İsrail Suriye’ye ‘saldırma hürriyetini’ kaybetmekten korkuyor
İsrailli analist Issacharoff:- “İsrail tarafında Rusya’nın atacağı adımlar konusunda büyük bir endişe var"- “İsrail’deki endişenin kaynağı, Rusya'nın, Suriye'nin derinliklerinde İran ve Suriye hedeflerine saldıran İsrail savaş uçaklarının hareket özgürlüğ
KUDÜS (AA) - ESAT FIRAT - İsrail’de hâkim görüşe göre, iç savaşın başladığı 2011’den bu yana Suriye’de rahatlıkla operasyon düzenleyen İsrail ordusu, hesapta olmayan Rus uçağının Suriye’de düşmesiyle bu “serbest dolaşım hürriyetini” kaybedeceği belirtiliyor.
Suriye’ye ait hava savunma kuvvetleri, 17 Eylül’de Rusya’ya ait İl-20 askeri uçağının Suriye hava sahasında düşürülmesi üzerine Rusya, İsrail’in uçağının düşürülmesinden sorumlu olduğunu belirtti.
Ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu olayın hemen ardından, İsrail askeri heyetinin Moskova'ya varmasından önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinde, sorumluluğu Şam rejimine yükleyip Suriye’yi suçladıktan sonra Rus uçağının düşürülmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Fakat öyle görünüyor ki savaşların yaşandığı ve ülkelerin çıkarlarını gerçekleştirmek için savaştığı bir bölgede, pişmanlık ve dayanışma ifadelerinin çok da bir karşılığı yok.
İsrailli analist Avi Issacharoff AA muhabirine yaptığı açıklamada, “İsrail tarafında Rusya’nın atacağı adımlar konusunda büyük bir endişe var." dedi.
Issacharoff, Rusya’nın İsrail’in Suriye hava sahasında serbest dolaşım hürriyetini sınırlandırabileceğini belirterek, “İsrail’deki endişenin kaynağı, Rusya'nın, Suriye'nin derinliklerinde İran ve Suriye hedeflerine saldıran İsrail savaş uçaklarının hareket özgürlüğüne getireceği kısıtlama türüdür.” ifadelerini kullandı.
Suriye’de düşürülen Rus uçağının İsrail açısından çok büyük bir problem teşkil ettiğini vurgulayan Issacharoff, “İsrail her zaman Rusya ile herhangi bir sorun yaşamamaya dikkat etti. Elbette hem siyasi hem de askeri düzeyde İsrail ve Rusya arasında sürekli bir koordinasyon var. Ancak pazartesi günü yaşanan olay büyük bir sorun oldu." dedi.
Issacharoff, İsrail’in Rus uçağının düşürülmesinden sorumlu olmadığını öne sürerek, “Hiç kimse asker taşıyan bir Rus uçağının düşmesini beklemiyordu. İsrail’in sorumlu olmadığı, resmi olarak bunu açıkladığı, ordunun da ön soruşturma sonuçlarını yayımladığı doğrudur. Rus pozisyonunun yumuşaması var ama hala sorun devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Durumun “bekle gör” modunda olduğunu ve kimsenin Rusya’nın nasıl bir karar alacağını kestiremediğine vurgu yapan Issacharoff şunları kaydetti:
"Kimse Rusların ne yapacağını bilmiyor ama mevcut anlaşmaları sürdürmek için İsrail’in çok yoğun bir çabası var. Ancak Ruslar da çift yönlü bir oyun oynuyor. Bir yandan Suriyelilerle koordinasyon halindeler ve onlara koruma sağlıyor. Öte yandan, Suriye topraklarında herhangi bir İran temerküzünü engellemek için İsrail'e Suriye'de İran hedeflerini vurması için yeşil ışık yakıyor.”
Öte yandan eski İsrail Askeri İstihbarat Şefi Amos Yadlin ise yaptığı açıklamada, Rusya’nın teknik olarak hata yaptığını ve gerçekleri saptırdığını öne sürerek, Rus uçağının Suriye’ye ait karadan havaya SAM-5 füzesiyle vurulduğunu savundu.
Yadlin, sosyal paylaşım sitesi Twitter’daki hesabından yaptığı yazılı açıklamada, İsrail savaş uçaklarının Suriye’deki operasyon sırasında Rus uçaklarının bölgede olmadığını, Suriye hava savunma sistemlerinin devreye girdiği sırada da İsrail uçaklarının kendi hava sahasına döndüğünü belirterek, “Oysa, Suriye ordusunun rastgele atışları, gökyüzünde Rus uçaklarının olduğu gerçeğini hesaba katmamıştı." dedi.
İsrail'in hayatını kaybeden Rus askerleri için üzüntüsünü dile getirdiğini ancak buna rağmen “hıncın Rus tarafında kalıcı olduğunu” vurgulayan Yadlin, Rusya ile ortak bir çalışmayla şeffaf ve profesyonel bir şekilde bilgi toplamanın krizi sona erdirebileceğini söyledi.
İsrail’in Haaretz gazetesinin askeri analisti Amos Harel ise, Rusya’nın İsrail’e ilişkin pozisyonunda değişme olabileceğini ve İsrail’in Suriye hava sahasında serbest dolaşımını sınırlandırabileceği değerlendirmesinde bulundu.
