ANKARA (AA) - Körfez İşbirliği Konseyi'nin (KİK) Hizbullah'ı terör örgütü ilan etmesinin ardından uzmanlar, Körfez ülkelerindeki Şii nüfusunun bazı kesimlerinin, Hizbullah adı altında örgütlenmelere dahil olarak iç güvenlik açısından tehdit oluşturabileceklerini vurguladı.

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Ortadoğu Uzmanı Oytun Orhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İran'ın, Suriye savaşının yaşandığı bölgede etkinliğini artırmak için örgütlerle kurduğu müttefik ilişki stratejisinin en önemli ve başarılı ayağının Hizbullah olduğunu söyledi.

Oytun Orhan, Körfez ülkelerindeki bazı Şii kesimlerin Hizbullah adı altında örgütlendiğini ve iç güvenlik açısından tehdit oluşturduğunu dile getirerek, "Şii azınlığa mensup kişiler, İran desteğiyle Suriye'ye gidip rejim saflarında muhaliflere karşı savaşıyorlar. Hizbullah'a yakın ve Hizbullah adı altında örgütlenen yapılar altında mücadele ediyorlar. KİK'in kararı, bu tür olaylara yönelik bir önlem çabası olarak görülebilir" diye konuştu.

Hizbullah'ın Lübnan'da kendi milis gücünün dışında devletin güvenlik birimlerini kontrol ederek ülkeyi ele geçirdiğini belirten Orhan, bu durumun Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkeleri açısından kaygı verici olduğunu ifade etti.

İran ve Suudi Arabistan arasında Yemen meselesi ve son olarak Şii din adamı Ayetullah Nemr Bakır en-Nemr'in idam edilmesinin ardından bölgede gerilimin arttığını hatırlatan Orhan, "İran'ın bölgedeki etkinlik çabalarına karşı duruş sergilemek için Suudi Arabistan şu anda pro-aktif bir çaba içerisinde. İslam Koalisyonu İttifakı'nın kurulmasını ve Hizbullah'ın terör örgütü listesine alınmasını, bu çerçevede ele almak lazım" sözlerine yer verdi.

Hizbullah ile ilişkisi bulunan aktörlerin, KİK'in kararını dikkate almak zorunda olduğunu vurgulayan Orhan, "Bölgesel bir kutuplaşma var. İran ve Suudi Arabistan arasındaki ilişki hali hazırda sorunluydu. KİK'in bu kararının, somut anlamda çok ciddi bir etkisi olacağını düşünmüyorum" dedi.

- "Lübnan’ı ciddi bir ekonomik krize sokabilir"

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, Hizbullah'ın terör örgütü ilan edilmesinin Lübnan açısından çok ciddi etkilerinin olacağına işaret ederek, Lübnan'ı ekonomik olarak ayakta tutan en önemli desteklerin KİK üyelerince sağlandığını aktardı.

Acun, Suudi Arabistan'ın yakın dönemde 4 milyar dolarlık yardım paketini iptal ettiğini anımsatarak, "Lübnan Merkez Bankası'nda çok ciddi döviz rezervleri bulunuyor. KİK ülkelerinden gelen ziyaretçilerin ve Lübnan'daki ekonomik faaliyetlerin birçoğu Körfez ülkeleriyle yapılıyor. Dolayısıyla Hizbullah'ın terör örgütü ilan edilmesinin, Lübnan'ı ciddi bir ekonomik krizin içine sokabileceğini düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Lübnan'da Sünni-Şii dengesinin, Hizbullah lehine bozulması ve Sünnilerin sistemden dışlanmasını Suriye'deki savaşa bağlayan Acun, KİK'in, İran'ın bölgede yayılmacı politikasına cevap vermek adına böyle bir karar aldığını ifade etti.

Can Acun, ABD'nin Irak'ı işgal etmesi ve Afganistan'da Sünni rejimin yıkılmasının, İran'a bölgede etkin olma fırsatı sunduğuna değinerek, Hizbullah'ın, İran'ın, KİK ülkelerine karşı kullandığı en önemli devlet dışı aktörlerden biri olduğunu sözlerine ekledi.

AA