Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun…

Bu kısımda sıkıntı yok. Ama şu günü kutlu olan, olmayan ve maalesef olamayan kadınlara bir bakmakta fayda var gibi.

8 Mart günü ülke genelinde bir dolu sempozyum, panel, konferans, bir sürü kutlamalar, etkinlikler, yemekler, kokteyller… Katıldığım, içlerinde bulunduğum için biliyorum tabii ki. Evinde olan, ya da bu tarz birlikteliklere dahil olamayan kadının da televizyon programlarından, haber bültenlerinden, sosyal medyadan günün anlam ve önemine binaen söyleyeceği bir şeyleri mutlaka vardır. Her şey buraya kadar güzel, kadın erkek arasındaki ayrımın son bulmasını istememizde, erkek değil adam olan karşı cinslerin sayısının artmasından yana olan taleplerimizde, şiddetin her türlüsüne hayır söylemlerimizin her türlüsünde ve daha bir dolu şeyde ortağız, aynı yerdeyiz, aynı şeyi söylüyoruz…

Ailesi olmadan yalnız başına hayata tutunmuş genç kızların, imkânı ölçüsünde eğitimini tamamlamış, müthiş başarılara imza atmış, ailesine, şehrine, ülkesine katkısı olmuş kadınların, helal rızkını kazanan, ayakları üzerinde duran gençlerin, eşine, yuvasına, ailesinin temellerine sahip çıkmış olanların, vatana millete hayırlı birer evlat yetiştirmiş anaların… Özetle cennet ayağı altına serilecek kadar kıymetli olan kadınların elbette kadınlar günü kutlu olacak. Pek tabii onların kadınlar günü kutlu olsun da zaten.

Televizyon ekranlarına çıkıp üstüyle altı birbirinden uyumsuz kıyafetler giydi diye, birbirini rezil eden, birbirlerine hareketler eden, karakterlerine bir dolu laf sayan, kadın olduklarını iddia edip kadınlığın yüceliğini ayaklar altına alanların günleri kutlu olmasın…

Kadın olmak bu kadar kıymetliyken, bu kadar el değmemiş bu kadar temiz bir terimken, onu sosyal medyada, orada veya burada alaşağı edenlerin, onu bir meta haline getirenlerin, ucuz numaralarla, basit mizah anlayışlarıyla o kavramın neslini tüketenlerin, kadınlar gününe dair söyleyecek tek bir sözü dahi olmayanların… Günleri kutlu falan olmasın.

Evlenme bahanesiyle televizyona çıkıp, biriyle çay içip, ötekiyle yemek yiyip, berikiyle bilmem neler edip, sonrada güya evlenme niyetiyle oraya çıkan sözde kadınların, hatta buna bile isteye razı olan, birilerini vesile eden, bundan rant elde eden kadınların da günü kutlu olmasın.

Kadın kimliğini taşıyanların, anne olanların, abla olabilenlerin, kardeşlerimizin, arkadaşlarımızın, mevcudiyetinin değerinden haberdar olanların ve haberi olduğunun bilinciyle yaşayanların, kendisi için istediği bir iyiliği başkası için de isteyebilenlerin, cinsiyet farklılığı üzerinden adalet umut edenlerin… Ve şu an aklıma gelmeyen ama bu günü kutlamayı en çok hakedenlerin… Kadınlar Günü Kutlu Olsun!

Ha bir de…

Savaşta kadın olduğunu unutanların da… Bir sonraki 8 Martları, o günün farkında olabilecekleri kadar bombadan, silah sesinden, ağıttan, gözyaşından, ölümden uzakta olsun. Belki o zaman kadın olduklarını kutlayacakları gelir akıllarına… Kim bilir…