Kapadokya'da koşu aşkı 'engel' tanımadı

Kapadokya'da koşu aşkı 'engel' tanımadı

Hafta sonu düzenlenen Salomon Kapadokya Ultra Trail Koşusu'nda, Türkiye'de yaşayan Alman vatandaşı görme engelli öğretim görevlisi Schwerger de yarıştı.

Nevşehir'in Ürgüp ilçesinde, 64 ülkeden bin 680 sporcunun katılımıyla hafta sonu gerçekleştirilen Salomon Kapadokya Ultra Trail Koşusu'nda 30 kilometrede mücadele eden 57 yaşındaki görme engelli Maren Schwerger, koşunun kendisini değiştirdiğini söyledi.

Alman vatandaşı olan, Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Çeviri Bilimi Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak çalışan Schwerger, etkinliğe ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Görme engelli biri olarak, 25 yıllık arkadaşının rehberliğinde koşuya katılmaya karar verdiğini belirten Schwerger, 20 yaşından bu yana yavaş yavaş görme yetisini kaybettiğini belirtti. Schwerger, “Ben görme engelliyim. Bu yaz Almanya’da ‘yasal olarak körsünüz’ dediler. Yürümeyi, koşmayı çok seviyorum. Ayşegül Altun (koşudaki rehberi) ile eskiden üniversitede beraber çalıştık, hafta sonları beraber yürüyorduk. O ne kadar gördüğümü biliyor, 25 seneden beri takip ediyor." dedi. 

Schwerger, şöyle devam etti:

"Ayşegül’e, ‘başvuralım’ dedim, 5 ay beraber antrenman yaptık. Böyle bir parkur olacağını, bu kadar zor olacağını bilmiyorduk. Ayşegül internetten araştırdı, ‘belki yapamayız’ dedi. Ben onu ikna ettim. Böyle bir şeyi yapmak istiyorduk. Yetkililere koşudan 3-4 gün önce ‘az görüyorum’ diye durumumu bildirdim. ‘Sağlık raporu varsa problem yok’ diye cevap verdiler.”

"Sağlam insanlardan ayrı yürümeyi doğru bulmuyorum"

Schwerger, 30 kilometrelik parkurun ilk etabında sıkıntı yaşamadığını ancak diğer katılımcılarla aynı süre üzerinden değerlendirmeye tabi tutulması nedeniyle 5 dakika ile yarış dışı kaldığını anlattı. Buna karşın ikinci etabı tamamlamasına izin verildiğini dile getiren Schwerger, iple inilen dik yamaçların, tünellerin olduğu ikinci etabın zor, kendisine yardımcı olanlar açısından tehlikeli olduğunu belirtti. Schwerger, bu parkurda zorlandığını ama rehberi ve beraber koştuğu kişilerin yardımıyla geçtiğini söyledi.

Bu etkinliklerde kendilerine pozitif ayrıcalıklar tanınmasını isteyen Schwerger, engellilerin keyif alarak, hayatlarını tehlikeye atmadan mücadele etmelerini sağlayacak ses sistemi ve benzeri modern tekniklerin kullanılmasının doğru olacağına dikkati çekti. Schwerger, “Sağlam insanlardan ayrı yürümeyi doğru bulmuyorum ancak daha kısa ve hafif bir parkur olabilir. Süre konusunda diğer katılımcılardan farklı değerlendirme yapılabilir. Yardım sistemi daha güzel olabilir. Ses sistemi ve benzeri modern teknikler kullanılabilir. Belki gelecek sene böyle bir şey yapabilirler. İmkan sağlanırsa daha iyi performans gösterebiliriz.” ifadelerini kullandı.

Salomon Kapadokya Ultra Trail Koşusu için dünyanın dört bir yanından insanların Türkiye’ye geldiğini kaydeden Schwerger, “Engelliler de gelebilir. Bu, hem Türkiye’nin tanıtımı hem de engellilerin evlerinden çıkmaları açısından harika bir şey olur.” dedi.

"Koşudan sonra kahvemi kendim aldım"

Zorlu parkurlarda çok korktuğunu ama artık bambaşka birisi olduğunu anlatan Schwerger, şöyle devam etti:

“Bana inanılmaz moral verdi, hiç yorgunluk hissetmedim. Daha fazla insan yapsın istiyorum. Cappuccino içmeyi çok seviyorum. Kampüste kafeye gidilen yol çok merdivenli olduğu için daha önce öğrencilerden yardım alıyordum. Koşudan sonra ‘Kapadokya’da nereleri geçtim, neler yaptım, yapabilirim.’ dedim ve öğrencilerden yardım istemeden, kahvemi kendim aldım, döndüm.”