Kadın voleybolunun zirve yükselişi

Kadın voleybolunun zirve yükselişi

- Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Üstündağ:"Voleybolda başarının temelleri çok daha önceden atıldı"- VakıfBank Genel Menajeri Falay:"Türk kadın voleybol camiası artık Şampiyonlar Ligi kupasını kazanmazsa kendini başarısız olarak görüyor"- Eczacıbaşı


İSTANBUL (AA) - HİLMİ SEVER - Kadın voleybolunda Türk takımları, kazandıkları başarılarla dünya voleyboluna damga vuruyor.

Avrupa'da kulüpler düzeyindeki en büyük organizasyon olan CEV Şampiyonlar Ligi'nde Türk takımları son 7 sezonda 5. şampiyonluğunu, FIVB Dünya Kulüpler Şampiyonası'nda da son 7 kupanın 4'ünü havaya kaldırmayı başardı.

Türk takımlarından son olarak VakıfBank, 2017 CEV Şampiyonlar Ligi kupasını kazandı.

Türk kadın voleybol takımları CEV ve FIVB'ın organizasyonlarında toplam 15 şampiyonluğa imza attı.


- Üstündağ: "Voleybolda başarının temelleri çok daha önceden atıldı"


Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, kadın takımlarının elde ettiği başarıların temellerinin geçmiş yıllarda atıldığını söyledi.

Mehmet Akif Üstündağ, kadın voleybolunun çok önemli bir ivme yakaladığını belirterek, "Voleybolda başarının temelleri çok daha önceden atıldı. Dörtlü Final'in son 10 yılında Türk takımları hep yer aldı. En kötü derecemiz 3.'lük oldu. Sayısız şampiyonluklar kazandık." dedi.

Voleybol Federasyonu Başkanı Üstündağ, Türk kadın voleybolunun dünyada iki-üç ülkeden biri konumunda bulunduğunun altını çizerek, "İtalya'da CEV Başkanı ile uzun bir toplantı da gerçekleştirdim. Türk takımlarının Avrupa'daki büyük organizasyonların yüzde 50'sini oluşturduğunu belirttim. VakıfBank'ın finalde karşılaştığı İtalyan takımı, İtalya ev sahibi olmasaydı belki de finalde de olamayacaktı. Türk voleybolu adına gurur duyuyoruz. Bu başarıların milli takımlara da yansıyacağına inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

Özellikle VakıfBank ve Eczacıbaşı VitrA gibi kulüplerin yaptığı akıllı yatırımların bugünkü başarıları getirdiğini aktaran Üstündağ, şöyle konuştu:

"Yöneticiler voleybolun potansiyelini çok iyi analiz ettiler. Tabii ki Eczacıbaşı ve VakıfBank gerçeğini inkar edemeyiz. 29 Mayıs'ta VakıfBank ve Eczacıbaşı'nın yer aldığı dünya şampiyonasını da yaşayacağız. Umut ediyorum ki buradan da kupayı ülkemize getireceğiz. Şampiyonluk bizim olacaktır, son 3 yılda oraya da ambargo koyduk. Voleybol federasyonu olarak her zaman kulüplerimiz için var olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyoruz."


- Falay: "Birkaç dünya yıldızını alarak iyi bir takım oluşturamazsınız"


CEV Şampiyonlar Ligi Kupası'nı kazanan VakıfBank'ın genel menajeri Pelin Falay ise "Kadın voleybolunda elde edilen başarıların en temel sebebi VakıfBank gibi bir kulübün olmasıdır." ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe ve Eczacıbaşı kulüplerinin de ciddi ve akılcı yatırımlar yapan kulüpler olduğunu aktaran Falay, "Kulüplerin yaptığı ciddi yatırımlar ve yakalanan iyi jenerasyonlar, bu başarıları ülkemize getirmiştir. Böyle kulüpler olmasaydı, bu başarılar olmazdı." yorumunda bulundu.

Şampiyonlar Ligi Kupası'nı Türkiye'ye ilk kez VakıfBank'ın 2011 yılında kazandırdığını hatırlatan Pelin Falay, şunları kaydetti:

"VakıfBank'ın 2011'deki başarısından sonra Türk kadın voleybolu için çıta yükseldi. Bu tarihten sonra, diğer kulüpler de önüne bu hedefi koydu, ona göre transferler yaptılar ve bütçeler ayırdılar. Türk kadın voleybol camiası artık Şampiyonlar Ligi kupasını kazanmazsa kendini başarısız olarak görüyor. Geçen sene İtalyan takımına kaybettik, Avrupa ikincisi olduk ama çok üzüldük. Çünkü hedefler çok büyük. Hedefe gitmek çok zorlayıcıdır ama esas orada kalmak daha zordur. Buna da baktığınızda 7-8 senede bunu en iyi başaran kulüp biziz."

