İstanbul Adliyesi'ndeki terör saldırısı
Başbakan Ahmet Davutoğlu: (2)- "(Teröristler) Yurtdışından bazı odaklarla temas halindeydiler. Bu olayla ilgili kim olursa olsun, nerede olursa olsun, hangi ine girmiş olursa olsun, onlara karşı her türlü tedbiri ve operasyonu yapma talimatı verdik. Hiç k
İSTANBUL (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, İstanbul Adliyesi'nde savcıyı rehin alan teröristlerin yurtdışından bazı odaklarla temas halinde olduğunu belirterek, "Bu olayla ilgili kim olursa olsun, nerede olursa olsun, hangi ine girmiş olursa olsun, onlara karşı her türlü tedbiri ve operasyonu yapma talimatı verdik. Hiç kimse böyle alçakça yapılan saldırının karşılıksız kalacağını düşünmesin" dedi.
Davutoğlu, İstanbul Adliyesi'ndeki terör saldırısında şehit olan savcı Mehmet Selim Kiraz'ın Eyüp Sultan Camisi'nde öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından geldiği Eyüp Hükümet Konağı'nda gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Saldırı sırasında teröristlerin yurtdışı bazı görüşmeler yaptığını belirten Davutoğlu, "Yurtdışından bazı odaklarla temas halindeydiler. Bunları takip ediyoruz. Dün geceden itibaren. Bu olayla ilgili kim olursa olsun, nerede olursa olsun, hangi ine girmiş olursa olsun, onlara karşı her türlü tedbiri ve operasyonu yapma talimatı verdik. Hiç kimse böyle alçakça yapılan saldırının karşılıksız kalacağını düşünmesin. Karşımızda bir şer ittifakı olduğunun farkındayız. Türkiye'nin seçime giderken bir kaos ortamına sokulmak istendiğinin farkındayız" diye konuştu.
Bugün de Kartal AK Parti Binası'na girildiğini hatırlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Terör eylemlerinin hedefi eğer AK Parti ise açıkçası bunun sebebi, Türk demokrasisinin son savunma kalesinin AK Parti olmasındandır. İlk defa olmuyor. 2013'te tam çözüm süreci ivme kazanmış, Türkiye'de pozitif bir atmosfer varken, çok büyük ekonomik hamleler yapılırken, üçüncü köprü, üçüncü havalimanı yapılırken Reyhanlı saldırısı oldu. Reyhanlı saldırısının arkasında da dış bağlantılı acilciler grubu vardı. Arkasından 2 hafta geçmeden Gezi provokasyonları başlatıldı. Birden Türkiye'nin psikolojisi değiştirilmeye çalışıldı. Yine aynı şey. Tekrar ediyorum. Halkımıza ve sorumluluk sahibi herkese bu ülkenin geleceğinde aidiyet bilinciyle davranan herkese hitap ederek söylüyorum. 2013 senaryosu tekrar uygulanmak isteniyor. Yani çözüm süreci ivme kazanmışken provoke edilip, arkasından özellikle mezhep ve etnik ayrımlara dayalı fay hatları harekete geçirilmeye çalışılıyor. Etnik bir problem çözülürse mezhebi problem çıkaralım gibi. Reyhanlı'da bunu yaptılar. Gezi'de bu provokasyonu yaptılar. Şimdi de adalet sarayına saldırarak. Eğer birileri yurtiçine ve yurtdışına bağlantısı olan birileri, bazı istihbarat örgütleri Türkiye'de bir mesele çözülmeye çalışılırken diğer bir meseleyi kaşıyalım diye oyuna kalkışırsa karşılarında kararlı, dimdik duran bir Türkiye Cumhuriyeti bulurlar. Biz bu oyuna hiç bir şekilde bu ülkeyi kurban etmeyiz."
- "Şer ittifakı"
Başbakan Davutoğlu, dünkü tavrı sergileyen basın mensuplarının oluşturduğu cephenin, öbür tarafta siyasilerin oluşturduğu cephenin, birbirine ihtilaflı bir çok siyasilerin özgürlüklerin korunması ve İç Güvenlik Reformu'na karşı omuz omuza verdiklerinin görüldüğünü belirtti.
Böyle bir şer ittifakı içinde bugünkü terör saldırısından sonra Gezi benzeri provokasyonlara yönelmek isteyenleri şimdiden uyardığını ifade eden Davutoğlu, Türkiye'de demokratik özgürlüklerin korunacağını, seçim güvenliği içinde herkesin özgürce seçim kampanyası yapabileceğini, meydanlara çıkabileceğini kaydetti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Geçen hafta çıkan İç Güvenlik Yasası dolayısıyla yasal zemine kazanılmış bir şekilde bir kişi dahi yüzünü örterek, şiddete, molotofkokteylline yönelir, bu toplumun, ülkenin geleceğini tehdit eden tavır sergilerse çok açık söylüyorum, şimdiden uyarıyorum, hiç bir şekilde müsamaha gösterilmeyecek. Kim olursa olsun ve ne niyetle çıkarsa çıksın. Sokağa izinsiz şekilde çıkarak, ülke güvenliğini tehdide müsamaha gösterilmeyecektir. Bir dakika dahi müsamaha gösterilmeyecektir. Dün bu terörist, katil, alçakların yaptığı şeyden sonra İstanbul sokaklarında bazı yerlerde yapılmaya çalışılan provokasyonlara karşı gerekli her türlü tedbirin alınması talimatını verdik. Özgürlükler korunacak. Türkiye sükunetle ve suhuletle seçime, 7 Haziran'a gidecek. Hep beraber bunu bir demokrasi şöleni olarak gerçekleştireceğiz. Dünyaya güzel bir örnek teşkil edeceğiz. Etrafta ateş çemberi içinde insanlar bırakın seçim sandığına gitmeyi evlerine dahi gidemez haldeyken, biz seçim sandığına milletimizle gideceğiz. Milletimiz ne takdir ederse o olacak. Ama dün yaşadığımız gibi benzeri acılar ve bu acılar üzerinde oynanabilecek bazı tuzaklara karşı da milletimizi uyanık olmaya, bu uyanıklılık ve kararlılık içinde hükümetimize, devletimize ve ortak bilincimize güvenmeye davet ediyorum.
Davutoğlu, savcı Kiraz'ın ailesine taziyelerini sunarak, şehide Allah'tan rahmet diledi.
(Sürecek)
Kaynak: