede bulunan Ermeniler tehcire tabi tutuldu. 

Göç ederken salgın hastalıklar vardı, göç edenlere saldırılar oldu. Bundan dolayı bazı ölümler oldu ama Osmanlı, 'gerekli tedbirleri almadı' diye bazı yöneticilerini yargılamış ve hatta 65 kişi idama mahkum edilmiştir. Mesele bu kadar açıktır."