Harel, olayın İsrail’i Rusya’ya karşı köşeye sıkıştırdığını belirterek, "Olay İsrail’i Ruslarla çok zor bir duruma soktu ve şimdiye kadar kuzey cephesinde stratejik olarak özgürce hareket eden İsrail hava kuvvetlerinin hareket özgürlüğünü olumsuz etkileyebilir." dedi.
Gelişmelerin pratik etkilerinin önümüzdeki günlerde ortaya çıkacağını söyleyen İsrailli askeri analist, "Örneğin, Rusya, İsrail'den operasyonları öncesinde haber verme talebinde bulunabilir. Ya da üslerinin bulunduğu kuzey Suriye bölgesini İsrail savaş uçakları için uçuşa yasak bölge ilan edebilir. Şimdiye kadar mahrum bıraktığı Suriye ordusuna yeni hava savunma sistemleri verebilir." ifadelerini kullandı.
İsrail’in Yediot Ahronot gazetesinin askeri analisti Alex Fishman ise olayı ele aldığı makalesinde, “Başarısızlığın bedeli” başlığını vererek, askeri bir krizin diplomatik ataklarla son bulamayacağına dikkati çekti.
Fishman Ortadoğu’nun kolay bir lokma olmadığını vurgulayarak, “Askeri hedefler yerine getirilse bile, bu bir başarısızlık. Çünkü Ortadoğu kolay bir lokma değil. İsrail daha çok bedel ödeyecek. Çünkü Rusya, asker, istihbarat uzmanı ve mürettebat taşıyan 15 kişilik bir elektronik casus uçağını kaybetti." ifadelerini kullandı.
İsrail’in Rusya ile daha uyumlu olması gerektiğini vurgulayan Fishman, “Rusya’nın, Rus Parlamentosu Savunma Komitesi'nin, önerdiği gibi, İsrail hava kuvvetlerinin üslerine karşı yarın sabah bir intikam almayacakları ve İsrail uçaklarının Suriye'deki Rus uçaksavar sistemleri tarafından düşürülmeyeceği doğrudur. Ancak, eskiye nazaran İsrail’in daha fazla Suriye topraklarındaki manevralarını Rusya’nın çıkarları ile yürütmesi gerekecek.” dedi.
- Rus uçağının düşürülmesinin sorumlusu İsrail
Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov dün yaptığı açıklamada, Suriye'de Rus İl-20 askeri uçağının düşürülmesinin sorumlusunun İsrail Hava Kuvvetleri olduğunu söyledi.
İsrail Hava Kuvvetleri ise yaptığı yazılı açıklamada, Rusya'nın Suriye'de kendisine ait İl-20 askeri uçağının düşürülmesinden İsrail Hava Kuvvetlerinin sorumlu olduğu yönündeki suçlamalarını reddederken Tel Aviv ile Moskova arasında Suriye üzerindeki koordinasyon mekanizmasının devamının iki ülkenin çıkarına olduğunu belirtmişti.
- Suriye'deki saldırılara devam edileceği sinyali
İsrail Hava Kuvvetlerinin açıklamasında, İran'ın Suriye'ye yerleşmeye çalıştığını ileri sürerek, "İsrail yönetiminin aldığı kararlarla uyumlu olarak İsrail ordusunun İran'ın Suriye'ye yerleşme girişimlerine karşı operasyonlarına devam edeceğiz." ifadelerine yer vermişti.
Rus İl-20 askeri uçağı, 17 Eylül'de, Suriye’ye ait S-200 hava savunma sistemi tarafından düşürülmüş ve Rusya, İsrail'e ait F-16 savaş uçaklarının, İl-20 uçağını kalkan olarak kullandığı için uçağın füzelere maruz kaldığını öne sürmüştü.
İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Amikom Norkin ve beraberindeki heyet, hafta içi gerçekleştirdikleri ziyarette, İl-20 uçağı hadisesine ilişkin, Rusya'yı ikna etmek için Moskova'da görüşmeler gerçekleştirmişti.
İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liberman da perşembe günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Suriye'deki İran hedeflerine saldırmaya devam edeceğini ve İran'ın Suriye'deki yapılanmasına izin vermeyeceğini vurgulamıştı.
İsrail Başbakanı Netanyahu daha önce de, "İsrail, ertelemek yerine bir an önce henüz emekleme sürecinde olan İran saldırganlığını savaşa neden olsa bile sonlandırmak için kararlıdır." açıklamasında bulunmuştu.
İsrail son dönemde Suriye'deki İran hedeflerine yönelik saldırılar düzenliyor. İsrailli yetkililer, “İran'ın Suriye'deki oluşumu” olarak isimlendirdikleri varlığını engellemek için bir dizi strateji geliştirme konusunda ise ısrarlı.
İsrail ayrıca iç savaşın başladığı 2011'den bu yana zaman zaman Suriye ve Golan Tepeleri'nden, topraklarına roket atıldığını ileri sürerek, İran destekli Hizbullah güçlerine ve rejime ait askeri noktalara saldırılar düzenliyor.
AA
Kaynak: