"Kardeş Kültürlerin Festivali"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu:- "Hepimiz bu ülkede el ele verirsek, kol kola verirsek emin olun barışı getiririz"- "Kimsenin etnik kimliği üzerinden siyaset, kimsenin inancı üzerinden siyaset bu topraklara barış getirmez, bu topraklara huzur getirmez"
İSTANBUL (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Hepimiz bu ülkede el ele verirsek, kol kola verirsek emin olun barışı getiririz." dedi.
Kılıçdaroğlu, Ataşehir Belediyesi tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen "Kardeş Kültürlerin Festivali"nin Barbaros Mahallesi Cumhuriyet Parkı'nda gerçekleştirilen açılış etkinliğinde konuştu.
Türkiye'nin dünyanın en güzel ülkesi olduğunu, mayasında güzellik bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Eğer Mevlana burada yetişmişse, Mevlana'nın ne kadar önemli bir insan olduğunu hepimizin bilmesi lazım, Hacı Bektaş-ı Veli, Neşet Ertaş bu topraklarda yaşamışsa bu toprakların değerini ve önemini bilmemiz lazım. Farklı kimliklerimiz olabilir. Annelerimiz, babalarımız doğal olarak farklıdır ama hepimiz insanız, hepimiz beraberiz, birlikte yaşamaya mahkumuz ve birlikte çalışmak zorundayız. Çocuklarımıza güzel bir Türkiye'yi miras olarak bırakmak zorundayız." şeklinde konuştu.
Bu ülke için canlarını veren şehitlerin ve ailelerinin kıymetinin iyi bilinmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, Artvin'e ziyareti sırasında konvoyuna açılan ateş sonucu bir askerin şehit olduğunu hatırlatarak, "O acıyı o aile değil keşke benim ailem yaşasaydı. Çünkü benim yüzümden bir başka ailenin acı çekmesini istemem, daha doğrusu hiçbir ailenin acı çekmesini istemem. Aileler acı çekmemeli." ifadesini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu, bir ülkede huzuru sağlayacakların siyasetçiler olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bir ülkede huzuru sağlamayan kimdir biliyor musunuz? Emin olun bunun sorumlusu siyasilerdir. Ben de bir siyasiyim ama açıkça söylüyorum. Ülke bu haldeyse, anneler ağlıyorsa, çocuklarını askere gönderirken büyük bir kaygı ve endişe duyuyorlarsa, 'acaba oğlum huzur içinde evine geri dönecek mi' diye bir kaygı besliyorsa bunun sebebi siyasilerdir. O nedenle hepimize görev düşüyor. Siyasilere de görev düşüyor. Bu sorunu da çözmek zorundayız. Ülkemize huzuru ve barışı getirmek zorundayız.
Bizim topraklarda insan sevgisi var ama bizim topraklarımızda büyük acılar da var. Bakın şarkılarımıza, türkülerimize, hepsinde acı vardır. Annelerin feryatlarını o türkülerde görürsünüz ama hepimiz bu ülkede el ele verirsek, kol kola verirsek emin olun barışı getiririz. Emin olun huzuru getiririz. Niye getirmeyelim? Elin oğlu getiriyor da biz niye getirmeyeceğiz, onlar barışı sağlıyor da biz niye sağlamayacağız, onlar huzur içinde evlerinde oturuyorlar da biz niye yapmayacağız? Bizim neyimiz eksik? Her şeyimiz var. Her imkanımız var. Güzellik derseniz bu ülkede var. Denizimiz var, dağımız var, gölümüz var, ovamız var, her şeyimiz var. Eksik olan ön yargılardan arınmak. Evet eksik olan bu. Ön yargılardan arınacağız. Birbirimizi daha fazla seveceğiz. Kimsenin etnik kimliği üzerinden siyaset, kimsenin inancı üzerinden siyaset bu topraklara barış getirmez, bu topraklara huzur getirmez."
- "Huzur içinde yaşamak istiyoruz"
Kışlaya, camiye ve mahkemeye siyasetin sokulmaması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Siyaset zenginleşme aracı, köşeyi dönme aracı değildir. Siyaset topluma adanmışlıktır. Siyasetçi kendisini topluma adar, toplum için çalışır, vatandaş için çalışır, vatandaşın çıkarı için çalışır, vatandaşın huzuru için çalışır. Eğer biz bunu yapabilirsek, bu anlayışı bu topraklara yerleştirebilirsek o zaman bu ülkeye biz huzuru getirmiş oluruz, bu ülkeye biz bereketi getirmiş oluruz, bütün mutfaklara bereketi getiririz, bütün evlerin misafir odalarına huzuru getirmiş oluruz, çocuklarını anneler güler yüzle okula göndermiş olurlar. Bizim görevimiz budur. Biz bunu yapmak zorundayız." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye'de şehit ve gazilere yeteri kadar önemin verildiğine inanmadığını dile getirerek, "Onlara gerekli değeri veriyor muyuz? Bir gün acılarını paylaşıyoruz, iki gün acılarını paylaşıyoruz, sonra bir anlamda unutuyoruz. Bu bizim en büyük eksiğimizdir. Onların acılarını onlarla beraber elbette yaşayacağız. Elbette onların sevinçleriyle sevindikleri günlerde de beraber olacağız ama o ailenin, o ailelerin saygınlığını toplumda hep beraber korumak ve yaşatmak zorundayız. Bu bizim görevimiz olmalıdır. Bu görevi yerine getirdiğimizde bu ülkeye huzuru, bu ülkeye barışı getirmiş oluruz." dedi.
Şair Nazım Hikmet'in "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine" dizelerini seslendiren Kılıçdaroğlu, "Ağaçlar farklı olabilir ama orman ormandır. Dolayısıyla barışı yaşatmak, barış içinde olmak, bir arada olmak hepimizin en güzel arzusu olmalıdır. Umarım Türkiye annelerin ağıtlarını değil de gencecik çocukların güzel türküleriyle şenlenmiş olur. En büyük arzu budur."
Barışa özlem duyulduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Huzur içinde yaşamak istiyoruz, birlikte yaşamak istiyoruz. Eğer tek kelimeyle ifade etmek gerekirse insanca yaşamak istiyoruz. Kendi ülkemizde insanca yaşamak istiyoruz. Tanımadığımız insana selam verebileceğimiz bir Türkiye, kucaklaşacağımız bir Türkiye, düşüncelerimiz farklı olsa bile birbirimize düşüncelerimizi rahatlıkla anlatabileceğimiz bir Türkiye, çevreyi doğayı koruyabileceğimiz bir Türkiye... Güneşiyle, ayıyla her şeyiyle bu mübarek topraklarda birlikte yaşamak istiyoruz. Bu hasret hepimizin ortak hasretidir diye düşünüyorum."
- Diğer konuşmalar
CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat da bin yıldır barış içinde yaşayan bu ülke insanlarının bin yıl daha birlikte yaşamasını arzu ettiğini vurgulayarak, "Bizi her seferinde bölmeye çalışan, her seferinde parçalamaya çalışanlara inat, bugün her dönemkinden daha fazla Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi hem ülkede, hem dünyada barışa ihtiyaç vardır" diye konuştu.
Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ise insanlık tarihinin en karanlık günlerinden geçtiğini belirterek, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nün, dört bir yanda süren çatışmaların, savaşların terörün ve şiddetin gölgesinde kutlandığını ifade etti. İlgezdi, "Yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesi duvar yazısı olmakla kalmamalı, iç ve dış siyasetimizin temelini oluşturmalı, bizim kırmızı kitabımız olmalı." ifadesini kullandı.
Konuşmaların ardından, Artvin'de Kılıçdaroğlu'nun konvoyuna yönelik saldırıda şehit olan er Fatih Çaybaşı'nın babası Şevket ve annesi Zöhre Çaybaşı, 15 Temmuz şehitlerinden Mete Sertbaş'ın ağabeyi Bilge Sertbaş, 15 Temmuz gazisi Saffet Öztunca, Gezi olayları sırasında hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan, Ali İsmail Korkmaz'ın ağabeyi Gürkan Korkmaz, Ahmet Atakan'ın annesi Emsal Atakan, Mehmet Ayvalıtaş'ın babası Ali Ayvalıtaş'ın da aralarında bulunduğu kişiler kürsüye davet edildi. Kılıçdaroğlu, ailelere başsağlığı, Saffet Öztunca'ya geçmiş olsun dileklerini iletti.
Etkinliğe TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Genel Başkan yardımcıları Tekin Bingöl, Zeynep Altıok, Yasemin Öney Cankurtaran, Kamil Oktay Sındır, milletvekilleri, belediye başkanları katıldı.
Açılışta çeşitli ülkelerin halk dansları grupları gösteri sundu, sanatçı Candan Erçetin ve Kardeş Türküler birlikte konser verdi.
AA
Kaynak: