İtikaf şovmenlik değildir
Konya genelinde Ramazan ayının son on gününde 177 camide itikâfa girildi. İbadetin ruhuna uygun davranılması gerektiğini ifade eden İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Akpınar, “İtikaf şovmenlik değildir" dedi.
İbadet ve tefekkür etmek amacıyla belli bir süre için bir Müslüman’ın kendini mescide hapsetmesi demek olan itikaf ibadeti genellikle Ramazan ayının son 10 gününde yapılıyor.
Konya genelinde Ramazan ayının son on gününde 177 camide itikâfa girildi. Mevlana Müzesi çevresindeki camiler ile Selçuklu ve Osmanlı dönemi mescitleri, itikaf için sıklıkla tercih edilenlerin başında geliyor. On gün boyunca camide kalacak kimselerin sağlık sorunu yaşayabileceğini göz önüne alarak hastaneye ulaşım ve ambulans hizmetinin en hızlı bir şekilde verileceği camileri itikaf için seçtiklerini ifade eden Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Akpınar, Konya’da itikaf ibadetine ilginin her geçen yıl arttığını bu yüzden itikafa girilecek cami sayısının her yıl arttığını söyledi.
YATAK YORGANLA İTİKAF OLMAZ!
“İtikaf sadece camiye çekilip uzlette bulunmak ya da tesbih çekmekten ibaret değil" diyen Akpınar şunları söyledi: “Bunlar sadece itikafın bir kısmı. İtikaf tefekkür ve ilmi sohbet ve toplantıların yapılacağı bir yer. Kişi tek başına yada grup halinde meal, hadis, tefsir çalışmaları yapabilir. Hem grup halinde bulunulduğunda karşılıklı yardımlaşma oluyor. Dostluklar gelişiyor. Paylaşma duyguları pekişiyor. Birbirlerini daha diri ve dinç tutuyor, motive ediyorlar. Cemaatimiz evlerinden getirdikleri küçük bir minder ve bir üşümeyeceği şekilde bir örtü ile bu ihtiyacını gideriyor. Öyle yataklar yorganlarla itikafa girmek yer olarak camide sorun oluşturacağı gibi itikafın ruhuyla da pek bağdaşmaz. İtikaf şovmenlik değildir. Cami, ahramanlık taslamak, gövde gösterisi yapılacak yer değildir. Bu tür durumlara da göz yummamak hatta ileri gelenlerin bu duruma engel olması gerek. Konya Kapı Camisini itikaf için keşke bu insanlar gelip görseler. Her bir direğin dibinde bir grup itikafta. Kimi arkadaş grubu, kimi cemaat, kimi iş çalışma arkadaşından oluşan gruplar. Seyredilmeye ve görülmeye değer bir manzara doğrusu.”
RAMAZAN HAYATIMIZA GİRDİ Mİ?
Ramazan’ın sonlarına doğru gelinirken bu mübarek ayın feyzinden yararlanmış olmamız gerektiğini ve kalan günleri de en iyi şekilde değerlendirmemiz gerektiğini ifade eden Akpınar şunları söyledi: “Ramazan, kime gelirse, kimin gönlüne beynine, hayatına, evine iş yerine gelirse… Her şeyi ile gelirse, tam anlamıyla gelirse… Kim alıcılarını, kapılarını Ramazan’a açar ve ona kendini verirse, onun atmosferine girerse… İşte o kimselerin hayatında cennetten bir kapı, cennetten bir sayfa açılacaktır. O kimsenin hayatında cehenneme götüren günahlar son bulacak, şeytanlar etkisiz hale gelecektir. Nice oruç tutanlar vardır ki, tuttukları oruçlarından onların yanına kalacak olan aç ve susuz kalmalarından başka bir şey değildir! Unutmayalım ki ne kadar kendimizi Ramazan’a verirsek, Ramazan o kadar bize gelecek, bize hayır ve bereket getirecektir. Şimdi tekrar soralım kendimize Ramazan bize geldi mi, evimize, hayatımıza girdi mi? Geldiyse ne kadar geldi? Cevabımız olumlu değilse, davranın biz Ramazan’a gidelim, hem de her şeyimizle Ramazanlaşalım.”
İTİKAF NEDİR?
İtikaf, ibadet ve tefekkür etmek amacıyla belli bir süre için bir Müslüman’ın kendini mescide kapatması, hapsetmesidir. İtikâfa giren kimseye ise, mutekif veya akif deniyor. Mezheplere göre itikafın tarifi ve şartları farklı olsa da ortak nokta: Bir süreliğine de olsa ibadet amacıyla oruçlu ya da oruçsuz bir şekilde erkekler için namaz kılınan mescitte; kadınlar için ise perde çekilmiş bir şekilde mescitte ya da evlerinin bir köşesinde ibadet niyetiyle vakit ayırmaları olarak yerine getirilmesi gereken bir ibadet.
M. Mustafa Özdemir- Memleket