Kadınlar altın telleri takılara dönüştürüyor
Trabzon'da çok sayıda kadın, kuyumcuların verdiği altın telleri işleyerek hasır bilezik ve gerdanlık üretiyor- Trabzon Kuyumcu ve Saatçiler Odası Başkanı Yazıcı:- "Hasır, 1950 yılından sonra ilgi görerek, yüzlerce kadının evlerinde ördüğü bir gelenek hali
TRABZON (AA) - DUYGU AVUNDUK - Trabzon'da çok sayıda kadın, kuyumcuların verdiği altın telleri işleyerek hasır bilezik ve gerdanlığa dönüştürüyor.
Trabzon genelinde bir çok mahallede hasır işlemeciliği yapan kadınlar, Ortahisar ilçesinde özellikle Kurtuluş Mahallesi'nde bir araya geliyor. Kadınlar, kuyumcuların verdiği altın telleri, ince ince işleyerek hasır bilezik ve gerdanlık üretiyor.
Trabzon Kuyumcu ve Saatçiler Odası Başkanı Ali Yazıcı, AA muhabirine, hasırın bir kültür mirası olduğunu belirterek, "Hasır 1950 yılından sonra ilgi görerek yüzlerce kadının evlerinde ördüğü bir gelenek hale geldi." dedi.
Yazıcı, hasırla ilgili bir çok proje hayata geçirdiklerini ifade ederek, "Trabzon'un kalkınmasında hasır bileziğin çok büyük katkısı var. Ağırlığına göre 15 ila 35 bin lira arasında satışa sunuyoruz. Hasır vazgeçilmez bir unsurdur" diye konuştu.
Hasır işlemeciliği yapan 50 yaşındaki Emine Nalcı, 35 yıldır çifte adı verilen cımbızla 22 ayar altın tel ördüğünü belirtti.
Hasır örücülüğünün artık mahallenin geleneği olduğunu dile getiren Nalcı, "Bu işi öğrenmeye ilk olarak kara gümüşle başlıyoruz, beyaz gümüşle devam ediyorsunuz, elinizi düzelttikçe altın telden hasır örüyorsunuz. Birbirimizle sohbet ederek işlerimizi yapıyoruz. Bu iş usta çırak meselesi. Ben de başkalarına öğrettim. Bu şekilde birbirimizi meslek sahibi yaptık." dedi
Kuyumculardan teslim aldıkları 32 mikron kalınlığındaki altın telleri, bir hafta içinde örerek, gerdanlık ve bileklik yaptıklarını ifade eden Nalcı, parça başı çalıştıklarını, hasırlar bitince kuyumculara teslim ettiklerini kaydetti.
Kadınların dönüşümlü olarak evde toplandıklarını ve sabah 8'de işe başladıklarını anlatan Nalcı, "Akşam saatimiz ise belli olmuyor. Kkendimizi kuyumcuyla sözleştiğimiz güne göre ayarlıyoruz. Çocuğumuzu, işimizi ona göre ayarlıyoruz. Burada kendi işimizin patronuyuz." şeklinde konuştu.
Mahallede 15 yıldır hasır ören Sema Boliç ise örücülükten elde edilen gelirle çocuklarının ve evinin masraflarını karşıladığını söyledi.
Boliç, "Serdiğimiz bez parçaları üzerinde hasırı örüyoruz. En ufak parçalarını dahi kaybetmememiz gerekiyor. Kaybedersek onun ücretini de biz veriyoruz. Kuyumcular, bizlere 35 gram altın tel veriyorlar. Verilen telden benim 10 santimetre kaybetme hakkım var. Fazlasını kaybettiğim zaman benim ücretimden kesiliyor. Kırılan parçalarını bile topluyor öyle teslim ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Hasır bilezik imalatçısı Furkan Çelik ise yaklaşık 10 yıldır bu işi yaptığını belirterek, "Hasırlar bize bayanlardan yarı mamul olarak geliyor. Biz kırılan telleri uç uca getirerek kaynatıyoruz ve hasırı tokmakla döverek, düzeltiyoruz. Kapaklarını takıp, kaynatıyoruz. Kilidini takıp, renk aşamasına getiriyoruz. Kadınların örmeye başladığı altın teller, bizim işlemlerimizle birlikte yaklaşık 10 gün içinde hazırlanıp, vitrindeki yerini alıyor." şeklinde konuştu.
Trabzon'un Ortahisar ilçesinde 35 yıldır kuyumculuk yapan Zekeriya Tonyalı, hasırın Trabzon'a özel bir el sanatı olduğunu ifade ederek, "Hasırın çeşidi olmaz sadece kalınlığı olur. 5 sıradan 31 sıraya kadar örülür. Özel siparişler alarak, kadınlara hasır ördürüyoruz." diye konuştu.
AA
Kaynak: