İşte paralel yalanlara 5 cevapla ŞAH-MAT
Türkiye’nin düzenlediği Şah Fırat operasyonuna övgüler yağarken Paralel de boş durmadı. Medya ve internet üzerinden Türkiye’nin “toprak kaybettiği” ve “kendi türbesini yıktığı” yönünde gerçekle alakası olmayan haberler yapıldı.
Türkiye'nin “Şah Fırat” operasyonu ile tek kurşun atmadan Suriye topraklarındaki Süleyman Şah türbesinin kutsal emanetlerini ana vatana nakletmesi ve Suriye’de Türk bayrağını indirmeden türbe için yeni alanda bayrağını dalgalandırması Türk basını için turnusol işlevi gördü.
Türkiye’de biri İngilizce yayın yapan, çoğu Paralel Yapı’ya bağlı 15 ulusal gazete; Şah Fırat operasyonu için Türkiye’yi “kaçmakla” suçlayan yayınlar yaptı. 11 ulusal gazete ise operasyonu “başarı” olarak verdi.
Fırsatı kaçırmadılar
Cumhuriyet’in birinci sayfasında Fuat Avni’ye atıfla verilen haber, Paralel Yapı kulaklarının Şah Fırat operasyonuna karar verilen devletin kozmik odalarından kesildiğini ortaya koydu. Paralel Yapılanma’nın gazeteleri, Şah Fırat’ı başarısız gösterme yarışında en önde yer aldı.
Öte yandan Paralel ihanet şebekesi Türkiye’yi zora düşürmek için hiçbir fırsatı kaçırmazken Şah Fırat operasyonunda bu kez şah mat oldu. 17-25 Aralık’ın savcısı Celal Kara ile dizi röportaj yapmanın ödülün Cumhuriyet’e Genel Yayın Yönetmeni atanarak alan Can Dündar, dün Cumhuriyet’in ilk sayfasından Fuat Avni’ye atıf yaptı. Cumhuriyet’e göre; Fuat Avni 21 Ağustos’taki Tweet’inde ‘IŞID ile koordineli türbeyi yıkalım, askeri çekelim risk almayalım’ demişti. Aynı zamanda dinlenen Dışişleri Toplantısı da Cumhuriyet’e yine haber oldu.
Artık bilgi alamıyor
Twitter’deki Fuat Avni ise Şah Fırat operasyonunun ardından “@fuatavni_f “ hesabından “Operasyon anında bilgi vermememin nedeni doğabilecek riskleri bilmem ve vatanımı sevmemdir. Yezid ve aveneleri gibi basiretsiz değilim.” diye yazdı. Bu itiraf ile gerçek ortaya çıktı: Fuat Avni’nin Dış İşleri’ni dinlemesiyle yazdığı senaryoların Ağustosa ayında kesilmesi, Paralel Yapı’nın artık kritik noktalarda dinleme yapamadığının göstergesi oldu.
DEAŞ türbeleri yıkmıştı
Türkiye’nin Şah Fırat operasyonuyla DEAŞ kuşatması altındaki Süleyman Şah Türbesi’ndeki kutsal emanetleri ve askerleri tek kurşun atmadan ve bayrağını indirmeden tamamlamasının başarısını dünya konuşurken, Türkiye’den ‘Türbe neden yıkıldı’ eleştirilerinin ardı arkası kesilmiyor. Oysa ki,DEAŞ’in vahşetinin kısa geçmişine bakmak, Türkiye’nin Süleyman Şah türbesini neden kullanılmaz hale getirdiğini de ortaya koyuyor. Dünyaca ünlü Reuters haber ajansı 20 Haziran’da DEAŞ’in Irak’ta kutsal değerlere nasıl saldırdığını haberleştirdi. Musul’u yağmalayan DEAŞ aynı zamanda Hz. Şit ve Hz. Yunus peygamberlerin tübelerini yıktı. Bununla da yetinmeyen ışıd, Telafer ve Kerkük’te Şii camilerin bombalayıp yıktı 12. yüz yıl tarihçisi İbn El Ethir’in türbeni yıktı, yine bin 400 yıllık Yahya Qasim camisni paramparça etti. Bununla da yetinmeyen DEAŞ son olarak da Veysel Karani türbesini yok etti.
Paralele baksak savaşı kaybettik
Operasyonla birlikte Paralel yapı da harekete geçti. Zaman, “Gece yarısı çekilme operasyonu” başlığını atarken muhalefetin “Ezilme” başlıklı görüşünü ilk sayfaya taşıdı. Taraf, “Süleymanşah’ın altında kaldılar” manşetini attı, Türkiye’nin toprak kaybettiğini öne sürdü. Cumhuriyet, “Sahte zafer, şanlı tahliye” manşetiyle emanetlerin PYD kontrolündeki bölgeye taşındığını yazdı. Birgün, “Vatan nakliyat”, Bugün, “Süleyman Şah’tan çekildik”, Yurt “Yeni Osmanlı hayali çöktü”, Sözcü “Korumayadık, başarıyla terk ettik” manşetleriyle çıktı.
5 paralel yalana 5 gerçek cevap
1) TÜRK TOPRAĞI TERK EDİLMEDİ
1921 Ankara Anlaşması ile Türk toprağı kabul edilen Süleyman Şah Türbesi ve müştemilatının yer aldığı arazi, daha önce baraj suları altında kalması nedeniyle iki kez yer değiştirmişti. Son operasyonla Türk toprağı sayılan türbe arazisi yine Suriye sınırları içinde üçüncü kez yer değiştirmiş oldu.
2) SADECE SANDUKA GETİRİLMEDİ
Sanduka, mezarın üzerine konulan görsel bir unsurdur. Sanduka ile birlikte mezardaki naaşlar, tarihi ve manevi değerdeki eşya da nakledildi.
3) KİMSEDEN İZİN İSTENMEDİ
Operasyondan hemen önce egemenlik hakkı gereği Suriye’ye ve bölgede DEAŞ’a hava saldırıları yapan ABD öncülüğündeki müttefiklere bilgi verildi.
4) PYD’DEN YARDIM ALINMADI
PYD de, Suriye ve ABD gibi, operasyondan bilgilendirildi, saldırı amaçlı olmadığı belirtildi. Suriye, PYD ve gerekse DAEŞ’ın saldırı ihtimaline karşı tank ve zırhlı araçlarla operasyon yapıldı.
5) DEAŞ TEHDİDİ ARTINCA YAPILDI
Operasyon DAEŞ tehdidi üzerine yapıldı. DAEŞ Mart 2014’te de Türbeye saldırı tehdidinde bulunmuş, ancak buna cesaret edememişti. Ancak, Kobani yenilgisinden, Peşmerge güçlerini Kobani’ye geçiren, insani yardımda bulunan Türkiye’yi sorumlu tutan DEAŞ tehdidi arttırınca operasyon kararı alındı.
kanalahaber