TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, Türkiye'de kadın nüfusunun toplam nüfus içindeki oranı %49,9 iken erkeklerin oranı %50,1. Ancak, yaşam süresi ve eğitim gibi faktörlerde kadınlar ile erkekler arasında belirgin farklar bulunmaktadır.

Kadınların yaşam süresinin erkeklere göre ortalama 5,5 yıl daha uzun olduğu ve doğuşta sağlıklı yaşam süresinin kadınlarda 57,0 yıl olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, obezite oranlarında da cinsiyetler arasında farklılıklar bulunmaktadır; kadınların obezite oranı %23,6 iken erkeklerin %16,8'dir.

Eğitim alanında ise, kadınların ortalama eğitim süresi 8,5 yıl iken erkeklerde bu süre 10,0 yıldır. Ancak, en az bir eğitim düzeyini tamamlayan 25 ve daha yukarı yaştaki kadınların oranı %86,7 iken bu oran erkeklerde %96,1'e yükselmektedir.

İşgücüne katılım oranında da ciddi farklılıklar görülmektedir. Kadınların işgücüne katılma oranı %35,1 iken erkeklerde bu oran %71,4'tür. Ayrıca, kadınların istihdam oranı %30,4 iken erkeklerde %65,0'dir. Kadınların işgücüne katılma oranı eğitim seviyesi yükseldikçe artmaktadır.

Ancak, işgücüne katılan kadınların %16,1'i yarı zamanlı çalışmaktadır ve hanesinde 3 yaşın altında çocuğu olan kadınların işgücüne katılma oranı %28,0'dir.

Kadınların toplumsal alandaki temsilinde de eşitsizlikler devam etmektedir. Türkiye'deki kadın milletvekili oranı %19,9 iken kadın profesör oranı %33,9'dur. Ayrıca, kadınların üst ve orta düzey yönetici pozisyonundaki oranı %19,6 olarak belirlenmiştir.

Kadınların toplumsal güvenlikleri ve yaşam kaliteleri de önemli bir konudur. Kadınların %27,4'ü yaşadıkları çevrede gece yalnız yürürken kendilerini güvensiz hissederken, evde yalnız olduklarında bu oran %6,3'tür.