Kağnıcıoğlu: Kuraklık kapıda
Altınekin Ziraat Odası Başkanı Bekir Kağnıcıoğlu, Altınekin ve Konya tarımını Memleket'e anlattı.
"Türkiye'nin tarım başkenti Konya, Konya'nın tarım başkenti de Altınekin'dir" diyen Kağnıcıoğlu, "Çiftçinin sorunları çözülürse Konya Bölgesi tarımsal açıdan bir Hollanda'dır" ifadesini kullandı. Tarımsal desteklere de değinen Kağnıcıoğlu, "Kuraklık kapıda, şimdiden yüzde 30-40 ürün kaybımız var" diye konuştu.
-Altınekin tarımı hakkında neler söylenilebilir?
Altınekin'de 700 bin dekarlık alanda tarım yapılmaktadır. Bunun yüzde 48'i sulu, yüzde 52'si de kuru tarım olarak yapılmaktadır. Altınekin Konya tarımının belkemiğidir ve 14 çeşit ürün yetiştirilmektedir. Türkiye'nin tarım başkenti Konya'dır. Konya'nın ise tarımdaki başkenti Altınekin'dir. Bunu böyle bilip böylece kabullenmek lazım. Zira ürün çeşitliliği çok fazla ve verimli toprakları var. Konya'nın tarım yapılabilir arazisi olarak üçüncü sıraya falan gelir ama Altınekin, modern tarımın yaygın olarak yapıldığı tek ilçedir. Yani teknolojik tarımda bir numaradır.
-Altınekin Ziraat Odası olarak tarım adına neler yaptınız?
Öncelikle 'çiftçinin eğitimi önemli' dedik ve Selçuk Üniversitesi'nden hocalar getirerek eğitimlere başladık. Hocalarımız, gübreleme, sulama ve bitki hastalıklarına dair başlıkları ayrıntılı olarak anlattı.
-Verimi artırmak adına neler yaptınız? Umre kampanyanız hakkında bilgi alabilir miyiz?
İlçede 6 yıl önce ziraat odası bünyesinde kurulan bir 'Toprak Analiz Merkezi' var. Biz göreve gelmeden önce çiftçimiz 4 bin tahlil yaptırmış. İlçenin 18 bine parsele yakın tarım arazisi var. Bunun 4 bini çiftçimiz tarafından getirilmiş. Yani 18 bin parselden sadece 4 bin parseli tahlil yapılmış. Biz göreve geldiğimizde toprak analiz rakamını artırmak adına çeşitli çalışmalar yaptık. Bu konuda kafa yorduk. 'Rakamı nasıl artırabiliriz?' sorusunun cevabını aradık. Farklı kampanyalar yaptık, hediyelerle çiftçilerimizi teşvik ettik. Misal, analiz yaptıran çiftçilerimize çekilişle tarım aletleri hediye ettik. Böylece göreve geldiğimizde tahlil sayısını 4 binden 10 bine çıkardık. Bu çok önemli bir rakam. Yine yönetim birimimizle istişare ettik. Başka neler yapabiliriz? dedik. Umreye gönderelim istedik. Tabi bunun için odamızın ayırdığı bir finans kaynağı yok. Bunun finansmanı tamamen sponsorlarımıza ait. 6 tane çiftçi umre kazandı. 2016 umre kampanyamız da başladı şu anda devam ediyor.
-Sayın Başkan toprak tahlili neden bu kadar önemli?
Tahlil, toprağın tansiyonu ölçer. Yani, toprağın neye ihtiyacı varsa, bütün ayrıntılar tahlilde ortaya çıkıyor. Sürümden tutun da, sulama ihtiyacına kadar bütün ayrıntıları ortaya çıkararak verimi artırma yoluna gidiyoruz. Dolayısıyla daha bilimsel çalışan çiftçiler verimi artırarak daha çok kazanıyorlar.
-Altınekin'de çoğunlukla sulu tarım yapılmakta dediniz. Su konusunda sıkıntınız var mı?
Konya'nın güneyinin su sorunu Göksu ile büyük çoğunlukta çözülmüş durumda ama bir de Altınekin'in de içinde bulunduğu bölge olan Konya'nın kuzeyi var. Kulu, Cihanbeyli, Altınekin, Sarayönü ve Kadınhanı gibi verimli topraklarının bulunduğu ama bir o kadar da suya aç olan topraklar var. 'Bana suyu getir istediğin ürünü vereyim' diyen bir toprak verimliliği var bu ilçelerde. Bu bölgelerde yeraltı suları çekildiği için dış havzalardan su getirilmesi gerekiyor.
-Bu bölgelerin su sorununa dair bir çözüm öneriniz var mı?
Kulu'ya 26 kilometre, Altınekin'e ise 100 kilometre uzaklığı olan Kesikköprü Barajı var. Kızılırmak, İrfanlı Barajı gibi alternatifler var. Biz bu suyu sadece Altınekin için istemiyoruz, Kulu için de, Cihanbeyli için de istiyoruz. Bölge için istiyoruz yani. Bu projeler gerçekleşirse Konya ve bölge tam anlamıyla tarımın başkenti olmuş olacak. Bu bölgeler geliştirilirse birer Hollanda olacak ve bunda çok iddialıyız. Suyu getirsinler biz de çalışacağız hem de çok çalışacağız.
-Sayın Başkan su kaynaklarının azalması dolayısıyla bilinçli sulama konunda çalışmalarınız var mı?
Son yıllarda zaten çiftçimiz bu konuda çok bilinçli. Basınçlı sulama dediğimiz sulama sistemi olan yağmurlama sulamaya geçti. Dolayısıyla bu konuda çok bilinçliyiz. Vahşi sulamayı bitirdik. Bakanlık da buna destek veriyor ve son yıllarda vahşi sulamayı tamamen bitirerek teknolojik sulama kullanılıyor. Biz de oda olarak bu konuda çiftçilerimizi bilinçlendiriyoruz ve damlama sulama konusunda teşvik alabilmeleri için yardımcı oluyoruz.
-Dış havzalardan su getirebilme noktasında ilgili makamlara proje sundunuz mu?
Biz belediye başkanı ve hiçbir siyasi parti ayrımı yapmadan bütün partilerin ilçe başkanlarıyla ilçede bir araya gelip çalışmalar yapıyoruz. Milletvekillerimize ve DSİ'ye bu konuları ilettik, projelerimizi sunduk. Bunu külfetli bulanlar oldu. Ama doğalgazda külfetli lakin Rusya'dan getiriyoruz. Doğalgaz nasıl vazgeçilmez ihtiyaç ise su da aynı şekilde ihtiyaçtır. Bizim hem güçlü bir devletimiz hem de güçlü bir hükümetimiz var. Değil 100 kilometreden, binlerce kilometreden hizmet getirebilecek güce de sahibiz.
-Altınekin'de hangi ürünler yetiştirilebiliyor?
Altınekin tarımında ürün çeşitliliği çok fazladır ama son zamanlarda çok kaliteli çerezlik kabak çekirdeği üretimi çok hızlı gelişiyor. Ama bir türlü bunun reklamını yapamadık, duyurusu noktasında sıkıntımız var. Bölgemizde yaklaşık 8237 dekarlık alanda kabak çekirdeği üretimi yapılmaktadır. Yalnız biz bu ürünün pazarını bulmakta zorlanıyoruz. Konya'nın kuruyemiş firmaları bile gidip Kayseri gibi başka illerden kabak çekirdeği alıyor dolayısıyla biz bu firmaları Altınekin'e davet ediyoruz. Tesis kursunlar, biz de arsa tahsisi gibi konularda yardımcı olacağımızın sözünü veriyoruz. Burada büyük bir potansiyel var, para var ve bu para Konya'nın dışına çıkmasın ki, katma değeriyle birlikte bu ürünü dışarıya satabilelim. Yine kuru fasulye var, nohut, 271.500 dekarlık bir alana ekilen buğday çeşitlerimiz var. Yine 1200 dekarlık bölümde kanarya yemi, papağan yemi yetişiyor. Bu vesileyle de Sayın Recep Konuk'a da teşekkür edelim. İlçede iki tane büyük tesis kurdu. Adını Altınekin'den alan bir Ham Yağ Fabrikası var.
- Münavebeli ekim nedir, Altınekin'de yapılıyor mu?
Münavebeli ekim yıllık ekimin değiştirilmesidir. Şöyle söylersek daha iyi anlaşılır; Bir yıl mısır ekilmişse diğer dönemde buğday ekilmelidir. Hele hele buğday toprağın oksijen almasına neden olur. Oksijen alamayan tarladan da verim alınamaz. Gördüğünüz gibi bilinçli tarım yapıyoruz.
-Devlet hangi ürünlere teşvik veriyor ve Altınekin bundan ne kadar faydalanıyor?
IPARD denen bir kurum var kırsal kalkınma öncelikli bir kurum. Çiftçinin vazgeçilmezi olan başlıklarda muazzam destekler veriyor. Özellikle hayvancılığı geliştirmek ve çiftlik kurmak isteyenler için ciddi bir alternatif. Bunu proje karşılığı verirken, tarımda kullanılmak üzere ekipman desteği de veriyor. Bu kurumdan bölgemizde iki tane firma faydalandı ama Altınekinli değiller. O firmalar model oldu. Altınekinliler de bu desteklerden faydalansın istiyoruz. Yine KOP'un verdiği tarımsal destekler var. Yalnız, KOP desteğini alabilmeniz için 1 yılın üzerinde hayvancılık yaptığınızı belgelemeniz ve 10 baş büyükbaş hayvanınızın olması gerekiyor.
-Şimdiye kadar düşen yağış miktarına bakılarak bu yılki yağış yeterli midir?
Bugüne kadar düşen yağışa göre şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, kuraklık kapıda. Geçtiğimiz günlerde ekili tarlaları gezdim. Yağış, güneş ve nem yetersizliğinden dolayı 5 tohumdan 2 tanesi çürümüş. Bugünden itibaren bile istediğimiz yağış düşse bile kesinlikle ve kesinlikle yüzde 30-40 kayıp var. Bu ne demektir? Bir dönümden elde edilecek ürün 1 ton kadar ise bu yaklaşık 600-650 kilograma şimdiden düşmüş durumda. Ve bunu sulamayla karşılayamıyoruz, bunun için yağmur lazım. İlçelerde kaymakamların önderliğinde Mart Ayı içerisinde hasat tespit komisyonları kurulur bu komisyonlar net kaybı daha göreceklerdir ama şu an söyleyebileceğimiz kadarıyla yüzde 30-40 civarında kayıp var. Geçtiğimiz yıllarda devletimiz Konya Bölgesi'ne kuraklık desteği verdi, bu yılda inşallah bu tür çalışmaları bekliyoruz.
-Yem ve gübrede KDV'nin düşürülmesi çiftçiye nasıl yansıdı?
Çiftçi bu çalışmadan çok memnun oldu. Başbakanımıza, bakanlığımıza ve hükümetimize ayrıca teşekkür ederim. Bu çalışma da, üretimi artırmada ve yeni yatırımlarda çok büyük adım oldu.
-Çiftçinin sıkıntıları nelerdir?
Bizim en büyük sıkıntımız en başta sudur. Özellikle tarımın başkenti Konya'da ve Konya tarımının başkenti olan Altınekin'de en büyük sıkıntı, kapalı havzalardan getirilmesi gereken sudur. Biz çiftçiler üstü açık fabrika işletiyoruz. Onun için su çok önemlidir. Yine çiftçiye enerji desteği verilmelidir. Sizin anlayacağınız, gübre gibi, mazot desteği gibi sulamada kullanılan elektriğe de destek verilmelidir. Bir diğer çözülemeyen sıkıntımız da TMO'nun fasulye almamasıdır. Fındığı, çeltiği alıyor ama fasulyeyi almıyor. TMO çiftçiyi destekleyecekse, üretimi artıracaksa fasulyeyi de alarak bir fiyat rekabeti oluşturabilmelidir. Hatta fasulyeyi Tarım Kredi Kooperatifi de alabilir. Rize'de çayı alıyor, Konya'da neden fasulyeyi almasın...
-2016'dan beklentileriniz nelerdir?
Yağışlı ve bereketli bir yıl bekliyoruz inşallah.
Röportaj:M. Ali Elmacı- Ahmet Gökbaş