İşte Hz. Mevlana'nın kerametleri
Mevlana'nın kerametlerinin anlatıldığı kitap türkçe'ye çevrildi...
Mevlana'nın kerametleri ve Selçuklu Dönemi'ndeki sosyal yaşamın minyatürlerle anlatıldığı Abdülvehhab Celaleddin Muhammed Hemadini tarafından Osmanlıca olarak kaleme alınan 'Sevakıb-ı Menakıb' adlı yazma eser, Konya Bölge Yazma Eserler Müdürü Bekir Şahin tarafından Türkçe'ye çevrildi. Eserde, Mevlana'nın alabora olacak gemiyi kurtarması, ilk sema yaptığında işyerlerindeki demir parçalarının altına dönüşmesi, hasta olan bir çocuğu iyileştirmesi, kesilecek bir öküzün Mevlana'ya 'sığınıp' azad edilmesi ardından öküzün ortadan yok olması Mevlana'nın ilginç kerametleri olarak kitapta anlatıldı.
Bir örneği Topkapı Sarayı'nda diğer örneği ABD'deki Morgan Kütüphanesi'nde bulunan ve minyatürlerle Mevlana'nın kerametlerinin anlatıldığı 'Sevakıb-ı Menakıb' adlı eser, Konya Bölge Yazma Eserler Müdürü Bekir Şahin tarafından Türkçe'ye çevrildi. Şahin, yazma eserin 1589 yılında 'şairlerin sultanı' olarak bilinen ve 'minyatürün efendisi' olarak tanınan 3'üncü Murat'a hediye edildiğini belirtti. Kitapta 22 minyatür olduğunu anlatan Bekir Şahin, "Minyatürler özellikle Osmanlı dönemi sanatçılarının eserlerindendir. Bu minyatürler, Selçuklu dönemindeki sosyal hayatı giyimi, kuşamı ve yaşamı ortaya koymaktadır" dedi.
Kitaptaki Mevlana ile ilgili kerametleri anlatan Bekir Şahin, şöyle devam etti:
"Minyatürü çizilen kerametler içerisinde bizim en çok dikkatimizi çeken hususlardan biri herkesin ilgiyle izlediği sema ile ilgili bir keramettir. Bir gün Mevlana, müritleriyle birlikte çarşıya uğrar. Burada dönemin ticaret adamlarından Selahattin Zerkubi, çıraklarıyla birlikte altın işlemektedir. Altının işlendiği esnada çekiçlerin çıkarttığı sesle Mevlana, sema yapmaya başlamıştır. Sema yaparken Selahattin Zerkubi, semayı izler. Bu sırada o civarda bulunan bütün demir parçalarının altına dönüştüğü ifade edilir ve Selahattin Zerkubi tüm işlerini bırakarak Mevlana'nın müridi olur."
Mevlana ile tanışan keşiş ve papazların Müslüman olduğuna dair keramatin de olduğunu ifade eden Bekir Şahin, "Yine Mevlana'nın kerametlerinin yer aldığı kitapta, bir keşişten bahsediliyor. İstanbul'da çok ünlü bir keşiş, papazlarla birlikte Mevlana'nın dervişlikteki ve mütavazilikdeki ününü duyarak tanımak üzere Konya'ya gelirler. Mevlana'yı görünce eğilirler. Buna karşılık Mevlana da eğilir. Tam 80 kere böyle selamlaşılır. Her doğrulduklarında bakarlar ki Mevlana eğilmiş vaziyettedir. Bunu görünce Mevlana'nın mütavazilikteki ileri derecesinden etkilenirler. Ardından keşiş ve papazların tamamı Müslüman olur" dedi.
'Sevakıb-ı Menakıb' adlı kitapta yer alan Mevlana ile ilgili diğer ilginç kerametleri de dile getiren Bekir Şahin, şunları anlattı: "Konyalı bir kadı, ticaret için gemiyle İskenderiye'ye giderken gemi alabora olacak şekilde kaza geçirir. Bu esnada herkes büyük saydığı insanlara kurban adakta bulunur ve himmet isterler. Oradaki Mevlevi bir zaat da, Mevlana'dan himmet ister. Bu sırada Mevlana, orada belirir ve gemiyi tutarak kıyıya çeker. Mevlana'nın bir başka kerameti de Çelebi Arif ile ilgilidir. Daha 7 aylık çocukken rahatsızlık geçirir. Mevlana'ya götürülür. Bu çocuk annesinin sütünü emmiyor ölecek derler. Mevlana, çocuğu dizine yatırır ve 7 çizgi çizer. 'Bu çocuk daha çok hizmet edecek' der. Çelebi Arif, şifa bulur ve annesini emmeye başlar. Çelebi Arif, 70 yıl yaşar. Mevlana'nın oradaki çizdiği 7 çizginin de, 70 yıla tekamül ettiği anlaşılır. Bir başka kerameti de kesilmek için ayakları bağlanan bir öküz ile ilgilidir. Kasaplar tarafından ayakları bağlanan bir öküz, kaçar ve yolda gördüğü Mevlana'ya sığınır. Mevlana'yı görür görmez yüzünü topraklara sürmeye başlar. Arkasından kasaplar gelir. Mevlana kasaplara 'bu öküzü kesmeyin' der. Öküzü bırakırlar ve öküz ortadan kaybolur ve bir daha ortada görünmüz."