2012-2014 arasında 73 maç üst üste kazanarak her kupayı kazandıklarını vurgulayan Falay, "Şampiyonlar Ligi'ni 3. kez kazandık ama 8 sene içinde 6-7 kere finallerdeydik. Bu inanılmaz bir başarı. Bir aile ortamı oluşturmaya çok özen gösteriyoruz, voleybolun bir takım sporu olduğunu asla unutmuyoruz. Sadece birkaç dünya yıldızını alarak iyi bir takım oluşturamazsınız. En büyük başarımız başta yönetim kurulumuz, sonra başkanımız ve tabii ki transfer politikası sonucunda bir araya getirdiğimiz sporcu arkadaşlarımızın uyumudur." şeklinde konuştu.

- Ural: "Türkiye, dünyanın en iyi ligi konumunda"


Eczacıbaşı VitrA'nın menajeri Nalan Ural da takımların elde ettiği başarının temellerinin 2003'te milli takımın Avrupa ikinciliği ile atıldığını belirtti.

Son yıllarda dünyanın en iyi oyuncuları ve antrenörlerinin Türkiye'de çalıştığını aktaran Nalan Ural, şunları kaydetti:

"Önemli isimlerin Türkiye Ligi'nde bulunmasının Türk oyunculara da katkısı çok fazla oldu. Üst düzey isimler bizim gibi kulüp yöneticilerinin vizyonunu da genişletti. Kulüplerimizin çok ciddi organizasyon yeteneği var. İyi antrenör, iyi oyuncu ve organizasyon yeteneğinin bir araya gelmesi bizleri bugünlere getirdi. Bu başarıların milli takıma da yansıyacağını düşünüyorum. Önümüzdeki 5-6 sene de bu başarılar devam edecektir. Türkiye, dünyanın en iyi ligi konumunda."

Elde edilen başarıların yalnızca bütçelere bağlanamayacağını savunan Nalan Ural, "Bu bütçelerle buralara gelmedik. Daha az bütçelerle başladık, seviye arttıkça bütçeler de yükseldi. Başarıların sebebinin tamamen bütçeler olduğunu düşünmüyorum. Kulüplerin devamlılığı çok önemli, Avrupa'da bir sene yatırım yapıp, bir sonraki sene yapmayan çok kulüp var. Türkiye adına sevindirici bir başka gelişme de Anadolu kulüplerinin de yavaş yavaş voleybola yatırım yapmaya başlamasıdır." şeklinde konuştu.


- Duca: "Daha fazla Türk oyuncu ortaya çıkarılmalı"


Eczacıbaşı VitrA'da 1972-1986 yılları arasında oynayan ve 120 kez de Türk Milli Takımı'nın formasını giyen eski milli oyuncu Violet Duca, Türk kadın voleybolunun yükselişi sebebiyle gurur duyduğunu belirtti.

Violet Duca, CEV'in kuralı olmasa Dörtlü Final'de 3 Türk takımının bile yer alabileceğini iddia ederek, kazanılan başarılar hakkında şunları söyledi:

"Voleybol, kadınlarda Türkiye'de çok sevilen bir spor, dünya bazında da iyi yerlere geldik. İnşallah milli takım bazında da bu olacak. Dünya yıldızları ligimizde oynuyor ancak Galatasaray gibi diğer kulüplere göre çok küçük bütçesi olan bir takım da ligde finale yükselebiliyor. Galatasaray, VakıfBank'ı eleyerek gençlerle ve takım oyunuyla neler başarılabileceğini de gösterdi. Bunlar da sevindirici olaylar. VakıfBank, Galatasaray yenilgisinden sonra çok sıkı çalıştı, Dörtlü Final'de şiir gibi top oynadı. Hakkımız olan şampiyonluğu aldık, Eczacıbaşı da 3.'lüğü elde etti. Her sene takımlarımızın derece ile dönmesi kadın voleybolunda dünyadaki yerimizi de zirveye taşıyor. Türkiye'de en başarılı sporumuz kesinlikle voleybol."

Elde edilen başarıların daha fazla Türk oyuncu ortaya çıkaracağını vurgulayan Duca, şöyle konuştu:

"Dereceler güzel ama öbür taraftan milli takım için kulüplerde Türk oyunculara daha fazla şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bütçeler yüksek olabilir ama takım olmak en önemlisi. Galatasaray takım oyunu ve Türk antrenörle bu başarıyı elde etti. Bu ekonomik gücün ve başarıların rüzgarıyla daha fazla Türk oyuncu ortaya çıkarılmalı."



AA

Kaynak:Haber Kaynağı